Tunceli'de Olaylar Çıktı

Tunceli'de oturma eyleminin ardından İHD Tunceli Temsilcisi Barış Yıldırım, bugün sivil toplum örgütü temsilcilerinin yaptığı toplantıda düzenlenecek gösteri ve eylemlerin tamemen barışçıl olması yönünde karar aldığını söyledi.

Oturma eyleminin ardından çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yaklaşık 300 kişilik grup, sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Caddesini barikatlarla kapattı. Sivil toplum örgütü temsilcileri gittikleri göstericilerden yolu açmasını istedi, ancak yapılan görüşmelerde göstericiler eylemlerini sürdüreceklerini bildirmesi üzerine bir sonuç çıkmayınca ayrıldı. Göstericiler arasında bulunanların cadde üzerinde bulunan Şehit Nahit Bulut Polis Merkezi'ni taş yağmuruna tuttu. Bunun üzerine polis göstericileri TOMA ve panzerlerle müdahale edip, tazyikli su sıktı.

Olayların sürdüğü sırada bazı göstericiler caddeki üzerindeki banka şubelerinin camlarını kırıp içeriye girmek istedi. Bunun üzerine devreye giren çevik kuvvet ekipleri saldırganları dağıttı. Olaylar saat 23.00 sıralarında son bulurken, polis kentte sıkı güvenlik önlemleri aldı. Bu arada bir kişi motosikletle göstericilerin arasından geçerken çarptığı genç bir kızı yaraladı. Yaralı kız hastaneye kaldırıldı.

AYGÜN: KÖPRÜYE VERİLEN İSİM TAHRİK UNSURU OLDU

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de yaşanan olayları yakından izledi. Göstericilere sahip çıkmak için Tunceli'ye geldiğini belirten Aygün, "Bu eylemlerin nedeni 11 yıldır AKP zulmüne karşı biriken bir enerjinin boşalmasıdır. Ben bugün göstericiler adına buradayım, bu gösteriler tamamen siyasi bir meseledir. Türkiye'de hükümetin Alevilere karşı yaptıkları ortada. En son 3'üncü Boğaz Köprüsü'ne Yavuz Sultan Selim isminin verilmesi de bir tahrik unsuru olmuştur. Ben bugün gösterilere destek vermek, göstericilerin yanında olmak ve onlara sahip çıkmak için buraya geldim. Bu çocukların zarar görmemesi için sahip çıkmak için geldim. Hükümetin yapacağı tatmin edici açıklamalar ile bu olaylar dinebilir" dedi.

Aygün, olayların bitmesinden sonra bölgeden ayrılırken de yapılan eylemlerin bir direniş olduğunu söyledi.