Mersin'in Yeni Kurtuluş Yolu "Lojistik Merkez"

Mersin'de kurulması planlanan ve bu konuda Dış Ticaret Müsteşarlığı uzmanlarının da birtakım çalışmalar yaptığı Lojistik Merkezi faaliyete girdiği takdirde Mersin'in önü açılacak. Mersin Serbest Bölgesi ve Mersin Limanı'ndan daha fazla bir kazanç sağlamanın hedeflendiği merkezle birlikte, öncelikle işsizliğe çare bulunmuş olacak, sonra da Mersin'in önünün açılmasında güzel bir gelir kaynağı oluşacak.

Mersin Lojistik Platformu Başkanı Josef Atat, Türkiye'de ilk kez Mersin'de kurulmakta olan Lojistik Merkezi'nin ekonomiye ivme, işsizliğe çare, çevre ve görüntü kirliliğine ilaç olacağını söyledi. Lojistik Merkezi sayesinde Mersin'in ekonomideki yıldızının yeniden parlayacağını belirten Atat, Lojistik Merkez'in, kentin ekonomik gelişiminde lokomotif görevi üstlenen Mersin Limanı'nın getirisinden daha fazla katma değer oluşturacağının altını çizdi. Bir şehrin veya bölgenin lojistik üs olmasının uzun zaman aldığını ifade eden Atat, "Mersin bu sürece 1970'li yıllarda Irak ve İran'a taşınan transit yüklerde başlamış olup, daha sonra 1985'de ulusal ekonominin liberalleşmesiyle devam etmiştir. 1990'lı yıllarda başlayan globalleşme ve ekonominin hızla gelişmesi Mersin Limanı'nı daha önemli hale getirmiştir. 2007 Mayıs ayında özelleşen liman işletmesi, kısa süren zorlu günlerden sonra verimli olarak çalışmaya başlamıştır. Mersin Limanı, İç Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin muhtelif yöreleri ile Bağımsız Devletler Topluluğu'na açılan bir kapıdır. Bu hinterlanttan gelen ve giden bütün yüklerin elleçlendiği bir liman; limanın da ötesinde bütün hizmetlerin verildiği bir merkez. Şu anda yapılmak istenen, Mersin'i uluslararası arenada tanıtmak. Bunun için kongreler yapılacak, fuarlar düzenlenecek, ardından Mersin'de bir lojistik merkezi kurulması için girişimler yapılacak" dedi.

Mersin Lojistik Merkezi için harita üzerinde birtakım yerlerin belirlendiğini ancak, tam kesinleşmediğini anlatan Atat, değişik arayış ve araştırmalarının bulunduğunu vurguladı. Josef Atat, çeşitli Avrupa ülkelerinde lojistik köylerin bulunduğunu, ancak Mersin'de yapılmak istenenin, lojistik köy değil, daha büyük, bütün birimleri bünyesinde barındıran bir lojistik merkez olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Lojistik merkeziyle birlikte bu işlerden faydalanan bireylerin daha ucuza iş yaptırma imkanı çıkacak ve Mersin rekabetçi olacak. İşler daha düzenli olacak. Çevre, görüntü ve gürültü kirliliği ortadan kalkacak. Şu anda bakıyorsunuz Adana yolu üzerinde, otobanlar kenarında birçok park var. Bu parkların hepisin lojistik merkez de toplayacağız. Böyle bir imkan sağlayacağız veya mevcut parklar yerinde kalacak, ama bugünden sonra yapılmak istenenlere belki izin verilmeyecek. Nasıl ki bir organize sanayi bölgesi açıldığında kent içindeki bütün sanayiciler zaman içerisinde oraya taşınıyorsa burada da durum aynı olacak. Yeni yatırımcılar lojistik merkezde yerini alacak. Yani bu bir zaman ve üretkenlik meselesi. Lojistik Merkezi'nde maliyetler daha ucuza çıkacağından yatırımcılar kendilerini ister istemez merkeze taşıyacaklardır. Şu anda lojistik merkezinin hukuki altyapısını belirlemeye çalışıyoruz. Aslında biraz hızlı ilerliyorduk ancak, Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan uzmanlar geldiler, oturduk, konuştuk.

Dediler ki, 'bu şehrin mastır planı çıkmadan siz bir şey yapmayın; mastır planına bakacağız, bu şehir verimli mi değil mi karar vereceğiz' Oysa Mersin'in alternatifi yok. Mersin tek başına güneyde bir liman. Bunu en iyi değerlendirecek olan şehir Mersin'dir. Zaten limanı da özelleştirildi. Elbette bir fizibilite çalışması yapılması veya bir mastır planının olması bir şehir için her zaman iyidir. Yabancı biri geldi ve 'ben buraya yatırım yapacağım' dedi, elinizde veri var mı? Yok. Lafla değil, ama veriyle konuşmak daha iyidir. Ancak bu biraz zaman alacak. Bu gerçekleştiğinde Türkiye'de bir ilk olacak. Mersin'i üs yapmak zaten bambaşka bir şey. İstanbul Türkiye'nin ticaret merkezidir ancak, bu zamanla olmuştur, bir dakikada olacak iş değil bunlar." Lojistik Merkezi'nin Mersin'in önünü açacağına işaret eden Atat, bu merkezin öncelikle işsizliğe çare olacağını ve Mersin'e güzel bir gelir kaynağı olacağını kaydetti. Kısa ve orta vadedeki çalışmalarda lojistik merkezini hedef illere, hatta hedef ülkelere tanıtmak istediklerinin belirten Atat, şöyle konuştu:

"Yani Kayseri'ye de, Konya'ya da, Gaziantep'e de gideceğiz; hatta Bağımsız Devletler Topluluğu'ndaki ülkelere gidip, 'Mersin'de böyle bir merkez yapılıyor' diye anlatacağız. İthalat, ihracat ve transit yükler ile depolama ve lojistiğin içerisindeki diğer faaliyetlerin Mersin Lojistik Merkezi'nde yapılabileceğini anlatacağız. 'Merkez yapılıyor' demek yatırımcıya cazip gelebilir. Burada önemli olan unsur, geniş konuşalım; Azerbaycan'daki iş adamına 'siz bu malı İran'dan getiriyorsunuz, fiyatınız bu; ama Mersin'den getirirseniz fiyatınız bu' diyeceğiz. Amaç, rekabetçi ortam yaratmak. Ayrıca hızlı hareket ederek zamandan kazanmak. Bunların hepsi araştırılacak. Bugün Kayseri, malını İzmir'den alıyorsa Mersin daha verimlidir. Ama Mersin'i daha verimli hale getirebilmek için fiyatları nasıl düşürebiliriz, ne yapabiliriz, bunlar önemli." Lojistik Merkezi işler hale geldiğinde Mersin ekonomisine liman veya serbest bölgeden daha fazla katkı sağlayabileceğinin altını çizen Atat, "Ancak bunun için çok çalışmamız gerekiyor. Bu iş, limanın KDV'sidir, katma değeridir. Biz bu katma değeri yaratmaya çalışıyoruz. Zaten birtakım aletler mevcut, biz bu aletlerin üzerine yeni enstrümanlar katmaya çalışıyoruz. Liman, otoban, antrepolar, terminaller, demiryolu; bütün bu faktörleri bir araya getirip katma değer yaratmaya çabalıyoruz. Lojistik merkezi sayesinde Mersin'in yıldızı yeniden parlayacaktır. Olmaması için sebep yok zaten. Mersin konumu yönünden bunların hepsini yapabilecek kapasitede bir kent. Yeter ki bunu rekabetçi yapalım, ucuz yapalım ve iyi yapalım. Bunun için yetişmiş eleman ihtiyacımız var. 'Al bunu oraya götür' değil artık lojistik. Devir, her türlü hizmeti verme devri. Bu da katma değerle olur. Katma değerle her insan para kazanır. Bana göre bu iş limandan daha çok para kazandırır bu kentte. Limanın kazandırdıkları birkaç sektöre bölünür: Liman işletmesi, acenteler, nakliyeciler, gümrükçüler. Lojistikte ise en çok insan ve sektör para kazanır" şeklinde konuştu.

Mersin Lojistik Merkezi'nin hukuki ve fiziki altyapısının henüz belli olmadığını, Mersin Üniversitesi bünyesinde Lojistik ve Dış Ticaret Araştırma Merkezi Müdürlüğü kurulduğunu hatırlatan Atat, bu merkez şu an mevzuat ve tüzükle ilgili çalışmalar yaptığını bildirdi. "Öncelikli hedefimiz, eğitim, tanıtım ve sektörün ihtiyacı olan yetişmiş ara eleman işgücünün meslek liselerinden karşılanması" diyen Atat, ancak bugün denizcilik ve lojistik sektörlerindeki mevcut duruma bakıldığında bunun yeterli olmadığını söyledi. Lojistik Merkezi'nin, bu anlamda eğitim altyapısını da zorlayacağını dile getiren Atat, şunları kaydetti:

"Nihal Erdem Meslek Lisesi'nde lojistik bölümü açıldı. Kuracağımız Mersin Deniz Ticaret Odası Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi de bu anlamda ihtiyaca cevap verecek. Ayrıca, Mersin Üniversitesi, Deniz Ticaret ve Meslek Yüksekokulu'nun önümüzdeki yıllarda Denizcilik Fakültesi'ne dönüşmesi yolunda çalışmalar yaptığını bildirdi. Bu da eğitim açısından çok sevindirici bir haber." (ÖT-AB-ÖZ-E)