Davutoğlu'ndan Cemaat'e Ağır Sözler

Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti Adıyaman İl Kongresi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Davutoğlu Kılıçdaroğlu'na eleştirilerde bulunurken, Cemaat'e yönelik de "Bizim zamanımızda Türkiye demokratikleşti. Ancak Hizmet görüntüsü altında birileri eğer bürokrasiyi kontrol ederek iktidara savaş ilan ederse iş değişir. Bize tevdi edilen milli irade emanetini sonuna kadar savunmak boynumuzun borcudur." dedi.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:

"ORTAÇAĞ KARANLIĞI DİYEMEYECEKSİN"

Bu hafta Ebuzer o mübarek sahabenin adı iki kez gündeme geldi. Birincisi Kılıçdaroğlu mecliste telaffuz etti. Ben de memnum oldum dedim. Ebuzer'in makamına sahip olan aziz Adıyamanlılar. Şimdi sorma vakti değil mi? Madem Ebuzer'in adını ağzına alıyorsun da ondan birkaç gün önce Osmanlıca gündeme gelince neden ortaçağ karanlığı dedin. Nebiler nebisinin alemlere rahmet olarak geldiği çağı karanlık olarak niteleyen birisinin Ebuzer'i anlaması mümkün müdür? Bir daha ortaçağ karanlığı demeyeceksin. O asırlar bizim için Asr-ı Saadet asırlarıdır. Biz hem Asr-ı Saadet'in hem Selçuklu'nun hem Osmanlı'nın hem İstiklâl Savaşının emanetçileriyiz. Kaç gündür Kılıçdaroğlu'na çağrı yapıyorum. Adnan Menderes'i idam sehpasına götüren 27 Mayıs'a kötüdür de diyorum, diyemez.

"CHP GEZİ OLAYLARININ İÇİNDEYDİ"

Bir daha bu milletin ait olduğu kültüre kimse hakaret edemeyecek. 27 Nisan e-muhtırasına karşı çıkamadılar. Bizimle birlikte TBMM'nin onurunu savunamadılar. Biz savunduk. AK Partili cumhurbaşkanı seçilemez dediler. Biz ne yaptık gümbür gümbür seçtik. Daha sonra Gezi olayları oldu. 17-25 Aralık kumpasları oldu. Bu sefer de hesap genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını engellemekti. Engelleyemediler. CHP gezi olaylarının da içinde oldu.

"NEREDE DARBE VARSA ORADA CHP VAR"

1 ay sonra Mısır'da darbe oldu darbecilere de heyet gönderdi Kılıçdaroğlu. 17-25 Aralık komploları kuruldu. Ve bu komplolar üzerinden bürokrasiye sızmış olan bir çete milli iradeyle yönetime gelmiş olan Ak Parti'yi iktidardan uzaklaştırmak istedi. Yanında kim vardı Kılıçdaroğlu vardı. Nerde vesayet nerede darbe varsa orada CHP var.
30 Mart'ta milli irade dedi ki siz ne vesayet planı yaparsanız yapın benim iradem ve Allah'ın sözü üzerinde irade ve söz yoktur. Baktılar ki tek tek AK Parti'yi engelleyemiyorlar. Hep beraber bir araya geldiler. Topluca geldiler. Millet topluca gelene değil kendi içinden çıkana oy verdi ve başbakanımız cumhurbaşkanı oldu. Bu sefer de AK parti içinde bir ihtilaf çıkar mı diye beklediler.

"BUGÜN PARALEL ÇETEYLE İLGİLİ ADIM ATILINCA..."

Bugün paralel çeteyle ilgili adımlar atılınca onlardan önce Kılıçdaroğlu konuşuyor. Çünkü onların kültüründe vesayet var. Her şey açıklansın diyenler neden bugün telaş içindeler. Neden bir takım şüphelerle yürütülen bir soruşturmayı engellemek istiyorlar. Bu devletin kurumlarına sızanlar, devletin en mahrem toplantıları dinleyenler, MİT'e karşı operasyona kalkışanlar Suriye'de yardıma giden TIR'ları durduranlar bunların karşılıksız olacağını düşünmesinler.

"İKTİDARA SAVAŞ İLAN EDERSE İŞ DEĞİŞİR"

Biz can emanetini Allah'tan, iktidar emanetini milletten aldık. Her ikisini de milletin ve Allah'ın takdiriyle iade ederiz. Bizim zamanımızda Türkiye demokratikleşti. Ancak Hizmet görüntüsü altında birileri eğer bürokrasiyi kontrol ederek iktidara savaş ilan ederse iş değişir. Bize tevdi edilen milli irade emanetini sonuna kadar savunmak boynumuzun borcudur. Bir başbakana dönemin başbakanı olarak dosya hazırlayanlar varsa hesap vereceklerdir.