Sinop Milli Eğitim Müdürü Karataş Açıklaması

Sinop İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Şaban Karataş, "Eğitimde zayi edeceğimiz bir tane çocuğumuz yok" dedi.

Karataş, yaptığı açıklamada, eğitim öğretim yılının ikinci dönemine sorunsuz başladıklarını söyledi.

Birinci dönemin yönetici, okul müdürleri, müdür yardımcıları ve öğretmenlerin atamalarıyla geçtiğini belirten Karataş, eğitim ve öğretimde problem ve sorun yaşamamak için planlamaların artık önceden hazırlanacağını ifade etti.

"Daha önceden yaşadığımız sorunların bir daha yaşanması için bu tür konularla ilgili her hafta düzenli olarak toplantılar yapıyoruz" diyen Karataş, şöyle devam etti:

"Eğitimin kalitesini yükseltmek için öğrencilerimizi gerek üniversiteye yerleştirme, gerekse Anadolu Lisesi başarısının artırılması yönünde arkadaşlarımızla birlikte yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Derslerde telafi gerekiyorsa çocuklarımızı hafta sonu birebir kurslarımıza ücretsiz olarak yönlendiriyoruz. Bu bağlamda Sinop'ta başarıyı daha da artırarak, öğrencilerimizi Türkiye'nin en iyi okullarına, en iyi üniversitelerine yerleştirmeyi hedefliyoruz. Sinop'ta ailelerin çocuklarına çok kıymet ve değer verdiklerini biliyoruz. Bizler de onların bu hassasiyetine layık olmak için en az onlar kadar çocuklarımız üzerinde titriyoruz. Eğitimde zayi edeceğimiz bir tane çocuğumuz yok."

Sinop'ta okullaşma oranının yüzde 99 civarında olduğuna dikkat çeken Karataş, "Okullarda sınıf öğrenci mevcutları okul öncesi sınıflarda 17, ilkokul ve ortaokullarda 19, liselerde ise 20. Bu rakamlar Sinop'un, Türkiye ortalamasında iyi bir yerde olduğunun da göstergesi. Ayrıca Türkiye'de üniversitelere yerleşme bakımından Sinop olarak ilk sıralardayız ve Türkiye ortalamalarının fevkalade üzerindeyiz" diye konuştu.

Eski okulları yıkıp yeniden yapmayı planladıklarını da vurgulayan Karataş, şunları kaydetti:

"Bazı binalarımız eski ve ömürlerini tamamlamış durumda. Özellikle Boyabat, Durağan, Saraydüzü gibi ilçelerimiz deprem bölgesinde olduğundan buradaki okullarımızı depreme dayanıklı hale getirmemiz gerekir. Bu binaların tarihi özelliği de yok. 60 - 70 yıllık bazı okullarımız dayanıklı olsa da çocuklarımızın bugünkü ihtiyaçlarına cevap veremeyecek durumda. Çünkü, 70 sene önceki çocuğun okul ihtiyacı ile bugünkü çocuğun okul ihtiyacı aynı değil. Teknolojik yönden donanımlı değil, ihtiyaçlara da yeterince cevap verilemiyor. Biz de günümüzün şartlarına uygun hale getirmek için eskiyen okulları hızlı bir şekilde gençleştirmek istiyoruz."