"Selefiler Rabia'daydı"

FATİH OKUMUŞ - Mısır'daki selefi eğilimli Asale Partisi Genel Başkanı ve Darbeyi Ret ve Meşruiyete Destek için Ulusal İttifak yönetim kurulu üyesi Mühendis İhab Şiha, "Selefiler Rabia'daydı, Mursi'ye desteğimizi göstermek için hergün platforma çıkıp konuştuk" dedi.

AA muhabirinin sorularını cevaplayan Şiha, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin adaylık sürecini şöyle özetledi:

"Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında İhvan'ın bir aday gösterme niyeti yoktu. Çünkü ilk aşamayı geçiş aşaması olarak görüyorlardı. Zaten millet meclisinde İslami akım olarak çoğunlukta bulunuyorduk. Halkımızın kimliğine aykırı yasaların bu meclisten geçmesi mümkün değildi. İlk aşamada cumhurbaşkanının hangi akımdan olduğu önemli değildi, yeter ki vatansever biri olsun deniliyordu. Ancak seçimlerden kısa bir süre önce Mübarek döneminin adamlarını yeniden devlette etkin konumlara getirme yönünde gelişmeler ortaya çıkmaya başladı. Mesela Mübarek döneminde bakanlık ve başbakanlık yapmış Ahmed Şefik cumhurbaşkanlığına aday gösterildi. Ömer Süleyman aday oldu. Mübarek, kendi yerini emanet etmek için Ömer Süleyman'dan daha iyisini bulamamıştı. İstihbarat şefiydi ve Filistin dosyasından sorumluydu."

"Bütün bu adamlar yeniden sahaya çıkınca ve Yüksek Askeri Konsey'in de desteğiyle aday olunca, meydanı bunlara bırakmamamız gerekiyordu" diyen Şiha şöyle devam etti:

"Hukuk ve Reform İçin Meşruiyet Konseyi olarak İslami kesimi temsil edecek adaylar göstermeye karar verdik. Üyesi bulunmaktan şeref duyduğum konsey halen çalışmalarına devam etmektedir. Selefi akımın öncülerinin yanısıra İhvan, sufiler, Tebliğ Cemaati ve Ezherlilerin yer aldığı bu konseyde İhvan'ın sadece bir oyu vardır. Bu süreçte İhvan'daki kardeşlerimizi Hayrat Şatır'ı aday göstermeleri konusunda ikna ettik. Ancak Mühendis Hayrat Şatır'ın önünün kesileceğini hissedince cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermek üzere bir liste hazırladık. Muhammed Mursi de bunlardan biriydi. Adayımız Mursi'ydi, ancak seçime girmesinin engellenmesi ihtimaline karşılık birkaç aday daha gösterdik. Selefiler olarak seçimlerin birini turunda da ikinci turunda da Muhammed Mursi'yi destekledik."

Selefilerin 3 Temmuz askeri darbesi karşısındaki tutumlarına ilişkin bir soru üzerine Şiha şunları söyledi:

"Biz parti olarak 8 Selefi grubu da temsil ediyoruz. Hepimiz darbeye karşıyız ve halk iradesinin yanındayız. Bizim İhvan'a yönelik çekincelerimiz yok değil, kimi icraatlarına yönelik eleştirilerimiz de var, ancak biz kalbimizle de kalıbımızla da meşruiyetin yanındayız. Sadece Nur Partisi'nden çatlak sesler duyuldu. Aslında dokuz ay önce bu partinin kurucu kadroları ayrılıp yeni bir parti kurdular. Parti tabanı da askeri darbe sırasında bizimle birlikte hareket etti. Nur Partisi mensupları Rabia'daki platformdan günlük olarak toplu istifalarını ilan ettiler. Selefiler olarak seçimlerin birini turunda da ikinci turunda da Muhammed Mursi'yi destekledik. Aynı şekilde askeri darbe karşısında halk iradesinin ve Mursi'nin yanında durduk."

"Selefilerin 25 Ocak 2011 devriminin kaldığı yerden devamı ve mevcut askeri darbenin çökertilmesi yolunda çaba harcamaya devam edeceğini" vurgulayan Şiha sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

"Mısır'da sadece Selefiler değil demokrasi yanlısı herkes askeri darbenin karşısında saf tuttu. Hıristiyanlar da Darbeye Karşı Hıristiyanlar grubunu oluşturdular ve halk iradesine sahip çıktılar. Ezher de darbeye karşıdır. Ezher Ahmed et-Tayyib değildir. Ezher Şeyhi Mübarek'in adamıdır. Bildiğiniz gibi Ezher Şeyhi'nin müsteşarı Hasan eş-Şafii açıkça 'bu bir darbedir, demokrasi yolunda geri adımdır' ifadelerini kullanmıştır. Ezher alimleri ve mensupları Ezher Şeyhi'nin darbe yanlısı tutumunu benimsememiştir." - İstanbul