Uzmanından Ürküten Açıklama

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. F. Rüçhan Uslu Türkiye nüfusunun çoğunluğunun şeker, tansiyon kalp ve kolestrol hastası olduğunu belirterek; "Bir süre sonra toplumun yarısı da kanser hastası olacak. Ölüm sebepleri içerisinde birinci kanser olacak" dedi.

Sağlık Muhabirleri Derneği Genel Başkanı Yusuf Ziya Eraslan tarafından çıkartılan 76 sayfalık Medya Sağlık Dergisi'nde yer alan habere göre EÜ Tıp Fakültesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. F. Rüçhan Uslu, ölüm sebeplerinin arasında kanserin öncelikli olduğunu vurguladığı dikkat çekti.

Medya Sağlık Dergisi'nde yer alan habere göre Uslu şu ifadelere yer verdi: "Yaşam enerjisi düşen bir insanda da hastalıklar ardı arkasına gelir; tansiyon, şeker, mide ülseri, kalp krizi ve kanser. Kolon, rahim, rahim ağzı kanserleri oturan, hareket etmeyen, çok yiyen, ailesel ilişkileri zayıf olan kişilerde daha sık görülür. Türkiye'nin dörtte biri şeker, yarısı tansiyon hastası, dörtte biri kalp hastası, yarısı kolestrol hastası. Bir süre sonra toplumun yarısı da kanser hastası kanser hastası olacak. Ölüm sebepleri içerisinde birinci kanser olacak."

Söz konusu haberde ayrıca kanser hastalarının kadınlarda ve erkeklerde farklı reaksiyonlar gösterdiğine yönelik ifadeler de yer alıyor. Kanserin sadece ilaçla tedavi edilemeyeceği yönünde çeşitli hatırlatmalarda bulunan Uslu'nun ifadeleri şöyle:

"Bir insanı tedavi etmek istiyorsanız tamamını tedavi etmelisiniz. İnsanın ruhu var, vücudu var, sosyal ilişkileri var. Bu yönleri tedavi etmezseniz sadece bir şeyi tedavi edersiniz, hasta iyileşemez. "Isırgan otu içtim kanseri yendim mümkün değil. Her platformda alternatif tıpçılarla bu konuyu tartışmaya hazırım."

"KANSERİ KADIN ERKEK AYRIMINDA GÖRMEK MÜMKÜN"

Kanserin kadınlarda ve erkeklerde farklı reaksiyonlara yol açtığını erkeklerin tedavi sürecinde ego problemi yaşadığını kadınların ise daha edilgen olduğuna dikkat çeken Uslu'nun şu ifadeleri de dikkat çekti: " Erkekler tedaviye zor uyum gösterir, ilaçlarını düzenli kullanmaz, sigara içme dersin içer, hastalığın son evresinde kıvranır halde hastaneye gelir, ama o zaman da geç olmuş olur. Erkek kanser hastaları genel olarak uyumsuzdur. Erkekler bu yüzden erken ölür. Erkeklerde ego problemi vardır. Erkekler hep güçlü gözükmek zorundadır, başkasına muhtaç olmaması gerekir. Muhtaç hissettiği zaman oğluna, karısına, doktora bu durum erkeği bitirir. Erkek işsiz kalamaz, ailesine bakmama şansı yoktur. Kadın ise çok daha kabul edici, edilgen olduğu için söz dinler. İnsanlarla ilişkiyi iyi tutmaya, düzeni korumaya, mutluluk sağlamaya yönelik bir varlıktır. Kadın yaşamı sürdürmek için yaratılmıştır. Üreme, çocuk doğurma, aileyi koruma, çocuklarının beslenmesi iç güdüleri için hareket eder. Kanser hastası olmuş kadınların kocaları sıklıkla karısını terk edebiliyor. Boşanıyor, uzaklaşıyor. Hiçbir kadın kanser olmuş kocasını bırakmaz. Toplumumuzun yetiştirdiği erkeklerin çoğu narsist, empati kurma yeteneği yok. Karşısındaki kişi acı çekiyormuş, duyguları varmış önemli değil. Maneviyat sıfır oldu. " - İZMİR