Grand Prix raporu: Rusya

Yaz arasının ardından Ferrari’nin peri masalı trajikomik bir hâl almadan sürüyordu. Çekirge bir sıçradı, iki sıçradı, hatta sürpriz şekilde üç sıçradı. Pazar günü neredeyse dördüncü kez de sıçrıyordu.

Ve sonra bir baktık ki, podyumun zirvesinde yine Lewis Hamilton var.

“Savaşlardan önce, savaş planları çatışmanın başladığı zamana kadar geçerlidir.” derler. Aylarca hazırlıklar yapılır fakat ilk kurşunla birlikte işler beklenmedik bir durum alır. Bu sözün pistlere yansımasına, Rusya Grand Prix’sinde Ferrari sayesinde şahit olduk.

Kontrolsüz kaos

Ferrari pilotlarının, Lewis Hamilton’ı geride bırakabilmek için yarıştan önce el sıkıştıkları ve start anında lastik avantajıyla ilk iki sırayı kapma mücadelesinde birbirlerine zarar vermemek üzerine kurulu bir planları varmış.

Bu doğrultuda beş kırmızı ışığın yanıp sönmesiyle birlikte güçlü bir ivme yakalayan Ferrari’li Sebastian Vettel, daha ikinci viraja gelmeden, önce Mercedes’li Hamilton’ı ardından takım arkadaşı Charles Leclerc’i geride bırakmayı başardı. Plan, arzulanan sonucu vermiş görünüyordu.

Fakat hesap edilmeyen şey; strateji dahilinde liderliği alan dört kez dünya şampiyonu Vettel’in Ferrari pit duvarı ve Leclerc’in yoğun baskısına rağmen, anlaşmalı olarak aldığı liderliği Monakolu pilota bırakmaya yanaşmamasıydı.

Bu duruma isyan etmeye başlayan Leclerc’in, yerini bırakmayan Vettel’in ve sürücülerine söz geçiremeyen Ferrari pit duvarının telsiz konuşmaları da altıncı tur itibarıyla başlamış oldu. Bu anda iç savaşı ayyuka çıkan ve konsantrasyonunu pist üzerine veremeyen Ferrari ekibi, bir nevi yarışın galibini de mağlubunu da daha ilk turlarda ortaya koymuş oldu.

Vettel’in, “Ona izin vermem için aradaki farkı kapatması gerek.” cümlesi ve Leclerc’in, “Şu anda farkı kapatmam zor. Çok hızlı gidiyor. Bunu sonra konuşacağız.” sözlerinin ardından, Mercedes takım patronu Toto Wolff’ün ellerini ovuşturarak galip geldikleri çıkarımını yapması zor olmasa gerek.

Kaosu nasıl toparlayacağına karar veremeyen Ferrari kampının önce Leclerc’i pite alıp bu süreyi kısa tutması, birkaç tur sonra da Vettel’i pite alıp süreyi uzun tutarak liderliği Leclerc’e geçirme planı, işleri yoluna koyabilirdi. Fakat tüm bunlardan sonra Vettel’in yolda kalması ve sanal güvenlik aracından faydalanarak pite gelen Mercedes’lerin ilk iki sırayı alması saniyeler içinde gerçekleşti. O dakikadan sonra ise kontrolü yitiren Leclerc de Mercedes’lerin podyumun ilk iki basamağına oturmasına engel olamadı.

İlk iki sırayı almayı başarmış ve üst üste dördüncü kez galibiyete uzanması muhtemel Ferrari’lerin milyonlar önünde ayyuka çıkan kaosunun pit duvarı tarafından dindirilememesi çok uzun süre konuşulacaktır.

21 yaşındaki Charles Leclerc’in daha ilk senesini doldurmadan takıma yön vermeye çalışması ve bunu tarihin en büyük dört tekerli motor sporları takımında yapmaya yeltenmesi ise bir başka tartışma konusu olarak sürüp gidecek.

Takımın teknik mühendisliği açısından senelerce harika işler yapan Mattia Binotto’nun takım patronluğunu ise “Ne şiş yansın, ne kebap” mantığıyla yürüt(eme)mesinin zor olacağı çok açık.

İşini yapanlar

Ferrari ve Mercedes’lerin yaz arasından sonra çetin bir mücadeleye giriştiği malum. Fakat orta sıralarda da güzel gelişmeler olmuyor değil.

Red Bull pilotu Alexander Albon, yarışın en etkileyici işlerinden birine imza atan isimlerin başında geliyor.

Aracında değişikliklere gittiği için (5+15 sıra) geriden başlama cezası alan Taylandlı sürücü, pit yolundan yarışa başlamak zorunda kalmıştı. Fakat yarış içerisinde yüksek tempodan ödün vermeyip güvenlik araçlarından da faydalanan Albon, takım arkadaşı Max Verstappen’in ardından yarışı beşinci bitirdi.

Hafta sonu kazançlı çıkan diğer takımlar ise Mclaren ve Racing Point oldu.

Antrenman turları ve sıralama turlarında hep büyük üçlünün ardında olan bu iki takım, yarış günü özellikle Carlos Sainz ve Sergio Perez liderliğinde ön ve arka grubun tehditinden uzak kalarak güzel bir hikâye yazdı.

Hazırlayan: Ali Umut DEĞİRMEN