Umut Yükseliyor

"Zor olacağını biliyorduk"

Juventus önünde alınan zafer beklendiği gibi ligin son bölümünde takıma oldukça iyi sirayet etti ve girilen devre arasıyla birlikte muhtemel transferler umutları biraz daha artırmış görünüyor.

Burak Yılmaz'ın yine sol kenarda başladığı ve Bruma'nın da sağda göründüğü düzende Galatasaray'ın hücumlarında sıkıntı yaşaması muhtemeldi. Ne var ki Sneijder'in 2. dakikada attığı müthiş gol sonrasında rakibin erken şoka uğraması ve Burak Yılmaz'ın da kendisinden beklenen ceza sahası pozisyonuyla Bruma'nın güzel ortasında attığı kafa golü rakibi çok erken çözdü. Sonrasındaysa Galatasaray ilk yarıda istisnai Kopenhag maçı dışında ilk yarının en iyi mücadelesini ortaya koydu. Selçuk ve Melo'nun önündeki dörtlünün sürekli rotasyon yaparak yer değiştirmesi Erciyes savunmasını fazlasıyla rahatsız ederken savunmadaki yardımlaşma ve pas oyunundaki koordinasyon Galatasaray'ın çok sorunlu geçen ligin ilk yarısındaki en iyi performansıydı. Zaten iyi bir dönemden geçmeyen ve hoca değişikliğiyle maça çıkan rakibin erken nakavt olması ve zayıf bir takımla mücadele etmenin bu oyuna katkısıysa mutlaka büyüktü.

"Transfer zor iş"

İkinci yarıda Hikmet Karaman'ın Turgay Bahadır hamlesi özellikle 45-60 arasında Galatasaray'ı sıkıntıya soktu. Ön alanda Yasin – Vleminckx – Turgay'dan oluşan bir hat kuran ve savunmayı biraz daha öne çıkararak önde basmaya çalışan ev sahibi özellikle orta sahada kazandığı toplarla merkez orta sahası biraz eksik olan Galatasaray'a karşı hızlı hücumlarla sürekli darbe vurmaya çalıştı. Golü erken buldular ve sonrasında da bir beş dakika daha saldırıyı sürdürdüler. Erciyes'in taktik değişikliğinin yanında Galatasaraylı oyuncuların ilk yarıda maçı bitirdiklerini sanmaları da ev sahibinin tam zamanlı hakimiyetinde etkili olmuş olabilir zira sonrasında hem Drogba'nın geriye kırılmaları, hem de Sneijder'in orta saha yardımıyla birlikte Galatasaray tekrar topu tutarak tehlike yaratmaya devam etti.

Roberto Mancini'nin özellikle Bruma ve Burak Yılmaz'ı kenarlarda oynattığı 4-2-3-1'de Bruma'yı sağda, Burak'ıysa solda tercih etmesinin mantığı hala net değil. İki oyuncunun da terste daha rahat olduğu bilinirken takımın hücum aksiyonlarını fazlasıyla etkileyen bu tercihte oyuncuların dahli var mı ve de varsa ne kadar bu büyük merak konusu. Keza ikinci yarıda sola geçen Bruma'nın hareketlerindeki rahatlama bir kez daha ortaya çıkarken Burak Yılmaz'ın da sağdayken ceza sahası dalışlarını çapraz bir şekilde çok daha seri yapması Mancini'nin bu tercihini şüpheli konumda tutmaya devam ediyor.

Galatasaray sonuç olarak devrenin sonunda muhtemelen sezonun en iyi futbolunu ortaya koydu ve bundan sonrası İtalyan hocanın dediği gibi öncelikle iyi transfer umut etme aşaması. Görünen o ki Galatasaray yönetimi Mancini'nin hayallerini pek suya düşürmeyecek. İkinci yarının başındaki kritik 5 haftalık dönemde zorlu maçların iç sahada oynanacak olmasıyla birlikte bunu avantaja dönüştürebilecek Galatasaray şampiyonluk yarışı içinde olabilir. Lakin bunu yapamasa dahi ikincilik fazlasıyla çalkantılı geçen bu ilk yarıdan sonra başarısızlık olmayacak. Bunun da rahatlamasıyla birlikte Roberto Mancini daha az baskıyla ikinci yarıda daha iyi işler çıkartacaktır. Hocanın fırtınada devraldığı takımla gösterdiği performans bu beklentiyi kendiliğinden ortaya çıkarıyor.