Veganlar "Dünya Vegan Günü" Etkinliğinde Buluştu

Vegan ve Vejeteryanler Derneği tarafından düzenlenen etkinlik vegan beslenmeyi bir hayat biçimi haline getirenleri bir araya getirdi. Etik, ekolojik ve sağlık olmak üzere 3 temel başlık üzerine konuşulan seminerde vegan yaşam felsefesinin hayvan hak ve özgürlüğüne en temel yaklaşım olması, beraberinde hayvansal endüstrinin küresel iklim değişikliği ve çevre kirliliğinin bir numaralı sebebi olması ve hayvansal ürün tüketiminin insan sağlığı açısından da oluşturduğu olumsuz etkilere dikkat çekildi.

Vegan ve Vejeteryanler Derneği tarafından bu yıl ilk kez geniş kapsamlı olarak gerçekleşen "Dünya Vegan Günü" etkinliğinde vegan yaşam biçimini benimseyenleri bir araya getirdi. Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel'in mekan sponsorluğunda gerçekleşen etkinlik Vegan ve Vejeteryanler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Arıman'ın konuşmasıyla başladı. Özgürlükçü, adaletli ve eşitlikçi kavramların önemine vurgu yaparken gerçekçi olmadığımıza dikkat çeken Arıman; "Özgürlükçüyüz ama hayvanları hapsediyoruz, eşitlikçiyiz ama canlıları düşünen düşünemeyen, bağ kuran kuramayan olarak ayırıyoruz, adiliz ama adalet kavramımız yine kendimize göre. Veganlık bir beslenme biçimi değil bir yaşam felsefesi, etik bir duruştur. Vegan beslenmek için her şeyden önce hayvanlara çevreye karşı bir duyarlılık gerekiyor. Hayvanları sevmek zorunda değiliz ancak var olma, yaşama ve acı çekmeme hakkına saygı duymamız gerekiyor. Alternatiflerimiz varken yaşatmayı düşünmeliyiz" dedi.

"Protein açığı olmaması için 3 temel besin grubunu her gün biraz yemek gerekiyor"

Sağlık sebepleri neticesinde önce vejetaryen ardından vegan beslenmeyi seçtiğini belirten Kalp ve iç hastalıkları uzmanı Dr. Murat Kınıkoğlu; "Dünyadaki ölüm nedenlerinin başında %21,5 ile kalp damar hastalıklarını, %14 ile beyin damar hastalıkları takip ediyor. Eğer vegan olur 0 yağ, 0 şeker ve 0 hayvansal gıda ile beslenirseniz kesinlikle kalp krizi geçirmez ve asla felç olmazsınız. Vegan olmak isteyen ama sağlık açısından şüphe duyanlar olabilir. Bu noktada benim önerim bir haftalık vegan beslenme öncesinde ve sonrasında temel laboratuvar tetkiklerinin yapılması yönünde. Bir ay gibi kısa bir sürede tüm değerlerin olumlu yönde değiştiğini göreceksiniz. Proteinin temel kaynağı bitkilerdir. Bir inek veya bir kuzu proteini kendisi yapıp bize vermez. Neticede bunu ottan alır. Amino asitleri yani proteinin temel kaynağını ottan aldıktan sonra vücudunda bir şekilde birleştirip o aminoasidi diğerinin yanına katarak bize verir. Yani asıl kaynak topraktır. Dolayısıyla biz aracıyı koymadan doğrudan topraktan beslendiğimizde kesinlikle herhangi bir protein eksiğimiz olmaz. Protein açığı olmaması için 3 temel besin grubunu her gün biraz yemek gerekiyor. Her gün biraz bakliyat, biraz yeşillik ve biraz tam tahıl yiyorsanız emin olun yeteri kadar protein alıyorsunuz. Asıl hedef hayvanlara dokunmamak ve onları sömürmemek. Veganlık tüm dünya için verebileceğiniz en güzel karar olacaktır." dedi.