Anna Maria Jopek, 10 Ekim'de Zorlu PSM Sahnesinde!

New York'taki Manhattan Müzik Okulu'nda caz, sonra da Frederic Chopin Müzik Akademisi'nde klasik müzik eğitimi gören Jopek, Eurovision deneyimini takiben çıkardığı ilk albümü ile yıl Altın Plak ödülünü kazandı. 1998 yılında Polonya'nın en büyük müzik ödülü olan Fryderyk'i de başarılarının arasına katan yetenekli müzisyenin ışıldayan kariyerinin dönüm noktası Amerikalı ünlü caz gitaristi Pat Metheny ile birlikte kaydettiği Upojenie oldu. İleriki yıllarda ise yine caz sahnesinin en önemli isimlerinden Bobby McFerrin, Ivan Lins, Nigel Kennedy, Gonzalo Rubalcaba, Youssou N'Dour, Branford Marsalis ve Makoto Ozone gibi isimlerle birlikte çalıştı.

Caz, pop, folk ve şiiri sesiyle harmanlayan Jopek'in kendine has bir tarzı var. Köklerinin müziği üzerindeki etkisini ise şöyle anlatıyor: "Benim müziğimi caz olarak sınıflandırmayın lütfen. Müzik hayatım boyunca pek çok farklı şeyden etkilendim. Tamam, verdiği özgürlük ve armonik yapısı bakımından caz en önemlisi ama Polonya'nın eski halk şarkılarıyla büyüdüm ben. Köklerim hep bu Slav şarkılarında.. "

Anna Maria Jopek son yıllarda birçok deneysel çalışmaya da imza attı. Bunlar arasında "Song of the Goat Theatre" ile gerçekleştirdiği iş birliği oldukça konuşuldu. Topluluğun prova sürecine dahil olan ve bir komününde onlarla birlikte yaşayan şarkıcı, bir ay süresince her gün İskoçya'daki Fringe Festivali'nde sahneye aldı.

İlk plağından bugüne dek düzenli olarak albüm çalışmalarını sürdüren, dünyanın en önemli sahnelerinde başarılı performanslar gösteren ve ödüllerden kariyeri boyunca uzak kalmayan Anna Maria Jopek'in sesi ve müziği, İstanbul'da bir sonbahar akşamına çok yakışacak.