Uzmanlar: Körfez'de bir sonraki adım karşılıklı güven inşasıdır

Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen 41. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi'yle Körfez krizinin çözülmesinin ardından Katarlı ve diğer Arap ülkelerinden uzmanlar, yazarlar ve siyasi analistler, bir sonraki önemli aşamanın KİK ülkeleri arasında güven ortamının sağlanması olduğuna işaret etti.

KİK Genel Sekreteri Nayif el-Hacraf, liderlerin 41. KİK Zirvesi sonrasında konsey ülkeleri arasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendiren el-Ula Bildirisi'ni imzaladığını söyledi.

41. KİK Zirvesi'nden bir gün önce Kuveyt, tarafların birbirlerine hava, deniz ve kara sahalarını açtığını duyurmuş ve zirvede de liderler sıcak görüntüler vermişti.

Körfez için sevindirici ama geleceğe dair endişeler var

Katarlı gazeteci-yazar Cabir bin Nasır el-Meri, zirveden el-Ula Bildirisi'nin çıkması üzerine Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Körfez krizinin son bulmasından dolayı Körfez halkları olarak büyük bir sevinç duyuyoruz. Bu körfezin gördüğü en kötü krizdi. Yalnız, bugün görmezden gelsek de gelecekle ilgili endişelerimiz var." dedi.

Meri ayrıca, KİK ülkeleri liderlerinden çözüm komitesini etkinleştirmelerini ve bu endişeyi gidermelerini istedi.

Katarlı akademisyen Muhammed el-Ummadi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Anlaşma ve karşılıklı anlayış güzel. Siyaset dünyası böyle, kalıcı düşmanlık da yok, kalıcı dostluk da ama çıkar ilişkisi kalıcıdır." ifadelerini kullandı.

Ummadi ayrıca, "Çıkar çatışması yaşandığı zaman komşular arasında anlaşmazlıkların olması çok normaldir. Yönetimler arası anlaşmazlıklar çok normaldir ancak halklar da bu işe dahil edildiğinden bu krizin unutulması için tam bir neslin geçmesi gerek." değerlendirmesinde bulundu.

Eski Kuveyt Emiri'nin arabuluculuk çalışmalarına övgü

Katarlı yazar Rim el-Haremi eski Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın Körfez barışı ile ilgili gösterdiği büyük çabayı hatırlatarak, "Körfez barışı ile ilgili haberlerle, merhum Kuveyt Emiri Sabah'ın arabuluculuk ve sorunları çözme konusundaki çabalarını hatırlamalıyız." görüşünü paylaştı.

Haremi ayrıca, Körfez'de barış ortamının sağlanmasından dolayı övgüyü hak eden tek kişinin eski Kuveyt emiri olduğunu vurguladı.

Tekrar güven ortamının inşası

Eş-Şark gazetesi genel yayın yönetmeni Sadık Muhammed el-Ammari, Katar devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Körfezde sonraki aşama güven ortamının inşası ve ülkeler arası anlaşmazlıkları çözmede KİK Genel Sekreterliği rolünü harekete geçirme aşaması olacak." diye konuştu.

Anlaşmazlıklar olsa da Körfez ülkelerinin olması gereken doğal durum olduğunu söyleyen Ammari, "Dünyada ve bölgede birçok dosyada farklı bakış açıları olabilir ama bu siyasi anlaşmazlıkların bedelini halklar ödememeli." ifadelerini kullandı.

Ammari ile aynı televizyon programına katılan er-Raye gazetesi genel yayın yönetmeni Abdullah Ganim el-Binali el-Muhannedi, "Katar Emiri ile Suudi Veliaht Prensi arasındaki sıcak karşılama sözleri ve kucaklaşma, Körfez halkının kalbini ısıtan bir sahne oldu." dedi.

Muhannedi, KİK ülkeleri arasında anlaşmaya varılmasından sonra karşılıklı güven ortamının oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Katarlı akademisyen Muhammed el-Kubeysi ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Katar'ın bazı Körfez ülkeleriyle ilişkilerinde yaşadığı acı deneyimlerden dolayı uzlaşmayı çok önemsiyoruz, ancak çekincelerimiz var." görüşünü paylaştı.

Körfez krizini sonlandıran 41. KİK Zirvesi

Körfez krizini sonlandıran 41. KİK Zirvesi, 5 Ocak'ta Suudi Arabistan'ın El-Ula kentinde gerçekleştirildi.

Zirvenin en dikkat çeken misafirlerinden Temim bin Hamed Al Sani'yi, ev sahibi Suudi Arabistan'ın en üst düzey isimlerinden Veliaht Prens Muhammed bin Selman havalimanında karşıladı. İki lider, Kovid-19'a rağmen sarılarak samimi bir görüntü verdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında, 41. KİK Zirvesi'nde, Katar'a ambargo uygulayan ülkelerin Doha ile diplomatik ilişkilerini yeniden tesis ettiğini ve ambargonun kaldırıldığını açıkladı.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017'de "terör gruplarını desteklediği" suçlamasıyla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bu ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.

Katar, söz konusu ülkelerin tüm suçlamalarını reddederken bu durum Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.