Burdur'da Öldürülen Nurcan Seçer'in Katil Zanlısına "Akıl Sağlığı Tam" Raporu Verildi, Yayın Yasağı ve Duruşmaların Kapalı Yapılması Talebi Reddedildi

MUHAMMET FATİH BAŞCI

Burdur'da eşi Nurcan Seçer'i öldürmekle suçlanan Serhan Seçer, dördüncü kez hakim karşına çıktı. Nurcan Seçer'in avukatı, Sanık Serhan Seçer için "akıl sağlığı tam" raporu verildiğini ve raporun duruşmada mahkemeye sunulduğunu söyledi. Tutuklu sanık Serhan Seçer'in avukatının, kamu güvenliği ve çiftin çocuğunun olumsuz etkilenmemesi için duruşmaların kapalı yapılması ve yayın yasağı talebi ise mahkeme heyetince reddedildi.

Burdur'da yaşayan Nurcan Seçer (35), yaklaşık 6 aydır ayrı yaşadığı ve hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Serhan Seçer tarafından, birlikte işlettikleri restoranda 8 Nisan 2022 tarihinde vurularak öldürülmüştü. Hakkında 'eşe karşı kasten öldürme' ve 'kayınpederi ile kayınbiraderini kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılan Serhan Seçer'in yargılandığı davanın dördüncü duruşması, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapıldı. Duruşmada, Nurcan Seçer'in ailesi ve taraf avukatları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu.

"BAŞIMA GELEN OLAY ÇOK KAFA KARIŞTIRICI"

Serhan Seçer'in avukatı, sanık ve maktulün cep telefonlarının incelenmesini, sanığın anlatacağı olayların kamu güvenliği ile çocuğunun geleceğine olumsuz etki yapacağı için yayın yasağı getirilmesi ve duruşmanın kapalı olmasını talep etti. Nurcan Seçer'in ailesinin avukatı ise olayın üzerinden bir yıl geçtiğini, henüz karar çıkmadığını, kararın çıkmamasında sanığın süreci uzatmaya yönelik tavırlarının etkili olduğunu, telefonların incelenmesi talebinin de yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu söyledi. Duruşmada mütalaasını sunan savcı, Serhan Seçer'in eşe karşı kasten öldürme, kayınbiraderine karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti. Duruşmaya cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan tutuklu sanık Serhan Seçer, savunmasında, "Başıma gelen olay çok kafa karıştırıcı, anlatması zor. İfademi yazılı şekilde ibraz etmek istiyorum. Yazılı savunmamda her şeyi olduğu gibi anlatacağım" dedi.

Öldürülen Nurcan Şeçer'in kardeşi Ömer K., mahkemede, "Şikayetim devam ediyor. En ağır cezayı almasını talep ediyorum" diye konuştu. Mahkeme heyeti, yayın yasağı ve kapalı duruşma teklifini reddederek, Sanık Serhan Seçer'in tutukluluk halinin devamına karar verdi davayı 15 Haziran 2023 tarihine erteledi.

"OLAYIN ÜZERİNDEN BİR SENE GEÇTİ, HENÜZ BİR KARAR ÇIKMADI"

Mahkeme çıkışında açıklama yapan Nurcan Seçer'in ailesinin avukatı Süleyman Kesici, şunları söyledi:

"Olayın gerçekleşmesinin üzerinden bir yıl geçti ve henüz bir karar çıkmadı. Duruşma 15 Haziran tarihine ertelendi. Bu duruşmada dikkatimizi çeken bir olay, sanık müdafinin duruşmaların kapalı yapılmasını, basına kapalı şekilde yargılamanın yapılması talebi oldu. Böyle bir olayın basına kapalı olarak yapılmasında elde edilecek bir fayda olmaz, aksine hepimizin, bütün toplumun zararı olur. Ortada bir can gitti; bir anne, bir evlat, bir abla, bir kız kardeş canından oldu. Böyle bir olayda duruşmanın kapalı yapılmasının hiçbir faydası olmaz. Basına kapalı yapılmasının da hiçbir faydası olmaz. Bir sonraki celse sanığın en ağır ceza ile cezalandırılacağını ümit ediyoruz ve inanıyoruz. Bu celse savcı mütalaasını verdi ve mütalaasında müvekkillerimizden birine yönelik kasten öldürmeye yönelik suçunu gerçekleştirdiğini söylemekle beraber, diğer müvekkilimize yönelik herhangi bir suçun gerçekleşmediğini savcı mütalaasında söyledi. Biz, bu mütalaaya kısmen katılmıyoruz, çünkü kasten öldürmeye teşebbüs suçu her iki müvekkilimize karşı gerçekleşmiştir. Ayrıca mütalaada eşe karşı kasten öldürme suçlamasından bir bahis var. Ancak olayda tasarlamanın da olduğu, eşe karşı tasarlayarak kasten öldürmenin gerçekleştiği çok açıktır. Bu noktada beyanlarımızı sonraki celseye kadar sunacağız. Bakın, olayın üzerinden bir sene geçti ve henüz bir karar çıkmadı.

"AKIL SAĞLIĞININ TAM OLDUĞUNU BİLİYORDUK"

Bu aşamaya kadar zaten önceden beyanları vardı ve bu beyanların üzerinde çok ciddi bir şekilde durmadılar. Sözde, merhum Nurcan Hanım'ın sanığı aldattığı yönünde bir iddiaları var. Bu iddiaları hiçbir şekilde somut bir delile dayanmıyor ve havada kalıyor. Böyle bir iddiayı olayın üzerinden bir yıl geçtikten sonra dile getirip telefonların incelenmesini şu aşamada söylüyorlar. Bunu ilk başta da talep edebilirlerdi. Önce 'akıl sağlığı yerinde değildir' dediler. Zaten yargılama o şekilde uzadı. Ardından akıl sağlığının yerinde olduğu ve suçu işlemeye yönelik ehliyetinin tam olduğu yönünde uzman raporu, doktor raporu oybirliği ile geldikten sonra artık son çare olarak 'aldattı' savunmasına dayanmak üzereler. Biz, bu savunmayı da kabul etmiyoruz. Sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme suçundan ve müvekkillerime karşı tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılacağına ümit ediyoruz ve buna inanıyoruz. Akıl sağlığının tam olduğunu biliyorduk. Yerinde ve doğru bir rapor. Akıl sağlığının yerinde olduğu ve suçu işlemeye yönelik ehliyetinin tam olduğu yönünde dosyaya sunuldu.

"OLAYDA TASARLAMANIN GERÇEKLEŞTİĞİ BARİZDİR"

Olayda tasarlamanın gerçekleştiği çok açık, barizdir. Bugün bir tanık dinlendi. Dinlenen tanık, beyanında, 'Ben sana demedim mi' ifadesini kullandığını söyledi ve öldürme eylemini gerçekleştirmeden önce elinde silahla 'Ben sana demedim mi' diyerek dükkana yöneldiğini, içeriye girip çıkmasının 10 saniye sürdüğünü tanık kendi beyanlarında ifade etti. Böyle bir olay bu kadar kısa sürede gerçekleşmiş ve kesin bir kararlılıkla 'Ben sana demedim mi' diyerek öldürmeye yönelmesi, tasarlamanın gerçekleştiğini çok açık bir şekilde önümüze koyar. Ayrıca müvekkilime karşı da 'Ben sana demedim mi Ömer' diyerek elinde tüfekle Burdur meydanını boydan boya geçtikten sonra müvekkilimin dükkanına girerek 'Ben sana demedim mi Ömer' dediği de aynı şekilde dosyada sabittir. Bu noktada müvekkilime karşı gerçekleştirdiği öldürmeye teşebbüs eyleminin de tasarlayarak gerçekleştiği açıktır."