2019 Merkezi Yönetim Bütçe Görüşmeleri

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, tutuklu ve hükümlü sayılarını açıklayarak, "16 Kasım 2018 tarihi itibariyle 385 ceza infaz kurumumuzda toplam 260 bin 144 kişi bulunmaktadır. Bunların 202 bin 434'ü hükümlü, 57 bin 710'u ise tutukludur" dedi.

Adalet Bakanı Gül, 2019 Merkezi Yönetim bütçe görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Gül, yargı sisteminin insana hizmet eden bir araç olarak işlevsel kılmak hükümetlerinin değişmeyen önceliği olduğunu hatırlatarak, "Ana hedefimiz, toplumun tüm kesimlerine 'güven veren bir adalet'tir. 'Güven veren adalet' perspektifiyle en başta, mahkemeleri soğuk duvarlarıyla tarif edilmeyen vatandaş dostu bir sistem kastediyoruz. Hizmet gereklerine uygun fiziki imkanları kurarak, hizmeti kolaylaştıran teknoloji kullanımını yaygınlaştırarak, iyi uygulama örnekleriyle adalete erişimi güçlendirerek vatandaş memnuniyetini artırmayı esas alıyoruz. Bu perspektifle, hukuk istikrarı ve hukuki güvenliğin altını çiziyoruz. Yüce Meclis'in takdiri ve iradesiyle mevzuat altyapımızı güçlendirici adımları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da atmayı umuyoruz. Bu perspektifle yine, adaletin gecikmeden zamanında tecellisine vurgu yapıyoruz. Yargıda hedef süre gibi uygulamalarla yargının kendi iç denetimini sağlayarak, mahkemeler teşkilatı ve insan kaynaklarını güçlendirme yoluyla yargının kapasitesini artırarak, sadeleştirilen yargılama usulleriyle sürat kazandırarak ve alternatif çözüm yollarıyla toplumun sorun çözme yeteneğini geliştirerek uyuşmazlıkları süratle ve adaletle çözmeyi amaçlıyoruz" dedi.

Fetullah Gülen Terör Örgütü'nün yargı sistemine, milletin adalet beklentisine ve adalete duyulan güvene de en büyük kötülüğü yaptığını söyleyen Gül, "Yargı sistemimiz başta olmak üzere, Türkiye, 15 Temmuz'dan sonra devlet içindeki bu örgütlü yapıdan kurtulmak için kararlı bir mücadele ve arınma sürecini başlatmıştır. Bu süreci başarıyla tamamlamaya kararlıyız. Bu arınma sürece, yeniden bir inşa sürecinin eşlik etmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz. FETÖ ile mücadele aynı zamanda Türk yargısının bir bağımsızlık ve saygınlık mücadelesidir. Bu mücadeleyi yargının saygınlığını yükselterek, toplumun adalet inancını yücelterek sürdüreceğiz. 2019 yılını bu anlamda yeni bir başlangıç olarak görüyoruz. Yargının kendi yaşadığı travmayı da atlatarak, daha adil, daha hızlı, daha etkin ve toplumun tüm fertlerine güven vererek yol alacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Gül şöyle konuştu:

"Malumlarınız olduğu üzere ülkemizde yargı reformu çalışmalarının sistematik ve bütüncül bir bakış açısıyla yürütülmesinin iki temel enstrümanı bulunmaktadır. Bunlardan ilki, kamu paydaşlarının görev ve sorumluluklarını belirleyen bir üst politika belgesi olan "Yargı Reformu Stratejisi"dir. Diğer politika belgesi ise Bakanlığımızın "Stratejik Planı"dır. Halihazırda bu iki politika belgesinin yenilenmesi üzerinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu ay sonunda Bakanlığımızın Stratejik Planını, takip eden süreçte ise Yargı Reformu Stratejisini kamuoyuna açıklamayı planlamaktayız. Her iki politika belgesinin hazırlanması sürecinde katılımcılığı fonksiyonel bir yaklaşımla sağlamaya çalışıyoruz. Çok sayıda kuruma yazı yazarak görüşlerini almış bulunmaktayız. Ayrıca hakimler, Cumhuriyet savcıları, avukatlar ve akademisyenlerin katıldığı toplantılar düzenlenmiştir."

Son yıllarda yapılan reformlarla bireyselleştirilmiş ceza infaz sistemi geliştirildiğini belirten Gül, "16 Kasım 2018 tarihi itibariyle 385 ceza infaz kurumumuzda toplam 260 bin 144 kişi bulunmaktadır. Bunların 202 bin 434'ü hükümlü, 57 bin 710'u ise tutukludur. Ceza infaz sistemimizin personel yapısı da büyük önem taşımaktadır. 2002 yılında 25 bin 407 olan personel sayımız, 2018 yılı itibariyle 60 bin 46'ya çıkmıştır. Görüldüğü üzere personel sayısında yüzde 130'un üzerinde artış olmuştur. Değişik unvanlarda 7 bin 467 personel istihdamı için ise çalışmalar devam etmektedir" dedi.

Denetimli serbestlik konusunda Gül, "2018 yılı Kasım ayı itibariyle adli yargı mercilerince 3 milyon 710 bin 31 denetimli serbestlik kararı verilmiştir. Türkiye genelindeki 140 denetimli serbestlik müdürlüğünde 614 bin 901 denetimli serbestlik kararının infazına devam edilmekte olup; bu kararların 406 bin 451'ini adli kontrol, 97 bin 345'ini denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı, 63 bin 63' ünü ise tedavi ve denetimli serbestlik oluşturmaktadır. Yürüttüğümüz çalışmalarla hakim ve Cumhuriyet savcısı sayısının artırılması konusunda önemli bir mesafe almış bulunmaktayız. 16 yıllık süreçte hakim ve Cumhuriyet savcısı sayısı yüzde 100,67 oranında artırılarak 19 bin 442 olmuştur. Bunların 13 bin 368'i hakim, 6 bin 74'ü ise Cumhuriyet savcısıdır. Yalnızca hakim-savcı sayımız değil yardımcı personel sayımızın da ihtiyaç duyulan seviyeye gelmesinin daha güçlü bir yargı teşkilatı için gerekliliği şüphesizdir. 24 Adliyelerde ve ilgili birimlerde görev yapan personel sayımız 16 yıllık süreçte yüzde 141,20 artışla 2018 yılı Kasım ayı itibariyle 63 bin 373'e çıkartılmıştır. Ceza infaz kurumlarında çalışan yardımcı personel sayısı ise yüzde 135,73 artışla 60 bin 408'e yükselmiştir" açıklamasında bulundu.

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak Gül, "15 Temmuz hain darbe girişimiyle ilgili soruşturma ve davalar yargı teşkilatımız tarafından bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesine uygun olarak büyük bir titizlikle sürdürülmüştür ve sürdürülmeye devam etmektedir. Bu kapsamda ülke genelinde fiili darbe suçundan yürütülen soruşturmalar neticesinde toplam 289 dava açılmıştır. Açılan bu davalardan 220'si karara çıkmış olup 69 davada ise yargılamalar devam etmektedir. Bu yargılamalar hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde, uluslararası hukukun temel ilkelerine de uygun olacak şekilde büyük bir gayret ve fedakarlıkla sürdürülmektedir" dedi. - ANKARA