Alper Paşa

Fenerbahçe geri döndü

Ersun Hoca hücuma çıkışlarda uzun topları tercih ediyor. Bu taktiksel bir seçim mi, yoksa mevcut kadro açısından bir zorunluluk mu tartışılır ancak verimsiz olduğu ortada. Fenerbahçe ligin ilk yarısında beklerine o kadar çok sorumluluk verdi ki, Caner ya da Gökhan formsuz veya eksik olunca tüm oyun planı suya düşüyor. Malum kadrosunda orta sahada zeka parıltısı sunan biri de olmadığı için pek bir alternatif bulamıyor Ersun Yanal.

Yetenek üstünlüğü senin tarafında olmayınca, enerjinle maçta hakimiyeti ele geçirmen lazım. Bu bağlamda Fenerbahçe maça çok iyi başladı. İlk 15 dakikada Kasımpaşa doğru düzgün pas yapamadı. Ancak eğer sahada skoru değiştirecek ayakların yoksa, bu baskı esnasında golü bulman lazım. Sarı lacivertli takım çok iyi koşan oyunculara sahip ama topla koşabilen isim sayısı yok denecek kadar az. Kuyt'un merkezde oynadığı ilk 45 dakikada duran toplarda 4 kez ofsayta düşmesi inanılır gibi değil. Hollandalı, muhtemelen Ersun Hoca'nın telkinleriyle kanatlara da giderek pas opsiyonu sunmaya çalıştı. Onun boşalttığı alanları Holmen ya da Alper bir türlü değerlendiremedi.

İlk organize atağını 58. dakikada yapabildi Fenerbahçe. Kendi sahasında, haftalardır kazanamayan bir rakibe karşı. Ha bir de Salı günü maç yapmış bir takımla oynadığı maçta. Emenike'nin hazır olmadığını gözlemlemiş olmalı Ersun Hoca, yoksa üretkenlikten bu kadar yoksun bir takımda Nijeryalı'nın ne kadar katkı vereceğini hepimizden iyi biliyordur.

Rakibi 10 kişi kaldıktan sonra orta sahada daha hakim bir görünüm çizen Fenerbahçe'de, ikinci organize atak golü getirdi. Emre muhteşem bir gol attı. Eğer henüz geç değilse, Emre'nin attığı gollerin ettiği küfürlerden daha etkili olduğunu anlamasını dilerim. Şota Hoca'nın, maça biri kaleci 6 yedekle çıktığını ve Kerem'in kırmızı kartından sonra çok fazla alternatifi bulunmadığını da not düşelim. Buna rağmen Malki hamlesiyle Adem'i kanada çekerek daha fazla verim aldı. 10 kişi kalmasına rağmen golü de buldu. Sarı lacivertlilerin gelen beraberlik golüne hemen cevap vermesi ve Bekir'in pozisyon takibini takdir etmek gerek. Sarı lacivertlilerin yediği golde bu kadar pasif olması da dikkat edilmesi gereken bir nokta.

Bir paragrafı Alper'e ayırmak gerek. Maçın en iyisiydi. Kötü maçtı ve bu kötü maçta tek parıltı ondan geldi. Aldığı her topta takımını ileri taşımayı denedi. Enerjisi hiç bitmedi ve o kadar enerji tüketmesine rağmen tüm topları olumlu kullandı. Maç boyunca uzun top atmadan futbol oynanabileceğini gösterdi. Tempo diye vurgu yapan Ersun Hocanın artık değişmez ismi olması gerek.

Not: Uzun top oynadıkça hücum anlamında sıkıntı çekiyor Fenerbahçe.

Not 2: Volkan formsuz. Yediği golde değil, çıktığı ve alamadığı her topta bu formsuzluğu ortaya çıktı.

Not 3: Fırat Aydınus, Alves'e kırmızı kart göstermeliydi. Portekizlinin bu saçma sapan hareketleri kabak tadı vermeye başladı.