Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında: (5)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paralel Devlet Yapılanması ile mücadeleye ilişkin, "Kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Yani hiç bu konuda, ben can tende olduğu sürece bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim. Bunlar şu anda ülkemize en üst düzeyde zararlı olan bir örgüttür. Zaten bizim biliyorsunuz Milli Güvenlik Siyaset Belgemize bu ne olarak girdi? Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altındaki tüm illegal örgütler, gereği neyse bu yapılacaktır ve şu anda da bu takip ediliyor, yapılıyor, yapmaya da devam edeceğiz" dedi.

Erdoğan, Kanal 7 ve Ülke TV ortak yayınıyla ekrana gelen "İskele Sancak Özel" programında, gazeteci Mehmet Acet'in sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinden sonra AK Parti Genel Başkanı olan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun performansı hakkındaki görüşlerinin sorulması üzerine, bu 13 aylık dönemin zaten 5 ayının sıkıntılı, bir kısmının da seçim dönemi olarak geçtiğini anımsattı.

Bunlara rağmen Başbakan Davutoğlu'nun gayretle emek verdiğini belirten Erdoğan, 1 Kasım'daki kırılma noktasının aşılabilmesi durumunda, çok daha farklı bir süreç olacağını kaydetti.

Erdoğan, kendisinin koalisyon yaşamadığını hatırlatarak, "Hep tek başına iktidar oldum. Tek başına iktidar olmanın sağladığı o heyecan, coşku ve böyle tek ses, söylem birliği içinde bir çalışma yürüttük. Onun için bu 1 Kasım'ı çok çok önemsiyorum. Tabii bizim Sayın Davutoğlu'yla aramızda bir sıkıntı söz konusu değil. Bazen tabii olayları yorumlamada farklılıklar olabilir" diye konuştu.

"Ekonomik gelişmeler üzerinde durmamız lazım"

Genel itibarıyla iyi giden bir süreç olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün mesele, dünyada şu anda meydana gelen bu ekonomik gelişmeler bizim ülkeye nasıl yansıyor? Bunun üzerinde iyi durmamız lazım. Özellikle hep söylediğim, şu faiz politikaları üzerinde iyi durmamız gerekiyor. Velev ki  dünya böyle olsun, yatırımların devamı çok önemli. Şu anda 1 Kasım sonrasına yönelik çok ciddi yatırımların başlatılacağı yönünde bilgilerim var. Zaten başlamış olanlar, devam edenler var. Bunların bitirilmesi falan büyük kazanç olacaktır. Bunların içinde özellikle bu şehir hastanelerinden tutun, okullaşmadaki sürecin hızlandırılması ve mesela havalimanlarında çok ciddi sayılara ulaşıldı ama dev bir havalimanı olayı var ki malum 3. havalimanı. Bu, 2018 gibi bitecek, hizmete girecek. Bu tabii çok önem arz ediyor. Çünkü temelini attığım, büyük heyecan duyduğum bir projedir. Mesela Kanal İstanbul heyecan duyduğum, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir projedir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli de öyle."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bunların yapımının devam ettiğini anlatarak, "Bunun dışında aynı şekilde yüksek hızlı trenlerle, ülkemizin değişik yerlerinden, mesela Ankara, Yozgat, oradan Sivas'a devam eden bu çalışmalar var. Buna benzer, mesela Bakü-Tiflis- Kars olayı var. Bu da çok çok önemli hayati bir mesele. Bunlar hızlı giden, bitmek üzere olan projeler. Aynı şekilde Rize'yi Erzurum'a bağlayan Ovit Tüneli gibi proje var. Bunlar hep bizim başlattığımız, bu dönemde de devam eden, bitince ülkemize çok ciddi kazanımlar sağlayan projelerdir" diye konuştu.

"Son dönemde 'Reisçi', 'Hocacı' gibi bir durumun ortaya çıktığı söyleniyor. Bu konuda ne söylersiniz?" sorusu üzerine Erdoğan, bu konuda söyleyeceğinin belli olduğunu, kendisinin AK Parti Kurucu Genel Başkanı olduğunu anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıl bu görevi yürüttüğünü, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra görevi Başbakan Davutoğlu'na devrettiğini hatırlatarak, bundan sonraki sürecin de eski hukukları korumak suretiyle devam ettiğini ifade etti.

"Özgürlüğün herhalde bu kadar istismar edildiği bir dönem olmamıştır"

Erdoğan, bazı kesimlerin, "Ülkede basın, ifade özgürlüğü kalmadı. Baskı var" iddiaları hakkındaki yorumunun sorulması üzerine, "Buna ben ancak gülerim. Özgürlüğün herhalde bu kadar istismar edildiği bir dönem olmamıştır. Tek partili dönemde medyanın ne halde olduğu malumunuzdur. Bütün yazılı medya nasıl toplanırdı, kitaplar nasıl toplatılırdı, bunlar hep ortada. Şu anda Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduğum dönemler dahil, yazılı ve görsel medyada şahsım başta olmak üzere tüm aileme her türlü hakareti bunlar nasıl yapıyorlar ortada. Yapıyorlar da ne oluyor? Ben bu hakaretleri sineye çekecek değilim. Başvuracağım tek yol var. Ne yapıyorum? Yargıya başvuruyorum. Yargı yoluyla bunların hukuk içinde hesabının sorulmasını istiyorum. Başka benim başvuracağım bir kapı yok. Mesela şahsımla alakalı 'diktatör' başlığını atanlar bunlar değil mi?  Peki diktatörün olduğu bir ülkede bunlar böyle bir yayın yapabilir mi? Dünyada hangi diktatörün olduğu bir ülkede bunları yapabiliyorlar? Adamı yazdırmazlar, yazdırmazlar. Adam o ülkede barınamaz. Bizim ülkemizde ise istedikleri gibi cirit atıyorlar, hakaret ediyorlar, ailemizin her türlü haremine giriyorlar, saldırıyorlar. Yapmadıkları hakaret kalmıyor. Bir de utanmadan, sıkılmadan, 'hiçbir dönemde böyle yapılmadı' diyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

"Medya patronları hükümet yapar, hükümet yıkardı"

"Şöyle bir 15 yıl öncesine gidelim" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

" Türkiye'yi kim yönetiyordu? Medya patronları yönetiyordu. Medya patronları hükümet yapar, hükümet yıkardı. Eli cebinde, başbakanla konuşanları gördük mü bu ülkede? Gördük. ve eli cebinde o şey yapanlar, ben kendisi ile konuştum. "Öyle dönemler oldu ki biz hükümet getirdik, hükümet götürdük' dedi. Bizzat kendisi söyledi. Sayın Demirel, Özal, Tansu Hanım için bunları söyledi. Ben de kendisine o zaman dedim ki Conrad Otel'de karşılıklı görüşmede, mekanı da söylüyorum, 'Kusura bakma. Ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım. Hak bildiğimiz şeyden taviz vermeyiz. Bugüne kadar siz devleti istediğiniz gibi yönettiniz. Hakkınız olanı alırsınız ama hakkınız olmayanı hiçbir zaman alamayacaksınız. Bunu bilesiniz'. Birçok yerlerde bu tür şeyleri yapmak istediler ama alamadılar. Bundan dolayı da tabii bakın şu anda terörle mücadele verilirken, dikkat edin devletin değil bölücü terör örgütünü arkasına alanlarla beraber hareket ediyorlar. Bu kadar açık net. Televizyonları da böyle çalışıyor, yazılı organları da"

Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel Devlet Yapılanması'nın da aynı şekilde olduğunu vurgulayarak, "Paralel Yapı'nın yaptıklarını açık ve net görüyoruz. Bölücü terör örgütünü arkasına alan bir siyasi parti ile nasıl içli dışlı olduklarını görmemek için herhalde kör olmak gerekir. Aman kardeşlerime hakaret olmasın. Böyle bir durum var" dedi.

Paralel Devlet Yapılanması ile mücadelenin gidişatının sorulması üzerine Erdoğan, mücadelenin kararlı şekilde sürdüğünü aktararak, "Yani hiç bu konuda, ben can tende olduğu sürece bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim. Bunlar şu anda ülkemize en üst düzeyde zararlı olan bir örgüttür. Zaten bizim biliyorsunuz Milli Güvenlik Siyaset Belgemize bu ne olarak girdi? Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altındaki tüm illegal örgütler, gereği neyse bu yapılacaktır ve şu anda da bu takip ediliyor, yapılıyor, yapmaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Bize bizden başkasından fayda yok"

Bayram programının ve mesajının sorulması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Bayramda inşallah İstanbul'da olacağım. Böyle bir dönemde İstanbul'u terk etmem mümkün değil. Sayın Başbakan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na gidecek. 'Hiç olmazsa biz burada kalalım' dedik. Ben burada kalacağım ve eş, sohbet, dostlar gelir gider, onlarla birlikte olacağım. Bayramlaşmalarımız, kabir ziyaretlerimizi yaparız. Büyüklerimiz ziyaret ederiz. İnşallah bu şekilde İstanbul'da bayramı geçireceğiz. Bayramın, özellikle tüm İslam dünyasının birliği, beraberliğine vesile olmasını, insanlığın barışına vesile olmasını diliyorum. Hacdaki kardeşlerimin haccının kabul olmasını temenni ediyorum. Şu anda Arafat yolundalar. Vatandaşlarım, özellikle bayramda ne olur, Allah için, birliklerinden beraberliklerinden taviz vermesinler. Bize bizden fayda var. Bize bizden başkasından fayda yok. Ülkemizi parçalama gayreti içinde olanlar var. Bunlara fırsat vermesinler. Bugün ülkemizin belli bir bölümünde silah tehditleri altında otorite tesis etmeye çalışanlar varsa, bilsinler ki biz tüm güvenlik güçlerimizle onların karşısındayız, karşısında olacağız. Onlar bu ülkede ne milletimize ne vatanımıza ne bayrağımıza ne devletimize böyle bir şeyin en ufak hayalini gerçekleştiremezler. Onların bu operasyonlarına asla müdahale etmeyeceğiz. Sonuna kadar bu mücadelemiz rehavete kapılmadan devam edecektir."

"Ne olur dik durun"

"Ben özellikle Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Ne olur dik durun. Sizi istismar eden bu eşkıyalara, özellikle dik durarak, gerekli dersi verin" diyen Erdoğan, ölümün mukadder olduğunun, hayırlı bir ölümün hiçbir şeyle mukayese edilemeyeceğinin altını çizdi.

Erdoğan, ülkeye zararı olanların bunun bedelini ödediğini ve ödemeye devam edeceğini dile getirerek, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifa, ailelerine sabırlar diledi.

Şehit aileleriyle görüştüğünün ve onlardaki hissiyatın sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hemen hemen tamamına yakınında, bir tanesi hariç, hepsinde bir teslimiyet var. Söyledikleri her şey şu, 'vatanımız sağ olsun.' Bir tanesi, 'Benim 5 evladım var. Hepsi bu vatan için şehit olmaya hazırdır' dedi. Bunlar insanı çok duygulandırıyor tabii. Bu millet, bunların yaptıklarıyla 'kazınacak, yok olacak', böyle bir şey yok ve bu ülkede 780 bin kilometrekare ile biz tek vatan bilincini sürdürüyoruz. Biz onların acılarını sürekli paylaşıyoruz. Onun için aramaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Ben arıyorum. Aynı şekilde Başbakanımız, Genelkurmay Başkanımız arıyor. Bu şekilde sürekli onlarla bir oluyoruz. Yetişebildiğimiz yerlerde cenaze merasimlerine katılıyoruz. Hacettepe'de bir şehidimizin cenaze namazını kıldık. Dediler, 'böyle böyle, ailesi hacdan geldi. Haccı yapamadılar.' Biz de 'Üzülmesin. Eğer 'haccımı yapayım' derse hemen yarın gönderelim ve inşallah haccı tamamlasın...' ve gittiler. Şu anda oradalar. Onlara da selamlar" şeklinde konuştu.

(Bitti)