Şehit Aileleri Süreci Değerlendirdi

YURT-SAV Şehit Aileleri ile İnsan Hakları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Diyarbakır Başkanı Ömer Çokur, son yapılan saldırılarla ilgili açıklama yaptı. Çokur, şehit aileleri olarak çözüm süreci boyunca süreç zarar görmesin diye ağızlarındaki kana rağmen konuşmadıklarını belirtti.

YURT-SAV Şehit Aileleri ile İnsan Hakları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Diyarbakır Başkanı ve aynı zamanda şehit kardeşi olan Ömer Çokur, terör saldırıları ve ardından başlayan operasyonları değerlendirdi. Konuşmasına son günlerde şehit olan asker ve polislerin ailelerine başsağlığı dileyerek başlayan Çokur, çözüm süreci boyunca şehit aileleri olarak yaşadıklarını anlattı. Sürecin zarar görmemesi için yaşadıkları acılara rağmen konuşmadıklarını, barış ortamının sağlanması için geride durduklarını ifade ederek, tarafların süreç için yeterli zafiyeti göstermediklerini aktardı. Şehit aileleri olarak barışı herkesten daha çok istediklerini anlatan Çokur, "Yaklaşık 1 hafta içerisinde 15'e yakın şehit verdik. 2-3 senedir durmuştu bu olaylar ama yaklaşık 1 hafta içerisinde 15 tane şehit verdik. En son Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde 3 askerimizi şehit verdik 30'a yakın askerimiz yaralı şuanda çeşitli hastanelerde tedavi görüyor. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Çok kıymetli şehit ailelerimizi ayrı ayrı saygıyla selamlıyorum. Başımız sağ olsun diyorum. İnşallah bundan sonra Allah bize nasip etmez. Biz gördük o dönemleri yaşadık inşallah bundan sonra görmeyeceğiz. Bu iki, iki buçuk sene içerisinde bizim ağzımız kan dolu idi, biz konuşamıyorduk. Şimdi bakıyorsunuz bu süreci yaşamamış olan insanlar o köşede bu köşede şu denizin kenarında şöyle böyle olsun diye çok konuştu. Fakat biz şehit aileleri olarak barışın, ciddi ve doğru bir şekilde sonuçlanması için hiç konuşmadık. Konuştuysak da ağzımızdaki kanı tüküremedik hepsini yuttuk. Neden, maden bir süreç var bu süreç sonuçlansın, insanlar ölmesin diye konuşmadık. Dediğim gibi konuştuysak da ağzımızdaki kanı içimize emerek, yutarak yedik içtik dışarıya tükürmedik. Aslında tükürmemiz gerekiyordu ama biz sustuk. Aman ha süreç bozulmasın, birileri ölmesin, birilerinin tırnağına bir şey gelmesin diye" ifadelerini kullandı.

"BAŞKA EŞLER, BAŞKA KARDEŞLER ÖLMESİN"

Şehit yakınları olarak başka kardeşlerin, başka eşlerin, başka evlatların ölmemesi için çözüm sürecine herkesten çok sevindiklerini kaydeden Çokur, süreci kimlerin sekteye uğrattığının belli olduğunu söyledi. Barış sürecinin üç yıl boyunca gerçek bir süreç gibi yürütülmediğini ama yine de bozulmasının sebebinin kendileri olmaması için ellerinden geleni yaptıklarını aktaran Çokur, sürecin sonuna gelindiğini dile getirerek, "Bizler barış sürecinin geldiği bugüne kadar herkesten fazla istedik. Şehit aileleri olarak, bir şehit kardeşi olarak, Diyarbakır şehitler derneği başkanı olarak, şehit annemiz, şehit babamız olarak biz herkesten fazla istedik. Nedeni ise; ben 1995'te kardeşimi şehit olarak verdim diğer kardeşim şehit olmasın. Bu bacım eşini şehit verdi diğer bacımız eşsiz kalmasın. Bu amcamız oğlunu şehit verdi diğer oğlu şehit olmasın. Biz gördük başkası görmesin. Yalnız fark ettik ki biz üç sene boyunca süreç bozulmasın diye konuşamazken, süreci kimin sekteye uğrattığını aklıselim herkes görüyor ve biliyor. Tabi bu üç sene içerisinde de bu barışı bu sürecin böyle yürütülmediğini biz çok iyi biliyoruz. Ama yine de aman ha bizden çıkmasın, bizim yüzümüzden bir taş bir taşın üzerine tükürmesin, biz karışmayalım derken maalesef bunun sonuna geldik. Bütün taşlar yıkıldı" dedi.

"NET OLUN, KİMİN SİLAH BIRAKMASI GEREKİYORSA SÖYLEYİN"

Hükümet tarafından geçen 3 yıl içerisinde bilinçli ya da bilinçsiz bir takım fırtatlar verildiğini belirten Çokur, bu fırsatların iyi değerlendirilemediğini de sözlerine ekledi. Çokur, kimi siyasi partiler tarafından yapılan silah bırakma çağrılarının yerini bulmadığını, bunun için direkt isim verilerek silah bırakma çağrısı yapılması gerektiğini savundu. 'Barış istiyoruz' söyleminin yerini bulması için net ve dürüst olunması gerektiğine vurgu yapan Çokur, "Hükümet üç sene içerisinde belki bilinçli belki bilinçsiz bazı adımlar attı, bazı fırsatlar verildi ama bu fırsatları değerlendiremediler. Bu fırsatların tam tersine silahlandılar. Sözde barış süreci, kim konuşuyorsa barış ne güzel bir şey ama dibine, perdenin arkasına baktığınız zaman süreçle, barışla, diyalogla hiçbir ilgi ve alakaları yok. Barış süreci bu değildir, insanları öldürmekle bir yere varamazsın. Yıllardır insanlar birbirlerini öldürüyor ne oldu. Gene olan zavallı insanlara oldu. Bazı siyasi partilerimiz silahlar sussun, parmaklar tetiklerden çekilsin diyor. Bunu net söyleyin net. Kimin silah bırakması gerekiyorsa söyleyin. İsmini zikredin. Kardeşim sen yanlış yapıyorsun bunu bırakacaksın bunun başka çaresi yok diyeceksin. Bunlar ortaya bir şey atıyorlar sonra da 'bizde barış istiyoruz' diyorlar. Net olacaksın, doğru olacaksın dürüst olacaksın. Silah bırakması gereken kim, bıraksın. Bu olayların failleri kim bundan vazgeçsin" diye konuştu. - DİYARBAKIR