Karaburun Küçükbahçe mevkiinde Egemarin (Elektrosan) firması tarafından, 2 bin 500 ton/yıl kapasiteyle, 117 bin 600 metrekare deniz alanını kapsayacak tesis için ÇED süreci başlatıldı. Bu çerçevede, prosedür gereği yapılması gereken "Halkın Katılımı" Toplantısı, dün saat 12.00'de Küçükbahçe 'deki köy Kahvesinde halkın yoğun protestosu nedeniyle gerçekleşmedi.
Karaburun Kent Konseyi'nin organize ettiği protestoya; Küçükbahçe, Parlak Köy Muhtarları, Parlak, bu köylerden vatandaşlar, ayrıca Karaburun Çevre Kültür Turizm Birliği, Karaburun Gündelik Yaşam Bilim ve Kültür Derneği, Yarımada Ortak Yaşam Platformu, Karaburun Sivil İnisiyatif, Karaburun Yerel Fok Komitesi, SS.Karaburun Kalkınma Kooperatifi, Yarımada Sosyal Sorumluk Derneği, Karaburun Kent Konseyi Doğa Koruma Çalışma Grubu ve Kadın Meclisi üyeleri katıldı.
İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Egemarin Su Ürünleri San. Tic. A.Ş ve Atılım Çevre Danışmanlık San. Tic. Ltd. Şti (ÇED Raporu Hazırlayan Firma) temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda," Toplantı yerinde hazır bulunan vatandaşlar, toplantının yapılacağı kahvehaneye girmeyerek, balık çiftliklerine karşı olduklarını belirterek, proje hakkında bilgi almayı kabul etmemişlerdir" denilerek hazırlanan tutanak imza altına alındı.
Konuyla ilgili basın açıklaması Karaburun Kent Konseyi Doğa Çalışma Grubu Sözcüsü Hüsnü Dilli tarafından okundu. Dilli'nin okuduğu basın açıklamasında, şunlar dile getirildi: "Bu izin ve başvurularla Yarımada denizleri toplam 54 bin ton/yıl kapasiteli balık çiftliklerinin saldırısıyla karşı karşıyadır. Bu bir çevre ve sosyal yaşam katliamıdır. Yarımada'nın tarıma en elverişli coğrafyasına sahip olan Küçükbahçe ve Parlak Köyü yöresi ekosistemle barışık turizm faaliyetlerine son derece uygun koylarıyla da ünlüdür. Yarımada çeşitli düzeylerde koruma statüsüne sahip türleri de içeren çok zengin bir flora ve faunaya, zengin bir sosyo-kültürel yaşama sahiptir. Doğal ve sosyal değerlerimizin geleceği koruyarak kullanma ilkesine dayalı sorumlu ve korumacı kırsal kalkınmaya bağlıdır. Bölge Halkı, Yerel Yönetimleri, Kent Konseyi ve ilgili STK'lar bu konuda ortak bir bilince ve görüşe sahiptir. Bölgede balık çiftliği gibi kirletici, habitatı bozucu, kıyıdaki sosyal ve ekonomik yaşamı doğrudan etkileyen yatırımlar ve verilen izinler yanlıştan da öte deniz ve kıyı ekosistemine yönelik seri cinayete dönüşmüştür. Tüm bu nedenlerle, zengin flora-faunasıyla biyoçeşitliliğinin korunması adına ve bu değerlerle örtüşen sürdürülebilir gelişme perspektifinin gereklerine sahip çıkarak: Yeni balık çiftliklerine, kapasite artırma taleplerine izin verilmemesini ve mevcut balık çiftliklerinin kaldırılmasını talebimizi bir kez daha yineliyor ve bölge halkının kendi yaşamı ve içinde yer aldığı doğal çevre üstünde söz ve karar sahibi olma hakkı ile doğamızı ve sağlıklı yaşam hakkımızı savunuyoruz." - İZMİR
Son Dakika › Yerel › Karaburun Yarımadası, Balık Çiftliklerine Karşı Çıktı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?