Psikoposu Tartışılan Kilisenin Hesaplarına İnceleme

Piskoposluk rezidansı için yaklaşık 40 milyon euro harcadığı, Limburg İmar Dairesi yetkililerinin, binada yapılan tadilat ile çevreye de zarar verdiği belirttiği Limburg piskopos Franz-Peter Tebartz-van Elst'in görev yaptığı kilisenin çok büyük rakamlarda gelire sahip olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine görevliler gelir kaynaklarını ve hesapları incelemeye başladı. Yakında Vatikan'a gideceği belirtilen Piskopos'un geleceği ile ilgili Papa'nın karar vermesi bekleniyor.

KİLİSELERE YARDIM TARTIŞMASI

Almanya'daki Katolik ve Protestan kiliselerinin, 2012 yılında hazineden yaklaşık 460 milyon euro aldığını hatırlatan Deutsche Welle, devletten her yıl alınan bu desteğin tarihten gelen nedenleri bulunduğunu aktardı. 19'uncu yüzyılın başında, kiliseler mal varlıklarının büyük bölümünü laikleşme sürecinde kaybetmesi üzerine Fransa İmparatoru Napolyon'un tüm Avrupa'da kilise mallarını istimlak ettiği, bunun üzerine Vatikan ile yapılan çok sayıda anlaşma gereği, kiliselere tazminat olarak belirli oranda ödenek ayrıldığı belirtildi.

Söz konusu tazminat ödemelerinin Almanya'da her eyalette farklı oranda olduğu hatırlatıldı. Sosyal Demokrat Parti'nin finans uzmanı ve eski banka müdürü Ingrid Matthaus-Maier, yıllardan bu yana kilise ve devletin ayrılmasını savunduğunu Alman devletinin günümüzde de kiliselere yılda milyonlarca euro akıtmasının tamamıyla çağdışı olduğunu söyledi. Alman uzman, 'Bu durum kilisenin işine geliyor. Hiçbir şeffaflık yok. Örneğin Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde Katolik Kilisesi için ayrılan ödenek 6 milyon euro ancak bu paranın ne kadarının Köln piskoposu Meissner'in maaşına gittiğini eyalet yönetimi bile bilmiyor. Böyle birşey olamaz. Bu, kamu tüzel kişiliği olan bir kuruluş. Her şey ortada olmalı' dedi.

Siyaset uzmanı ve yayıncı Carsten Frerk de ödeneğin anayasaya aykırı olduğu görüşünde. Daha 1919 yılında Weimar Cumhuriyeti anayasasının meclisten bu devlet ödeneklerinin sona erdirilmesini talep ettiğini belirten Frerk, ardından dünyayı sarsan ekonomik kriz ve büyük enflasyon döneminde önceliklerin değişmesi nedeniyle konunun rafa kaldırıldığını kaydediyor.

Devletin kiliseleri desteklemek için ödediği 460 milyon euro'nun yanı sıra, kiliseye kayıtlı her bireyin ödemek zorunda olduğu ve devlet eliyle toplanan kilise vergisinin, yılda 9 milyar euro'ya ulaştığı vurgulandı. Bir diğer gelir kaynağının devlet ve Kilise'nin ilişki içinde olduğu sosyal yardım kurumları olduğu sonuçta 19 milyar euroluk bir tutarın artaya çıktığı, kilisenin mal varlığında da birçok karanlık bir nokta bulunduğu ifade edildi.

Almanya'da piskopos ve kilise çalışanlarının maaşları ile kilise binalarının bakım ve inşası için gerekli parayı da devletin ödediği hatırlatıldı.