"Türkiye'de Düşünce Özgürlüğü AK Parti Hükumetinin Teminatı Altında" - Son Dakika
Politika

"Türkiye'de Düşünce Özgürlüğü AK Parti Hükumetinin Teminatı Altında"

AK Parti Genel Başkan adayı Davutoğlu, "Türkiye'de düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, girişim özgürlüğü, AK Parti Hükumetlerinin teminatı altındadır." dedi.

27.08.2014 17:11  Güncelleme: 17:19

AK Parti Genel Başkan adayı ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'de düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, girişim özgürlüğü, AK Parti Hükümetlerinin teminatı altındadır. Hiç kimse bu özgürlükleri ihlal edemez, edemeyecek" dedi.

Davutoğlu, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, gayrimüslim vatandaşların da hangi dine mensup olurlarsa olsunlar, eşit vatandaşlık haklarını koruyacaklarını söyledi.

Suriye'de ve Irak'ta bunalım yaşandığını belirten Davutoğlu, "Geçmişte Irak'ta, Bosna'da yaşananları hatırlıyorsanız, bütün bu kavimler bir sıkıntı ile karşılaştıklarında Anadolu ocağına geri dönüyorlar. Anadolu kucağına sığınıyorlar. Allah şahit ki, şu veya bu gerekçe ile bu topraklara gelen kim olursa olsun, etnik ve mezhebi kökenine bakılmaksızın bu topraklarda asli unsur olarak karşılanacaklar ve algılanacaklardır. Bizim tarihimiz merhamet tarihidir, şefkat tarihidir. Hem kendi vatandaşlarımıza merhamet ve şefkat hem de bu topraklarda medet uman, bu topraklarda sığınacak bir yuva arayanlara şefkat ve merhamet bizim kültürümüzdür" değerlendirmesini yaptı.

Davutoğlu, üçüncü inşa ve ihya alanının siyasi alan olduğunu dile getirerek, insan onurunun, insanın eşrefi mahlukat olma özelliğinden geldiğini ve o onuru korumanın kendi görevleri olduğunu belirtti. Özgürlüğü garantiye girmemiş insanın onur duymasının mümkün olmadığna işaret eden Davutoğlu, güvenliği tehdit altında bulunan bir insanın da kendi özgürlük alanında yaşamasının da mümkün olmadığını söyledi. Bu yüzden ilk hükümet programlarından bu yana özgürlük-güvenlik dengesini sağladıklarını kaydeden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi de bir kez daha söylüyoruz. "Türkiye'de düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, girişim özgürlüğü, AK Parti Hükümetlerinin teminatı altındadır. Hiç kimse bu özgürlükleri ihlal edemez, edemeyecek. Ama her özgürlük de bir sorumluluk getirir. Basın ifade özgürlüğü basın ahlakını gerektirir. Girişim özgürlüğü meşru ve helal rızık arayışını gerektirir. İnanç özgürlüğü yine inançlara saygıyı gerektirir. Biz özgürlükleri yeni bir ahlaki formasyonla buluşturacağız."

Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde harekete geçtiğinde üç 'y' ile mücadele sözü verdiğini kaydeden Davutoğlu, "Yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluk. Yasakları bu dönemde kaldırdık, kaldırmaya devam edeceğiz. Bir oyuna dikkatlerinizi çekmek istiyoruz. Son yıllarda özellikle geçen sene öyle bir kampanya yürütüldü ki, sanki 'Türkiye'de otoriterleşme ve demokrasiden uzaklaşma var' diyerek, Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve AK Parti'ye yönelik büyük iftiralar oldu. Şimdi gelin bir muhasebe yapalım. 12 yıllık AK Parti iktidarları dönemi, bir bütündür ve parçalanamaz. 'Şu dönemde AK Parti daha demokratikti, daha sonra otoriterleşti' kim derse, aslında niyeti AK Parti kadroları arasına fitne sokmaktır."

Davutoğlu, AK Parti iktidarlarının bir bütün olduğunu ve iktidarın ilk dönemlerinde alan temizliği ile meşgul olmak zorunda kalındığını ve bir çok özgürlüklerin uygun zamana kadar bekletildiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok iddialı bir şekilde söylüyorum. Sayın Başbakanımıza, başbakanlığı döneminde geçen sene uluslararası medya tarafından yapılan saldırılara 'bir cevap olsun' diye söylüyorum. Türkiye, gerçek demokratikleşme hamlelerini son bir kaç yıl içinde gerçekleştirebildi. Hangi kriteri alırsanız alın. Asker sivil ilişkisi son yıllarda normalleşti. 2007'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde e-muhtıra verilmesi söz konusu iken, bakınız bu sene cumhurbaşkanlığı seçiminde silahlı kuvvetlerimiz, demokrasiye tam bir saygı içinde kendi görevini yaptı. Kimse de e-muhtıra vesaire beklentiler içine giremedi. Siyasi özgürlükler açısından bakınız, daha 2008 yılında ülkenin iktidar partisi, en büyük partisi kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı. Ama 2010 referandumu ile bütün bunlar, tarihe gömüldü. Siyasi partilerin ve siyasi faaliyet özgürlükleri son yıllarda teminat altına alınabildi."

Anadilde konuşma, öğrenme ve siyasi propaganda yapma hakkının, azınlıkların mallarının ve haklarının devrinin 'otoriter' denilen cumhurbaşkanının başbakanlığı döneminde gerçekleştirildiğinin altını çizen Davutoğlu, başkaları için olmasa da halk için önemli olan başörtüsüne özgürlüğün de son yıllarda gerçekleştiğini kaydetti.

-"Mirası daha ileri safhalara taşımaya kararlıyız"

Davutoğlu, özgürlük alanlarının genişletilmesi, derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması ve demokrasinin kökleşmesi anlamında şimdiye kadar edindikleri mirası daha ileri safhalara taşımaya kararlı olduklarını aktararak, "Demokrasi ancak ve ancak millet iradesini hayata geçirdiği zaman anlam taşır. Burada sandığı hafife alanlara, temsili demokrasiyi yok sayarak, sanki sandık dışında demokrasi varmış gibi tavır takınanlara cevap mahiyetinde söylüyorum: Bu millet ne zaman başı dara sıkıştığında, ne zaman özgürlük alanları daraldığında sandığı bekledi. Hiç ümitlenmesinler ve heveslenmesinler. Sandığı namusu gibi gören bu milletin emanetine sadık kalacağı, yani sandığın millet iradesinin hafife alınmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğiz" dedi.

-"Amir olan millettir"

AK Parti iktidarının en büyük devriminin 'milli irade' olduğunu, daha önce iktidara gelen hükümetlere 'siz yol, baraj, altyapı çalışmaları yapın' denildiğini aktaran Davutoğlu, başbakanların baraj ve yol kralı ilan edildiklerini anımsattı. Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Ama zinhar güvenlik alanına, istihbarat alanına, dış politikaya, makro ekonomik ilişkinin uluslararası boyutuna girmeyin. O devlet meselesidir' denilmiştir. Sanki, devlet ile hükümet ayrı mevkilermiş gibi. Sanki devlet ile hükümet birbirine alternatifmiş gibi. Ama AK Parti iktidarında her mesele o yetkiyi alan hükümet tarafından ve Sayın Başbakınımız tarafından kullanıldı.

'Türkiye'nin Kıbrıs politikası ne olacak' diye 2004'de Türkiye Cumhuriyeti hükümeti karar verdi. Türkiye'nin Ortadoğu politikası, Türkiye'nin makro ekonomik ilişkileri, Türkiye'nin IMF ile ilişkilerine millet iradesi ile seçilen lider ve hükümet karar verdi. Artık devlet ile hükümeti ayırarak, 'sanki devlet bürokrasinin hizmetinde, hükümet ise geçici ve konjonktürel bir yapıdır' kanaatini yayanların ve buna inananların dönemi de bitti."

Davutoğlu, "Yeni Türkiye'de devlet de hükümet de milletin emrindedir. Amir olan millettir, memur olan devlettir. Devlet ancak ve ancak millet iradesini kullanarak iktidara gelmiş olanlarca denetlenebilir, yönetilebilir" değerlendirmesinde bulundu.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika 'Türkiye'de Düşünce Özgürlüğü AK Parti Hükumetinin Teminatı Altında' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement