İZMİT'te, üniversite öğrencisi Hayrettin Ömeroğlu'nun (26) bir restoranda tavuklu pilav yedikten sonra rahatsızlanması ve hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildikten sonra ölmesiyle ilgili açılan davada tutuksuz yargılanan doktor C.K.'nın yargılanmasına başlandı. Mahkemede, C.K., Hayrettin Ömeroğlu'nun kalp krizi nedeniyle öldüğünü söylerken, anne Hülya Ömeroğlu, doktorun ihmali olduğunu vurgulayarak en ağır cezayı almasını istediğini belirtti.
Olay, 7 Mayıs 2018'de İzmit'te meydana geldi. Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğrencisi Hayrettin Ömeroğlu, bir restoranda tavuklu pilav yedikten sonra bulantı ve kusma şikayetiyle Kocaeli Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne başvurdu. Kent merkezinde bir restoranda tavuklu pilav yediğini söyleyen Hayrettin Ömeroğlu, hastanede serum tedavisi uygulandıktan sonra taburcu edildi. Hayrettin Ömeroğlu gece tekrar fenalaşınca, arkadaşları 01.30 sıralarında 112 Acil Servis'i arayarak yardım istedi. Eve gelen sağlık ekibi, Hayrettin Ömeroğlu'nu hastaneye götürürken yolda kalbi durdu.
Doktor C.K.'nın Kocaeli 9. Adliye Ceza Mahkemesi'nde, 'Yanlış teşhis neticesinde ölüme neden olma' suçundan yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmada söz alan C.K. ihmali olmadığını belirterek, hastanın muayene olup taburcu edildikten bir süre sonra kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Gün içerisinde yaklaşık olarak 250 hastayı muayene ettiklerini belirten C.K., "5 yıldır doktorluk görevi yapıyorum. O gün de Hayrettin Ömeroğlu kusma ve ishal şikayetiyle hastanemize geldi. Bana tavuklu pilav yedikten sonra rahatsızlığının başladığını söyledi. Muayenesini yaptım, tansiyonunu ve ateşini kontrol ettikten sonra 'Enfeksiyon kökenli olmayan gastroenterol' tanısını koydum ve tedaviye başladım. Serum verdim ve bittikten sonra yeniden muayene ettim. Hastaya ve yakınına durumunu sorduğumda 'Şikayetim hala devam ediyor ama kendimi daha iyi hissediyorum' dedi. Ben de dikkat etmesi gereken şeyleri söyledim ve ayrıldım" dedi.'YENİDEN HASTANEYE GELDİ VE KALBİ DURMUŞTU'Hayrettin Ömeroğlu'nun 01.00 saatlerinde hastaneye 112 Acil Servis ambulansıyla tekrar geldiğini ve kalbinin durmuş olduğunu ifade eden C.K., "112 Acil Servis ekipleri hastayı yeniden getirdiklerinde kalbi durmuştu. Hastayı evden aldıklarında kalp atışının çok düşük olduğunu ve yolda da kalbinin durduğunu söylediler. Ben kalp masajı yapmaya devam ettim, 20 dakika sonra kalp atışı yeniden geldi. Kalp grafisini değerlendirdiğimde hastanın 'Kalbi besleyen damarların tıkanmasına bağlı olarak gelişen kalp krizi' teşhisini koydum" diye konuştu.'ANJİYO İÇİN BAŞKA HASTANEYE SEVK EDEMEDİK'Hayrettin Ömeroğlu'nun anjiyo yapılması için uzman kardiyolog ile görüşüp karar verdiğini belirten C.K., şu savunmada bulundu: "Hastaya acilen anjiyo yapılması gerekiyordu. 112 Acil Servis ekipleri ile görüştüm ve en uygun hastanenin bana Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi olduğunu söylediler. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki doktorlar ile irtibata geçince hastanın durumunun çok kötü olduğunu ve stabil hale gelmeden sevk edilmesinin uygun olmayacağını söylediler. Biz de bu nedenle anjiyo için başka hastaneye sevk edemedik. Yaklaşık 1 saat 20 dakika boyunca müdahale ettikten sonra hastayı kaybettik."Mahkeme heyeti, dosyalayın incelenmesi, müşteki avukatlarının, doktor C.K.'nın savunmasında tıbbi terimler kullandığı gerekçesiyle ek süre talep etmesi nedeniyle duruşmayı 22 Nisan 2020 tarihine erteledi.'DOKTOR AZRAİL'E TESLİM ETTİ'Duruşma sonrasında adliye binası önünde konuşan baba Cabbar Ömeroğlu, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, "Bizim başımıza gelen başkasının başına gelmesin. Öyle doktorlar var hastayı Azrail'in elinden alıyor, bizimki resmen Azrail'e teslim eti. Olay günü oğlum zehirlenme şikayeti ile hastaneye gidiyor. Oradan 1,5 saat müdahale ediliyor. Daha sonra doktorun iddiasına göre benim oğlum iyi olduğunu söylemiş. Ama öyle bir şey yok. Doktor, 'Git, bir iki güne hiçbir şeyin kalmaz diyor. Böyle vakalara sık sık rastlandığını söylüyor. Doktorun anlattıkları birbirleriyle uyuşmuyor" dedi.'HAK EDENLER CEZASINI ÇEKMELİ'Oğullarının ölümünde doktorun ihmali olduğunu iddia eden anne Hülya Ömeroğlu, "Bir annenin evladının kaybetmesinin ne olduğunu anneler iyi bilir. Onun için ben Türkiye'mizdeki bütün hakim, savcı ve devlet adamlarından böyle tür vakalara dikkat etsinler. Çünkü, bir doktor hata yapamaz, yaparsa bir cana mal olur. Bir mühendis hata yapamaz, çünkü yaptığı evin altında insanlar yaşıyor. Bir öğretmen hata yapamaz, yaparsa gelecek nesillerimizi mahvetmiş olur. Sayın savcı, hakim ve devlet adamlarımızdan, valilerimizden rica ediyorum. Böyle doktor, memur, inşaat mühendisi ve öğretmenlerin arkasında durmasınlar. Çünkü geleceğimiz onların elinde. Böyle insanlar cezasını hak ettiği şekilde çekmeli. En büyük ricam bu" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Üniversite öğrencisinin taburcu edildikten sonra ölümünde doktor hakim karşısında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?