Başkanlık Sistemi Urfa'da Nasıl Karşılık Buluyor? - Son Dakika
Güncel

Başkanlık Sistemi Urfa'da Nasıl Karşılık Buluyor?

Başkanlık Sistemi Urfa\'da Nasıl Karşılık Buluyor?

Şanlıurfa'da başkanlık sistemine tereddütlü yaklaşan da var, tartışılması gerektiğini söyleyen de…

24.05.2015 13:30

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülke gündeminin bir numarası haline getirdiği başkanlık sistemine tereddütlü yaklaşan da var, tartışılması gerektiğini söyleyen de. Bürokrasiyi hızlandırıp işleri hızlandıracağını savunan da var, tek adam rejimine gider korkusu taşıyan da…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yarın Urfa'da olacak. Bir dizi temasta bulunmak ve çeşitli toplu açılış törenlerine katılacak olacak olan Erdoğan, aynı gün Topçu Meydanı'nda halka seslenecek. 7 Haziran seçimlerine kısa bir süre kala Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Urfa'da vereceği mesajlar büyük önem taşıyor. Son günlerin en çok tartışılan AK Parti'nin yüzde kaç oy alacağı, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) barajı geçip geçmeyeceği bir tarafa, herkes tarafından çok iyi bilinen bir şey var o da; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha çok başkanlık sistemi üzerinden mesajlar vereceği... Peki, başkanlık sistemi Urfa'daki sivil toplum kuruluşlarında nasıl karşılık buluyor? Sistem tartışılmalı mı, gündemdeki başkanlık sistemi Türkiye'ye uyar mı, artıları ve eksileri nelerdir? Gazete İpekyol olarak başkanlık sistemini ve Erdoğan'ın başkanlık talebini Urfa'daki sivil toplum kuruluşlarına sorduk.

DELEBE: ENDİŞELER GİDERİLMELİ

Şanlıurfa Barosu Başkanı Hikmet Delebe: "Türkiye şu an parlamenter sistemle yönetilen bir devlet. Bu bağlamda Anayasa'da cumhurbaşkanlığı makamı her ne kadar 'yürütmenin başı' olarak tanımlansa da, asıl yürütme organı hükümettir. Başkanlık sistemi ise çok farklı bir yönetim şekli. Çünkü bu sistemde başkan, olağanüstü yetkilerle donatılmakta, yerel yönetimlere de önemli ölçüde 'özerklik' verilmektedir. Başkanlık sistemini dünyada en başarılı olarak uygulayan ülke, Amerika Birleşik Devletleri'dir (ABD). Ve belki de pek çok ülke ABD'yi model olarak gördüğü için, bu sisteme heveslenmektedir. Aslında 'âdemi merkeziyetçilik' dediğimiz, yani 'merkeziyetçiliğin azaltılması' sonucunu doğuran başkanlık sistemi, Türkiye gibi büyük bir ülke için oldukça elverişli bir idari yapılanma. Çünkü şu an 7 coğrafi bölge ve 78 milyon insan tek bir merkezden yani Ankara'dan yönetiliyor. Tek bir idari personel dahi Ankara'nın onayı olmadan örneğin Hakkari'ye atanamıyor. Ya da yine Ankara'nın onayı olmadan tek bir memurun görev yeri değiştirilemiyor. Böyle bir tabloda elbette ki devlet aygıtının işleyişinde 'hantallık' kaçınılmaz oluyor, bürokrasi bir yerden sonra tıkanıyor. Âdemi merkeziyetçiliğin gelişmesi ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için başkanlık modeli Türkiye'ye uygun bir model. Ancak bu modeli isteyenler gerçekten ülkenin gelişmesi, bürokrasinin azaltılması, insan hak ve özgürlüklerinin yerleşmesi, devlet hizmetinin yerele daha hızlı ulaşması ve yaygınlaşması için istiyorlarsa sanırım buna kimsenin itirazı olmaz. Ancak eğer bu model, yetkilerin tamamen bir elde toplanması, devlet yönetiminde sadece bir kişinin tek söz sahibi olması için isteniyorsa elbette buna itiraz olacaktır. Çünkü şu anki tabloda dahi yasama, yürütme ve yargı önemli ölçüde bir elde toplanmışken, bu yetkilerin yasal bir zeminde bir kişiye bağlanması Türkiye için iyi sonuçlar doğurmaz. Bu bakımdan halkın bu endişeleri giderilmeden Başkanlık modelinin Türkiye'ye getirilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum."

KANLIPIÇAK: ŞİMDİLİK HAYIRLI GÖRMÜYORUZ

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Şanlıurfa Şubesi Başkanı Fatih Kanlıpıçak: "MAZLUMDER Şanlıurfa Şubesi olarak herhangi bir yönetim biçimi tabumuz yoktur, biz insanın daha iyi şartlarda yaşamasından yanayız. Liberal, sosyalist, kapitalist; cumhuriyet, monarşi, şeriat veya başka herhangi bir sistem fark etmez. İnsanlar hangi sistemde daha özgür, daha huzurlu, daha güvenli, daha yüksek standartlarda yaşarlarsa biz o sistemin savunucusu oluruz. Yeter ki, temel felsefe insanı bulunan durumdan daha iyi duruma ulaştırma olsun. Bir sistem değişikliği gerekiyorsa ve insanlar özgür iradeleriyle karar verebiliyorlarsa bizce bir problem yoktur. Bugün sistemin değişmesi yönünde oy kullanan insanlar getirilecek yeni sistemden yarın öbür gün rahatsız olduklarında yine özgürce değiştirebilecekler mi, yoksa bugün meşru görülen değişim talepleri yarın gayrı meşru mu görülecek? Bütün mesele bu sorulara verilecek cevaplardadır. Gelelim başkanlık sistemi ve Türkiye meselesine. Fakirinden-zenginine, vatandaşından-bürokratına, atanmışından-seçilmişine demokrasiyi içselleştirebilmiş bir yapıya sahip değildir, Türkiye. İstisnasız herkes, yazılı olmayan hukuk kuralları bir yana, yazılı kurallarda nasıl bir boşluk bulurum da kendime yontarım derdinde. Demokrasinin çelişkilerinden haberdar olmadığımız gibi bu çelişkileri demokrasinin gereğiymiş gibi uygulamakta beis görmeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın seçim arifesinde yaptığı mitinglerin gerekçesi Cumhurbaşkanı'nın vatana ihanet dışında yargılanamaması ve anayasa veya herhangi bir kanunda 'cumhurbaşkanı genel/yerel seçimlerde miting yapamaz' diye bir ifadenin olmamasıdır. Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığı ve tarafsız olacağına dair yemini yetmiyor, illaki kanunda 'cumhurbaşkanı genel/yerel seçimlerde miting yapamaz' diye yazması lazım. Yüzde 52 ile seçilmiş bir cumhurbaşkanımız bu şekilde davranabiliyorsa başkan hallerimizi tahayyül edemiyoruz. Hukuk sadece yazılı kurallardan meydana gelmez, yazılı olmayan kuralları, teamülleri de dikkate almanız gerekir. Bu yaşanılanlar hukukumuz açısından içler acısı bir durumun göstergesidir. Birilerinin başkanlık sistemini istemesi veya birilerinin istememesi bizi ilgilendirmiyor. Federatif yapıların olacağı, mevcut üniter yapının ve parlamenter yapının sıkıntılarının toplum ve birey bazlı çözülebileceği bir Başkanlık Sistemi'ni destekleriz. Ancak Türkiye'de başkanlık sistemi üzerinden gerek isteyenler gerekse de istemeyenler tarafından bir oyun oynanıyor. Bundan dolayı şimdilik başkanlık sistemini Türkiye için hayırlı görmüyoruz. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesini, insan hakları ile ilgili uluslararası ilkelerin benimsenmesini, 'insan devlet içindir' anlayışının terk edilerek 'devlet insan içindir' anlayışının benimsenmesini ve kuvvetler ayrılığıyla devamı daha yararlı görüyoruz."

COŞKUN: HALK ÖNCÜLÜK ETMELİ

Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) İl Temsilcisi ve Eğitimciler Birliği Sendikası (EĞİTİM-BİR-SEN) Şube Başkanı İbrahim Coşkun: "Ülkemiz tarihi tecrübesine uygun bir anayasa özellikle de bu yeni dönemde özgür, sivil bir anayasa mutlaka yapmalıdır. Demokrasilerde başkanlıksistemi toplumun istikrarı için etkili bir araçtır. Başkanlık sistemi ABD'de demokratik olup barışı tesis ederken Suriye'de diktatörlük şeklini alıyor ve iç savaşa yol açıyor. İngiltere'de ise dünyanın örnek aldığı bir demokrasi modeli olarak karşımıza çıkarken Türkiye'de vesayet sistemi inkar, asimilasyon, katliam ve dışlayıcılık gibi antidemokratik hiçbirimizin kabul etmediği uygulamalara yol açmaktadır. Bu nedenle başkanlık sisteminde halk öncülük yapmalıdır. Kendi yetkisini diğer kurum veya kurullara bu yetkisini devir etmemeli, bizatihi kendisi belirlemelidir. Bizim amacımız bu topluma, insanlığa en iyi hizmeti verebilecek, tüm toplumu kucaklayacak bürokratik oligarşiyi en aza indirecek veya ortadan kaldıracak insan onurunu her şeyin üstünde sayarak buna hizmet edecek bir sistemin olmasını istiyoruz. Özellikle tüm kesimlerin kendilerini ifade edebilecek hiç kimsenin dışarıda kalmayacak bir sistemin oluşmasını sağlamalıyız."

SADE: BÜROKRASİ HIZLANIR

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Şanlıurfa Şubesi Başkanı Sadık Sade: "7 Haziran seçimlerinden sonra bizi güçlü bir iktidar geldiği zaman 1980 askeri anayasasının değişmesini bekliyoruz. Tabi bunun yanında başkanlık sistemi de çok önemli. Başkanlık sistemi olan ülkelere baktığımız zaman hep gelişmiş ülkelerdir. Ya başkanlık sistemiyle yönetiliyorlar ya da yarı başkanlık sistemiyle yönetiliyorlar. Başkanlık sistemi bir nevi bürokrasinin hızlanması demektir. Bu da tabi ki, sanayicinin, yatırımcının işine yarar. Onun için biz hem yeni anayasanın değiştirilmesi konusuna hem de başkanlık sisteminin Türkiye'de oluşturulması için bir an önce gerektiğini düşünüyorum."

YAZAR: AK PARTİ BİR NEVİ KENDİ KENDİNİ İNKAR EDİYOR

İnsan Hakları Derneği (İHD) Şanlıurfa Şubesi Eş Başkanı Atilla Yazar: "Ortadoğu'nun birçok ülkesinde tek adamlık diktatörlüğüne dönüştürüldüğünü, bunu Esed'de gördük, Saddam'da gördük, Suudi Krallığında görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamenter yapısının başkanlık sisteminden daha iyi olduğuna inanıyoruz. 2007 yılındaki parlamenter sistem bugünkü Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olduğu dönemden daha iyiydi. Bize göre bir başkanlık sistemi olmaz. Amerika'daki gibi bir başkanlık sistemi ise bu tartışılabilir. Sivil toplum örgütleriyle tartışılır, bu olgunlaştırıldıktan sonra gündeme getirilebilir. Cumhurbaşkanı 20 yıl önceki konuşmalarında 'başkanlık sistemi ülke için bir yıkımdır' diyordu. Bugün tek adam olabilme nedeniyle başkanlık sistemini savunuyor. Ne yazık ki, şu andaki başbakan da başkanlık sistemini savunuyor. Bir seçime gidiyor, kendini başbakan olarak savunmuyor. Başkanlık sistemini savunuyor. Ki, başkanlık sisteminde bakanların dışardan atanması var. Bu bir nevi AK Parti'nin kendi kendini inkara giden bir sisteme doğru gidiyor. Başkanlık sistemine karşıyız. İnsan Hakları Derneği olarak, başkanlık sisteminin tek kişide ne anlama geldiğini kendi gözlerimizle ne olarak görüyoruz. Demokratik, parlamenter sistemin daha iyi olacağı kanısındayım."

ATİLA: AVANTAJLARI DEZAVANTAJLARINDAN FAZLADIR

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Şanlıurfa Şubesi Başkanı Behçet Atila: "Başkanlık sisteminde istikrar ve güven daha yüksek düzeydedir. Başkanlık sistemi avantajlı bir sistemdir. Kısaca avantajları şunlardır: Başkan halka karşı sorumludur. Başkan belli bir süreliğine seçildiğine ve bu süre içinde güvensizlik oyuyla düşürülemediği için istikrarlı yönetimin zemini sağlamdır. Dolayısıyla koalisyonlar, hükümet krizleri başkanlık sisteminde görülmez. Başkanın doğrudan halk tarafından seçilmesi yönetme gücüne güç katarak daha cesur ve etkin adımlar atması kolaylaşır. Başkanın politikalarını endişe etmeden gerçekleştirebilme imkanı vardır. Yürütme tek bir kişinin sorumluluğunda olduğu için hesap verebilirliği daha kolaydır. Yürütme tek kişilik olduğundan dolayı karar alma süreci hızlıdır. Başkanlık sisteminin avantajları dezavantajlarından çok daha fazladır."

ŞAHİN: KİŞİLERDEN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLMELİDİR

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Şanlıurfa Şubesi Başkanı Orhan Şahin: "Başkanlık sistemi hakkaniyetli bir şekilde dizayn edilirse, hem halk iradesinin yönetime yansıması açısından, hem etkin bir icra oluşturulması açısından, hem de hızlı bir mekanizma üretilmesi açısından verimli bir düzen kurulmasına zemin hazırlayacaktır. Başkanlık sisteminde, yargıdan-yürütmeye, bürokrasiden-bütçeye, parlamentodan-yerel yönetimlere varıncaya kadar her unsurun direkt olarak halk denetiminde olması ve olabildiğince kuvvetler ayrılığının korunması söz konusu olacaktır. Başkanlık sisteminde, şeffaflık, oto kontrol, hesap verilebilirlik, hatta halk adına karar verme teknikleri, sistem içine daha etkin bir şekilde yerleştirilmelidir.
Başkanlık sistemi üzerindeki tartışmaları kişilerden bağımsız ve tarafgirlik psikolojisinden uzak olarak yapmayı başarabilirsek vereceğimiz karar daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.

Karar verirken odaklanmamız gereken en önemli husus, ülkemizin gelişmiş ülkeler sıralamasında ilk sıralarda yer alması, barış ve huzurun tesis edilmesi toplumsal uzlaşının ve ekonomik refahın arzu edilen seviyelerin üzerinde gerçekleşmesi olmalıdır. ASKON Şanlıurfa Şubesi olarak başkanlık sistemi üzerinde yürütülen tartışmaların iyi niyetle ve salim zihinle yapacağımız müzakerelerle alacağımız kararlarla ülkemiz ve milletimiz açısından daha hayırlı olacağına inanmaktayız."

Şanlıurfa'da ayrım yapmadan ulaşmaya çalıştığımız; özellikle muhafazakar ve AK Parti'ye yakın olarak bilinen bazı sivil toplum kuruluşları ise bu konuda görüş bildirmek istemediklerini belirtti.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Başkanlık Sistemi Urfa'da Nasıl Karşılık Buluyor? - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement