Yatağan Bıçakları Markalaşıyor

MUSTAFA DERMENCİOĞLU - Yüzyıllardır bıçak ve kılıç üretim merkezi olan Yatağan'da üretilen bıçakların markalaştırılarak dünyaya tanıtılması hedefleniyor.

Serinhisar ilçesinde bağlı Yatağan beldesinde demirci ustaları, babadan oğula aktarılan meslekleriyle evlerinin altlarındaki atölyelerde bıçak imal ediyor.

Yatağan Belediye Başkanı Tuncer Tunçbilek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Yatağan bıçağı kullanıyorum çünkü Türküm' şeklinde slogan geliştirdiklerini ve halkı yerli bıçağa yönlendirmek istediklerini ifade etti.

Yatağan markasının özbeöz yerli bir ürün olduğunu anımsatan Tunçbilek, "Bütün Türkiye tanımasına rağmen, yeniden bir tanıtım yaptık. Herhalde onun da katkısı oldu ki bu yıl satılık bıçak kalmadı" diye konuştu.

Kurban Bayramına yakın beldede kurban bıçağı üretildiğine değinen Tunçbilek, "Ustalarımız bayrama çok az kala satışa gitti. Şu anda Yatağan'da 50 bin-100 bin bıçak, 20 bin bıçak, bin bıçak almak isteseniz yok" dedi.

Yatağan'daki bu el sanatının devam ettirilmesini istediklerini dile getiren Tunçbilek, şimdi neredeyse 40 yaşın altında usta kalmadığını kaydetti.

Beldede günde 3 bin ile 5 bin arasında bıçak üretildiğine dikkati çeken Tunçbilek, şöyle devam etti:

"Tek kişi çalışan ustalarla 25 kişinin çalıştığı atölyeler var. Beldede 500 kişiden fazla kişi bu işte çalışıyor, bunların bir kısmı yakın köylerden geliyor. Uzun yıllar uğraşıyoruz. Zaten atalarımız bize iyi bir marka bırakmış, 'Yatağan' diye. Bu başlı başına bütün dünya dillerinde Yatağan'ın anlamı, keskin bıçak, keskin kılıç demek.

Biz de üreticilerimizden bıçaklarının üzerine, Yatağan markasını vurmasını istiyoruz. Bıçakta Yatağan markasını belleklere kazıyacağız. Bu şekilde Çin mallarına karşı üstünlük de kuracağız. Bizim amacımız, Yatağan beldesinde üretilen bıçakları Solingen gibi marka yaparak Yatağan markasını bütün dünyaya tanıtmak. Bıçak ve kesici aletler konusunda Çin mallarını mümkünse yurda sokmamak."

"Çin malları bizi kamçılamış oldu"

Yatağan markasını tanıttıkça ve kaliteli ürün yaptıkça, Çin mallarının ülkeye daha az girmeye başladığına değinen Tunçbilek, "Çin malları rağbet görmemeye başladı. Belki bir yerde Çin malları da bizi kamçılamış oldu. Tabii devletimiz de tedbir aldı, gümrük vergisini biraz ağırlaştırdı demir ürünlerine. Ama bizim ürünlerin kalitesi de onları durduracak noktaya geldi" dedi.

"Tek başıma günde 10 bıçak yapıyorum"

Bıçak ustası Fuat Öztürk de bıçakçılığın ata mesleği olduğunu ve çocukluğundan beri bu işi yaptığını belirterek, beldede her evin altında küçük bir atölye olduğuna işaret etti.

Kurban Bayramından altı ay önce kurban bıçağı yapımına başladıklarını anlatan Öztürk, "Ondan önce sebze meyve bıçakları, küçük bıçaklar yapılıyor. Ondan sonra herkes kurban bıçağına geçiyor. İşçiliği çok olursa bu gibi günde tek başıma 10 bıçak yapıyorum. Tamamen el işçiliği ile yapıyoruz. Ham çeliği, bıçak şeklinde keserek işe başlıyoruz. Bir tek bıçak 129 defa elden geçiyor" diye konuştu.

Bıçakların satışını yapan Yusuf Doğan ise üretilen bıçakları yurt dışına ihraç ettiklerini, Balkan ülkeleri ve İngiltere'ye ürün gönderdiklerini dile getirdi. - Denizli