Suçun Önlenmesinde İşbirliği Çalıştayı

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bazı suçlara yönelik cezaların artırıldığını hatırlatarak, "Türk Ceza Kanunu'nda, 2004 yılında yasalaşan, ilk halinde nitelikli cinsel istismar fiilinde temel cezanın üst sınırı 15 yıl iken, bugün alt sınırı 16 yıl olmuştur. Mağdur 12 yaşından küçük olduğunda da cezanın alt sınırı 18 yıla çıkmaktadır. Tasaddi düzeyinde cinsel istismar fiilleri için öngörülen cezanın alt sınırı 3 yıl iken, bu süre 8 yıla çıkartılmış, üst sınırı da 8 yıldan 15 yıla çıkartılmıştır. Mağdurun yaşına göre tasaddi ve sarkıntılık eylemlerinde bu cezalar kademeli olarak artmaktadır." dedi.

Gül, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Başkent Üniversitesi tarafından Ankara Hakimevi'nde düzenlenen "Suçun Önlenmesinde İşbirliği Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, 3 gün sürecek çalıştayda çocukların suça sürüklenmesinin, çocuğa karşı işlenen suçların, uyuşturucuyla mücadele ve madde bağımlığının, suç tekerrürünün önlenmesinin ele alınacağını bildirdi.

Çocukların bir toplumun en büyük serveti olduğuna işaret eden Gül, çocuk kavramıyla suç kavramının buluştuğu noktada ortaya çıkan tehditlere adalet sisteminin müdahalesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Gül, çocuğun suça itilmesinin çevresel faktörlerle ilişkisinin bulunduğuna, çocukları her türlü istismara karşı korumanın toplumun temel beklentisi ve hükümetin de değişmeyen önceliği olduğuna dikkati çekti.

"Cinsel suçlarla ilgili cezalarda önemli artırımlar yapıldı"

Gerek suça sürüklenen, gerekse suç mağduru olan çocukları korumak amacıyla birçok kanunda değişiklikler yapıldığını hatırlatan Gül, bu konuda kurumsal tedbirler alındığını kaydetti.

Adana'da 4,5 yaşındaki çocuğa yönelik istismar olayının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki Bakanlar Kurulunda konunun ele alındığını anımsatan Gül, altı bakandan oluşan bir komisyon kurulduğunu dile getirdi.

Toplumsal vicdanı tatmin edecek şekilde suçun cezasını artırmanın yanında infaz süreci ve devamında alınacak tedbirlerin de çalışma başlıkları arasında yer aldığını bildiren Gül, 2014 ve 2016 yıllarında cinsel suçlarla ilgili cezalarda önemli artırımlar yapıldığına işaret etti.

"Cinsel istismardan dolayı 16 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor"

Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olanların işledikleri suçlara ilişkin bilgiler veren Adalet Bakanı Gül, şöyle devam etti:

"Bugün itibarıyla cezaevlerimizin yaklaşık dörtte biri uyuşturucu suçundan dolayı bulunan kişilerle doludur. Yani cezaevindeki dört kişiden biri uyuşturucudan dolayı tutuklu ve hükümlüdür. Cezaevlerinde uyuşturucu suçundan dolayı bulunan kişi sayısı 50 bindir. 30 bin kişi hırsızlık suçundan cezaevlerinde yatmaktadır. Yaklaşık üç kişiden biri uyuşturucu ve hırsızlıktan dolayı cezaevlerinde bulunmaktadır. Terörden daha fazla bir oran. Cinsel istismardan dolayı da 16 bin kişi cezaevlerinde tutuklu ve hükümlüdür."

Gül, suçun önlenmesi için caydırıcı ve etkin yöntemlerin geliştirilmeye devam edeceğini vurgulayarak, suçun işlenmesine giden yollar ortadan kaldırıldığında suçla etkin mücadele edileceğini söyledi.

"Alt sınır 16 yıl olmuştur"

Cinsel istismar, uyuşturucu ve diğer suçlarda yargının en ağır cezaları verdiğini bildiren Adalet Bakanı Gül, şunları kaydetti:

"Türk Ceza Kanunu'nda, 2004 yılında yasalaşan, ilk halinde nitelikli cinsel istismar fiilinde temel cezanın üst sınırı 15 yıl iken, bugün alt sınırı 16 yıl olmuştur. Mağdur 12 yaşından küçük olduğunda da cezanın alt sınırı 18 yıla çıkmaktadır. Tasaddi düzeyinde cinsel istismar fiilleri için öngörülen cezanın alt sınırı 3 yıl iken, bu süre 8 yıla çıkartılmış, üst sınırı da 8 yıldan 15 yıla çıkartılmıştır. Mağdurun yaşına göre tasaddi ve sarkıntılık eylemlerinde bu cezalar kademeli olarak artmaktadır."

"Suçun tek başına devletin cezalandırma hak ve yetkisi kullanılarak önlenemeyeceği, bugün herkesin üzerinde ittifak ettiği bir gerçektir." diyen Gül, kanunların, kuralların, toplum halinde bir arada yaşamanın şartlarını, insan davranışının sınırlarını belirlediğini dile getirdi.

Adalet Bakanı Gül, bütün bu kurallara yaptırım korkusuyla değil insana saygı, hakkaniyet ve vicdan ölçüleriyle uyan bir toplumun, suçun önlenmesi hedefi içerisinde büyük önemi olduğuna dikkati çekti.

Yasal altyapıyı toplumun ihtiyaçları doğrultusunda güçlendirmek için çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Gül, Adalet Bakanlığının suçun önlenmesinin, caydırıcılığın sağlanması konularında çağdaş toplumlardaki gelişmeleri, uygulamaları takip ettiğini ve uyguladığını belirtti.

İnfaz sisteminin geliştirilmesine ilişkin dünyadaki uygulamaların da yakından takip edildiğini belirten Gül, suçun önlenmesinin, hukuk araçlarının yanı sıra aile, eğitim, kültür, ekonomi, psikoloji gibi sahaların da desteğiyle mümkün olacağını vurguladı.

Gül, Bakanlık bünyesinde kurulan Mağdur Hakları Daire Başkanlığının da mağdurların korunmasına yönelik çalışmalar yaptığını sözlerine ekledi.