73 Yıllık Evli ve Hala Sevgili

EFSUN YILMAZ - Boşanma oranının hızla yükseldiği günümüzden tam 73 yıl önce evlendiği eşinin elini bir an olsun bırakmayan Salim Turan ile yarım asırdan fazla aynı yastığa baş koyan çiftler mutlu ve uzun bir evliliğin sırlarını anlattı.

Bayraklı Kaymakamlığı ve İlçe Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nın destekleriyle yaşamlarını sürdüren ve evlilikte en az 50 yılı geride bırakan çiftler "Bir Yastıkta Yarım Asır" projesi kapsamında buluştu.

Aralarında tekerlekli sandalye ya da baston kullananların, önemli sağlık problemi yaşayanların da bulunduğu çiftler, uzun ve mutlu bir ömrün ancak iyi bir hayat arkadaşıyla mümkün olabildiğini, yıllar süren evliliklerinden öğrendiklerini AA muhabirine anlattı.

Tam 73 yıl önce evlendiği Yadigar Turan (86) ile el ele oturan Salim Turan (89), çocuk yaşta dünya evine girmek zorunda kaldıklarını ama bugün geriye dönüp baktığında eşiyle el ele geçirdiği hayattan mutlu olduğunu aktardı.

"Garibanlık vardı ama sevgi de çok idi"

Evlendiklerinde fakirliğin yanı sıra sevgi ve sadakatin de hayatlarında hüküm sürdüğünü ifade eden Turan, evliliğinin püf noktalarını şöyle anlattı:

"Biz küçük evlendik, eşim 12-13 yaşlarındaydı. O devir öyleydi. Garibanlık, fakirlik vardı belki ama sevgi ve sadakat de çok idi. İnsanlar, insanın aslına bakardı. Bir insanın aslı temiz oldu mu korkmazdık, sırtın yere gelmezdi. Sonra benim hanım kızdığında ben dışarı çıkardım, sakinleşince yanına gelir boynuna sarılırdım. Sabah uyanınca evimde, dolabımda neyim noksan ona bakardım. Hanım bir şey demeden gider yerine koyardım."

Eşinin çok iyi, vefakar ve çalışkan bir kadın olduğunu söyleyen Salim Turan, bir kez bile Yadigar Turan'a el kaldırmadığını kaydetti.

Şoförlük yaparak evine para getirdiğini söyleyen, 4'ü erkek 1'i kız 5 çocuğu bulunan Turan, eşine ve evliliğine verdiği değeri şu sözlerle anlattı:

"Bizim komşular evlenmiş 2 ay olmadan boşanmış, bunlar çok zoruma gidiyor. Çocuklarım maaşlarını aldılar mı gelir biraz bana verirler. Ben de yemem, içmem ya torunlarıma ya da eşime hediye alırım. Geçmişten hatırladığım çok şey var, yastığa başımı koydum mu güzel günler gözümün önüne geliyor. Askerdeyken 2 yıl eşim beni bekledi. Aklıma gelirdi de gidip bir çift altın küpe alıp gönderdim. Bu yıl da Sevgililer Günü'nde hediyesini verdim."

Kadına yönelik şiddet olaylarını da değerlendiren Turan, "Erkek doğru olursa hanımı da doğru olur, hiçbir kadın ölümü hak etmez. Kadın bir çiçektir soldu mu sen de solarsın" diye konuştu

Çocuk gelin olmaktan mutluluk duymadığını söyleyen Yadigar Turan, "Ama sevdim, sevmesem bu seneler hiç onunla yaşar mıydım? Sevgililer Günü'nde ufak altın almış, ona da sevindim" dedi.

Kore gazisinden saygı önerisi

Kore gazisi 1930 doğumlu Yusuf Artuç, eşi Nazire Hanım'ı görür görmez vurulduğunu şu sözlerle aktardı:

"Onu ilk gördüğümde yani 56 yıl önce vuruldum ki ne vuruldum, yanında başka kızlar vardı ama ben onu sevdim. Evlendik 8 yıl çocuğumuz olmadı, herkes 'onu bırak' dedi. Nasıl bırakırdım, yeniden dünyaya gelsem yine onun gibisini bulamazdım. Evlilikte önce saygı lazım, insan onca yılda hiç kırılmaz mı. Ben onun gönlünü almak için gider sarılırdım. Gençlere diyorum ki bir kere evlensinler, boşanmayı bıraksınlar yoksa çocuklarına da çok çektirirler."

Evliliğinin ilerleyen yıllarında 2 kız, 1 de erkek çocuk sahibi olduklarını dile getiren Nazire Artuç, "Ben de eşimden razıyım, evime ve bana iyi baktı" diye konuştu.

Emine Yorulmaz (74) ise 56 yıllık eşi Mehmet Yorulmaz ile görücü usulü evlendiğini, 6 çocuk yetiştirdiklerini anlatarak, uzun evliliğinin sırrını "gönül almak" olarak açıkladı.