Maden Kazalarının Hüzünlü Anneleri

ERDİNÇ AKSOY - "Allah'a emanet ol" diye madene uğurladıkları oğullarının cenazelerini gözyaşlarıyla teslim alan annelerin evlat acısı, her Anneler Günü'nde tazeleniyor.

Taş kömürü üretiminin başladığı yıl kabul edilen 1848'den bugüne 5 bine yakın madencinin hayatını kaybettiği havzada, her iş kazası ardında gözü yaşlı anneler, eşler ve evlatlar bırakıyor.

Yer üstündeki hayat mücadelesini, yer altında yaşam kavgasına dönüştürürken canlarını yitiren evlatlarının acısını taşıyan anneler, oğullarından alamadıkları çiçekleri kabirlerine koyarak hüzünlerini dualarla dindirmeye çalışıyor.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğünde geçen yıl metan gazı püskürmesi sonucu hayatını kaybeden 8 işçiden iki çocuk babası Ahmet Şeker'in (30) annesi Havva Şeker de oğlunun mezarı başında gözyaşı dökerek, Anneler Günü'nde de evladından ayrı olmanın acısını yaşıyor.

Şeker, AA muhabirine, eskiden oğlunun güllerle geldiğini, şimdiyse kendisinin onun mezarına gittiğini söyledi.

Oğlunun cennet kapılarında kendisini çiçeklerle karşılayacağına inandığını anlatan Şeker, "Önce Allah'a, sonra oğluma söz verdim, çocukları ve eşi için ayakta duracağım. Bu yürek, acıya dayanmak zorunda. Anneler Günü'nde evladım bana hep sürpriz yapardı. O günler geride kaldı. İki çocuğunun geleceği için indiği ocakta onu kaybettik" diye konuştu.

Şeker, mezarı başında oğluna şöyle seslendi:

"Oğlum, söz sana ayakta duracağım. Mücadelemi vereceğim, senin hakkın hiçbir zaman yerde kalmayacak. Evine bakıyorum, ocağın tütüyor oğlum. Sana mektuplar yazdım oğlum. Sen Anneler Günü için yazardın, şimdi ben sana yazıyorum. Söz oğlum, söz, sağlık verirse yüce Rabbim, dimdik ayakta duracağım. Geldim, Anneler Günü için geldim. Koştum sana oğlum. Şeker gibi çocuktun oğlum. Ana yüreği kanıyor, bu kan dinmez. Bu gözyaşları sana zemzem suyu olsun oğlum."

"Oğlumun Anneler Günü hediyesi paketinde duruyor"

Aynı kazada ölen Satılmış'ın (35) annesi Emine Arslan, oğlunun hayatını kaybetmesinin ardından 3 torununun yüzüne bile bakmakta zorlandığını anlattı.

Anneler Günü'nde evladının mezarına giderek yine gözyaşı dökeceğini dile getiren Arslan, "Oğlumun hayatta olduğu son Anneler Günü'nde aldığı kıyafeti paketini açmadan sakıyorum. Halen paketi açamıyorum. Torunlarım babalarını soruyor. Küçük torunum 'babamı çok özledim, mezarlığa delik açalım da babamı göreyim' diyor. Onları teselli etmek için gözyaşlarımı saklıyorum" şeklinde konuştu.

Vefat eden Muharrem'in (29) annesi Necmiye Yapıcı da oğlunun yerine torununu severek teselli bulmaya çalıştığını belirtti.

Gözyaşlarının hiç dinmediğini kaydeden Yapıcı, oğlunun madene girmesini istemediğini ancak evladının erken emeklilik ve tazminat hakkının kaybolmaması için işten ayrılmadığını aktardı. - Zonguldak