Tgs ve Tgc Hazırladıkları Raporu Meclise Sundu

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), gazeteciler üzerinde giderek yoğunlaşan baskıların son bulması için hazırladığı raporu, TBMM'de siyasi partilerin grup başkanvekillerine sundu. TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGS Genel Başkanı Uğur Güç, TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak ve İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş'tan oluşan heyet, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Meclis'te temaslarda bulundu.

Özgür bir medya ortamının yolunun gazetecilerin örgütlülüğüyle mümkün olduğu belirtilen raporda, gazetecilerin sendikalaşmasının çeşitli yollarla engellendiği, bu nedenle sendikalı gazeteci oranının sadece yüzde 1 olduğu belirtildi. İşsiz gazeteci sayısındaki artışa da dikkat çekilen raporda, "İşsiz gazeteci sayısı büyümüş, gazeteciliğin temel hakkı olan eleştiri hakkını kullanan muhabir ve yazarlar kendilerini kap önünde bulmuştur" denildi. Raporda ayrıca, gazetecilerin aldığı ücret ortalamasının, Türkiye'de yoksulluk sınırının altında olduğu vurgulandı.

-"GAZETECİLERİN CAN GÜVENLİĞİ YOK"-

Sahada çalışan gazetecilerin toplumsal olaylarda polis şiddetine maruz kaldığı ve bu konuda çalıştıkları medya kuruluşlarından destek görmediklerine dikkat çekilen raporda, savaş ve çatışma bölgelerine gönderilen gazetecilerin eğitimi ve can güvenliğini sağlayacak koşulların işverenlerce oluşturulmadığı ifade edildi. Raporda, Gezi olaylarında yaralanan 100'e yakın gazeteciyle ilgili Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın yaptığı suç duyurularına rağmen hiçbir polis hakkında işlem yapıl¬madığı ifade edildi. Ayrıca raporda, Gezi olayları sırasında toplu işten çıkarmalar yaşandığı hatırlatıldı.

-"GAZETECİLER KAÇAK ÇALIŞTIRILIYOR"-

Gazetecilerin çoğunluğunun 5953 Sayılı Basın Meslek Yasası dışında çalıştırıldıkları belirtilen raporda, "Günümüzde fiilen çalışan gazetecilerin sayısını karşı hukuken gazeteci olanların sayısı küçük rakam olarak ifade edilebilir.Gazetecilerin çoğunluğu Basın Meslek Yasası dışında kaçak çalıştırılmaktadır" denildi. Raporda şu ifadelere de yer verildi:

"Türkiye'de yerel basın üzerinde siyasal baskılarla örgütlenmeler parçalanmakta, gazeteciler birbirine düşürülmektedir. Basın özgürlüğü evrensel normlara göre halkın gerçekleri öğrenme, bilgilenme hakkıdır. Türkiye'de haber akışının engellendiği, ana medyada haberlerin gizlendiği, istenmeyen haberlerin üzerinin örtüldüğü, görmezden gelindiği bir ortamda halkın gerçekleri öğrenemeyeceği, bilgilenemeyeceği açıktır."

-"TUTUKLU GAZETECİLER SAYISINDA TÜRKİYE BİRİNCİ"-

Raporda, Gazetecileri Koruma Komitesinin (CPJ) 18 Aralık 2013 raporunda cezaevlerinde en çok gazeteci bulunduran ülkeler arasında Türkiye'nin İran ve Çin'i geçerek birinci sırada yer aldığı hatırlatarak, gazetecilerin yargılanmasına neden olan Terörle Mücadele Yasası, Ceza Muhakemeleri Ululu Kanunu ve Türk Ceza Kanunun da iyileştirilmelerin yapılması talep edildi. Raporda ayrıca şu ifadelere yer verildi:

"Basın özgürlüğü evrensel normlara göre halkın gerçekleri öğrenme, bilgilenme hakkıdır. Türkiye'de haber akışının engellendiği, ana medyada haberlerin gizlendiği, istenmeyen haberlerin üzerinin örtüldüğü, görmezden gelindiği bir ortamda halkın gerçekleri öğrenemeyeceği, bilgilenemeyeceği açıktır. Bu açıdan Türkiye'de basın özgürlüğünün işlemediği kanısını taşıyoruz. Yurt dışındaki iletişim araştırma kurumlarının raporlarında Türkiye'nin Uganda, Zambiya gibi ülkelerle özgürlüğü kısıt¬lanmış ülkeler arasında gösterilmesi üzüntümüzü bir kat daha arttırıyor. Artık ülkenin bu utançtan kurtarılmasını istiyoruz."