Büyükçekmece'de Toplu Açılış Töreni - Son Dakika
Güncel

Büyükçekmece'de Toplu Açılış Töreni

İSTANBU Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i feshetme yetkisinin olduğunu söylediğini anlatarak, "Yalan söyleme. Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i feshetme yetkisi yok.

27.03.2017 19:40

İSTANBU Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i feshetme yetkisinin olduğunu söylediğini anlatarak, "Yalan söyleme. Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i feshetme yetkisi yok. Ey Kılıçdaroğlu, şu hazırladığımız yasal düzenleme içerisinde çık böyle bir şey varsa bunu ispat et, ben Cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim. Ama o da kalkıp şu CHP'den ayrılsın ki CHP de bundan kurtulsun. Edemez. Biz dürüstüz bunda dürüstlük yok." dedi.

Erdoğan, Büyükçekmece'deki toplu açılış törenindeki konuşmasında, İstanbul'u CHP'li belediye başkanından aldıklarını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Suyumuz var mıydı, çöp dağları ile İstanbul yakılmış yıkılmış mıydı, hava kirliliği almış başını gidiyor muydu? ya biz ta Çatalca'dan dağları deldik ya. İstanbul'a suyu öyle götürdük. O gün bugündür susuzluk yok. Çöp dağlarını kaldırdık pırıl pırıl bir hale getirdik ve hava kirliliğini yok ettik. Az önce Belediye Başkanımız metrodan bahsediyordu, ya söylüyorum size Allah'ınızı severseniz, 20 sene önce, 10 sene önce birileri kalkıp dese ki, 'İstanbul'un merkezinden Büyükçekmece'ye metro gelecek' dese inanır mıydınız? ya biz buyuz be, biz buyuz be... Şimdi çıkmış aman ya Rabbim diyor 'muhtarlıkları kapatacak' diyor. İnanıyor musunuz? Enteresan. Geçenlerde Ankara'da Sincan ilçesinde mi ne, orada 40-50 muhtarımızı toplamış onlara konuşuyor. Oradan bir muhtarımız da güzel bir soru soruyor. Ben BM Genel Kurulunda bu yıl yaptığım konuşmada, bu çıktı, bir değerlendirme yapmış. Diyor ki 'Cumhurbaşkanı muhtarlara konuşur gibi konuştu' Oradaki muhtarımız da 'Siz bu ifadeyi kullanmak suretiyle bize hakaret ettiniz' diyor. Ne dese beğenirsiniz, yalan makinesi ya. Diyor ki 'haşa biz kimseye hakaret edemeyiz, asla, haddimize mi' diyor. ya bütün kayıtlar ortada, böyle söyledin. Çünkü sen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na kimlerin katıldığını, kimlerin katılacağını, orada nasıl hitap edileceğini bilemezsin ki ya sen daha oraya girmedin ki." diye konuştu.

Orada, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Tayyip Erdoğan Başbakan iken de Cumhurbaşkanı iken de konuştuğunu anlatarak, orada sadece seçilmişlerin olmadığını, atanmışların da bulunduğunu söyledi.

Erdoğan, şu ana kadar 16 bin muhtarı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde ağırladığına vurgu yaparak, hedefinin 55 bin muhtarı da orada ağırlamak olduğunu ifade etti.

Bir Cumhurbaşkanı bu ülkede ne kadar önemliyse muhtarların da o kadar önemli olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Niye çünkü Cumhurbaşkanı da seçilmiştir, muhtar da seçilmiştir. Cumhurbaşkanı, muhtarı asla görevden alamaz, böyle bir yetkisi yok. Ey Kılıçdaroğlu, bunu da öğren ve yalan söyleme bugün İnegöl'de gene bu yalanı söyledin ama yalancının mumu 16 Nisan'a kadar yanar. Ne diyor, 'Cumhurbaşkanı, lokantaları da kapatacak' diyor. ya bu kadar gayriciddilik olur mu ya. Diyor ki bütün akrabasını hatta daha da ileri gidiyor bugün baktım birileri konuşuyor onun takımından 'Hanımını cumhurbaşkanı yardımcısı yapabilir' diyor. Onun takımından, yanlış anlaşılmasın. Bu akşam onu da göstereceğim. 16 Nisan'da buna haddini bildirmeye var mıyız?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet adı altında, yata yata siyaset yapma devrinin biteceğini anlatarak, bundan sonra çalışanların ve üretenlerin kazanacağını kaydetti.

Kendilerinin çalışıp ürettiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ne dedik? Eğitim, Ne dedik? Sağlık. Ne dedik? Adalet, Ne dedik? Emniyet. Ne dedik? Ulaşım. Ne dedik? Enerji. Ne dedik? Gıda-tarım... Hepsinde zirveyiz zirve. Bak eğitimde 75 üniversite vardı, şu anda 181 üniversite var. 81 vilayetimizin tamamında var. Öyle bir şey yoktu. 270 bin derslik ilave ettik. Derdimiz ne, biliyor musunuz? İstedik ki artık, 100 öğrencinin kaldığı derslikler olmasın, istedik ki derslikler ortalama 30 öğrenci alacak şekilde olsun. Öyleyse adedini arttırmamız lazım ve biz bunları yaptık. Öğretmenlerimizin sayısını sür'atle arttırdık ve şu anda yoğun bir şekilde buna devam ediyoruz. Bununla da kalmadık, dedik ki şu andan itibaren üniversitelerimizde burs kredi kim müracaat ederse bunlardan birini alır, bunu yaptık ve şu anda da yoğun bir şekilde bu çalışmalarımız devam ediyor. Kitapları ücretsiz olarak verdik mi öğrencilerimize?.. ya böyle bir şeyi bunların tarihinde bunlar görmüşler mi, duymuşlar mı biliyorlar mı?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta getirdikleri reformu da vurgulayarak, şu anda hastanenin olmadığı ilin bulunmadığını, ilçelerde dahi bunları yaptıklarını söyledi.

Ambulansları bire 10, bire 20 arttırdıklarını anlatan Erdoğan, "Helikopter ambulanslar var ya. Jet ambulanslar var ya, paletli ambulanslar var dağlara tırmanıyoruz kar, kış demeden... Ah ah köpeklerin kızaklar üzerinde çektiği o hastaları biz unutmuyoruz. Biz o günleri yaşadık, ekranlarda bunu izledik ama şimdi böyle bir şey yok. Niye? Bizim derdimiz var ya, biz dertliyiz be, biz bu millete aşığız be, bunun gereğini yapıyoruz. İşte 16 Nisan'da sandıkta kurulacak hükümete 'evet' diyor muyuz? İnşallah bu hizmetlerin, gensoru, güvenoyu vesaire bu tür engellemelerle engellenmesini ortadan kaldıracak şekilde bir yönetim sistemine 'evet' mi?" dedi.

"Bunu ispat et, ben Cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, konuşmalarında Cumhurbaşkanının meclisi feshetme yetkisinin olduğunu söylediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ya yalan söyleme Cuhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi yoktur. Bak şöyle söylüyorum, Ey Kılıçdaroğlu! Senin dürüst olmadığını millet biliyor da ama bak her şeyimle bir dikkat ortaya koyuyorum, Ey Kılıçdaroğlu! Şu hazırladığımız yasal düzenleme içerisinde çık böyle bir şey varsa bunu ispat et, ben Cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim ama o da kalkıp şu Cumhuriyet Halk Partisi'nden ayrılsın ki Cumhuriyet Halk Partisi de bundan kurtulsun. Edemez, biz dürüstüz bunda dürüstlük yok. Peki Meclis ne yapacak? Meclis asli işini yapacak."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanının kanun yapma yetkisinin bile olmadığını ifade ederek, Cumhurbaşkanının sadece bütçe ile ilgili bir teklifinin olabildiğini anlattı.

Bu kadar iddialı konuştuğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz Rabbimize hamdolsun yalandan her zaman kaçındık. Çünkü yalanın üstünde daha büyük bir vebal yok. Ülkeyi yönetecek bir meclis ve bu meclis de kimin görevi, parlamenterlerin görevi. Meclis kanun çıkarmakla hükümeti denetlemekle görevli fakat bu defa hükümet kimlerden oluşuyor? Milletvekillerinden değil, Cumhurbaşkanının dışarıdan yapmış olduğu atamalar. Meclisten atama yaparsa milletvekilinin vekilliği düşer, artık milletvekili olamaz. Böyle bir kabine oluşuyor. Bizde hükümet meclisten çıktığı için, bu iki ayrı görev birbirine karışıyordu. Biz anayasa değişikliğiyle bu görev ayrımını netleştiriyoruz, kesinleştiriyoruz."

"Artık bıktım bunun yalanlarından"

Cumhurbaşkanının yani hükümetin, bütçe dışında kanun teklifi verme yetkisinin olmadığını ve bu yetkinin sadece milletvekillerine ait olduğunu hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir başka yalan daha söylüyor. Diyor ki 'meclisin yetkisi yok, bütün hakimleri, savcıları Cumhurbaşkanı atıyor.' Artık bıktım bunun yalanlarından, Yargıtay şu anda nasıl seçiliyorsa yine öyle. Danıştay nasıl seçiliyorsa yine öyle. Anayasa Mahkemesi nasıl seçiliyorsa yine öyle. Sadece Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunda bir değişim var. O da nedir? 4 tanesi Cumhurbaşkanı tarafından atanır. 7 tanesini meclis atar 5'te 3 çoğunlukta, 2 tanesi de seçilenler arasından, kabinede birisi Adalet Bakanıdır, birisi de müsteşardır. Her şey ortada ama bunları iyi bilin ki şu 20 gün dolaşacaksınız. İnanarak bunları anlatın, anayasa ve kanunlara göre görevini yürütmek zorunda olan Cumhurbaşkanının çıkardığı kararname var ve bu kararnameler kanunların altındadır. Yani bir kararname kanunların üstünde olamaz. Eğer hakkında anayasa maddesi varsa hakkında yasal düzenleme varsa bu konuda cumhurbaşkanı kararname çıkaramaz. Bir kararname çıkardım, meclis çıkaracağı kanunla onu ortadan kaldırabilir hükmünü. Dolayısıyla yasama görevi sadece ve sadece meclisin. "

(Sürecek)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement