Osmanlı'da Fırıncılara Taviz Yokmuş - Son Dakika
Güncel

Osmanlı'da Fırıncılara Taviz Yokmuş

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Fırıncıların ekmek ve simit yaparken görüntüleri- Fırına hamuru atarken görüntüleri- Olan ekmekleri, pideleri fırından çıkarırken görüntüleri- Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirtaş'ın konuşması- Detaylar Osmanlı'da fırıncılara taviz yokmuş- Doç. Dr. Demirtaş, Osmanlı döneminde ekmek fırınlarının işleyişi ve fırıncılara uygulanan cezaları araştırdı- Bitlis Eren Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirtaş: "Aksaklık ve istismar görüldüğünde fırıncıya yerinde infaz yani dayak atma, falakaya yatırma, eşeğe ters bindirip çarşıda dolaştırma, kafasına tahtadan külah koyma, hapis, sürgün, küreğe koyma, kalebentlik, çok ender olarak kulağından duvara çivileme ve mahkeme kararıyla idam gibi cezalar uygulanmış" ŞENER TOKTAŞ - Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirtaş, 17. yüzyılda Osmanlı dönemindeki ekmek fırınlarının işleyişi ile yaşanan istismar ve aksaklıklarda fırıncılara uygulanan cezaları araştırdı.

15.06.2015 15:03

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Fırıncıların ekmek ve simit yaparken görüntüleri- Fırına hamuru atarken görüntüleri- Olan ekmekleri, pideleri fırından çıkarırken görüntüleri- Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirtaş'ın konuşması- Detaylar Osmanlı'da fırıncılara taviz yokmuş- Doç. Dr. Demirtaş, Osmanlı döneminde ekmek fırınlarının işleyişi ve fırıncılara uygulanan cezaları araştırdı- Bitlis Eren Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirtaş: "Aksaklık ve istismar görüldüğünde fırıncıya yerinde infaz yani dayak atma, falakaya yatırma, eşeğe ters bindirip çarşıda dolaştırma, kafasına tahtadan külah koyma, hapis, sürgün, küreğe koyma, kalebentlik, çok ender olarak kulağından duvara çivileme ve mahkeme kararıyla idam gibi cezalar uygulanmış" ŞENER TOKTAŞ - Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirtaş, 17. yüzyılda Osmanlı dönemindeki ekmek fırınlarının işleyişi ile yaşanan istismar ve aksaklıklarda fırıncılara uygulanan cezaları araştırdı.Demirtaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı'da fırınların çok sık takip edildiğini belirterek, İstanbul kadısı, sadrazam ve padişahın bile kimi zaman tebdili kıyafetle esnafı denetlediğini söyledi.Osmanlı esnaf teşkilatında suç tekrarının önemli olduğunu ve ilk defa suç işleyenlere hafif, mükerrer suç işleyenlere daha ağır cezaların verildiğini kaydeden Demirtaş, şöyle konuştu: "İstanbul kadısı, muhtesip, sadrazam ve padişah teftişler yapıyor. Denetimde ekmeğin gramajını düşürerek aynı fiyata satmak, ekmeğin kalitesiyle oynamak gibi istismar ve aksaklıklar yerinde tespit ediliyor. Bunu yapanlara bazen yerinde cezalandırma yoluna gidiliyor. Ancak Osmanlı'da fırıncılara cezalar birkaç şekilde uygulanıyor.Aksaklık ve istismar görüldüğünde fırıncıya yerinde infaz yani dayak atma, falakaya yatırma, eşeğe ters bindirip çarşıda dolaştırma, kafasına tahtadan külah koyma, hapis, sürgün, küreğe koyma, kalebentlik (kale hizmetlerinde çalıştırma), çok ender olarak kulağından duvara çivileme ve mahkeme kararıyla idam gibi cezalar uygulanmış. Osmanlı'da olabildiğince insani bir ceza sistemi var. Mükerrerlik yoksa, fırıncıya hafif cezalar veriliyor."Osmanlı döneminde temelde iki çeşit fırıncılık faaliyeti olduğunu ve bunlardan birinin devlet eliyle diğerinin ise özel işletmelerce yürütüldüğünü vurgulayan Demirtaş, imaret ve konsoloslukların kendilerine ait fırınlarının yanı sıra, fodla fırınlarının da bulunduğunu dile getirdi.Devlet fırınlarının saraya ve saraydaki resmi görevlilere ekmek çıkardığını bildiren Demirtaş, "Özel fırınlar da (halk fırınları) francala, somun, simit, peksimet ve yağlı ekmek gibi ekmek çeşitleri çıkarırlardı. Bu fırınların hiçbiri diğerinin faaliyet alanına müdahale edemiyor. Ayrıca Osmanlı'da kalite bakımından has ve harici olmak üzere, iki ekmek çeşidi var. Has ekmek beyaz, harici ise esmer undan yapılıyor" diye konuştu. Fırıncıların, buğday alacağı değirmenlerin önceden belirlendiğini ve kimsenin başka bir değirmenden un alamadığını anlatan Demirtaş, ayrıca Osmanlı'da iş yeri açanların işi yapabilecek ehliyette, ustalığının gelişmiş ve ekonomik güce sahip olması gerektiğini ifade etti.17. yüzyılda Anadolu'nun birçok kentindeki fırıncılık faaliyetinin, İstanbul'daki fırıncılıkla paralel yürütüldüğüne işaret eden Demirtaş, ekmek fiyatının ve rayiç bedelinin tespit usulünün aynı olduğuna dikkati çekti.- "Osmanlı'da denetim daha ciddiydi"Demirtaş, serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı günümüzde de esnaf ve sanatkarlar odasınca fırıncılara ekmek rayiç bedelinin belirlendiğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ekmekte hile, temizliğe riayet etmeme, gramajından çalma ve unun kalitesiyle oynama, Osmanlı'dakiyle benzerdir. Saydığımız bu unsurlar Osmanlı'da da vardı. Fakat Osmanlı'da denetim daha sıkı ve ciddidir. Günümüzde fırınlar daha zayıf denetime tabi tutuluyor. Osmanlı'da fırıncılara uygulanan ceza sistemi günümüzde uygulanmıyor. Bunu insan hakları ve demokrasi kavramlarıyla izah edebiliriz. Sonuçta fırıncının usulsüzlüklerinden mağdur olan bir kitlenin de hakkını gözetmek gerekiyor. Osmanlı Devleti tüketicinin, fırıncıya göre daha fazla korunması gerektiğine inanıyordu. Ancak Osmanlı ile günümüzdeki fırıncılık ana hatlarıyla birbirine benziyor. Genelde benzer prensiplerin olduğunu görüyoruz."Demirtaş, Osmanlı Devleti döneminde, 17. yüzyılda İstanbul'daki fırıncılık faaliyetlerini araştırdığı belirterek, Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi ile Ankara ve İstanbul'daki kütüphanelerden elde ettiği belgelerle hazırladığı "Osmanlı'da Fırıncılık" kitabının yayınladığını sözlerine ekledi.

Osmanlı\'da Fırıncılara Taviz Yokmuş
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Osmanlı'da Fırıncılara Taviz Yokmuş - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement