Demirtaş: Astsubayın Öldürülmesi Beni Derinden Yaraladı - Son Dakika
Politika

Demirtaş: Astsubayın Öldürülmesi Beni Derinden Yaraladı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da astsubayın eşinin yanında şehit edilmesi olayıyla ilgili "O olay beni derinden yaraladı" dedi.

13.11.2014 08:42  Güncelleme: 08:47
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın önemli açıklamalarının ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da 6-7 Ekim olayları konusunda net konuştu. Demirtaş, Diyarbakır'da bir astsubayın, eşinin yanında öldürülmesini, "Kirli güçlerin çirkin ahlaksız yöntemi" diye nitelendirerek, "Olay beni de, bizi de derinden yaraladı" dedi.

Demirtaş, Kobani için sokağa çıkma çağrısı yaparken olacakları hiç öngöremediklerini de söyledi. Demirtaş'la dün TBMM'deki makamında, 6 Ekim'de başlayıp 50 kişinin ölümüyle sona eren olayları ve Çözüm Süreci üzerindeki etkilerini konuştuk.

"BU YARAYI KAŞIYANLAR HEP ÇIKAR"

Demirtaş'ın mesajları şöyle: "Olaylar sırasında ölenlerin çoğu HüdaPar üyesi gibi yansıtıldı ama hiç siyasetle ilgisi olmayan insanlar da yaşamını yitirdi. Güvenlikçilerin öldürdüğü kişiler var. Sivillerin öldürdüğü HDP'liler var. Her kesimin muhasebe yapması lazım. Hükümet işin ucuzuna kaçtı, faturayı HDP'ye kesmeye, HDP'yi siyasi lince tutmaya çalışıp işin içinden çıkmak istedi. Bunlardan biz sorumlu olsaydık hesabını vermekten çekinmezdik. Hükümet 'düşman'ı yanlış yerde arıyor. Tehlike olan HDP değil, açık olan yaradır. Bölgede bu yarayı kaşımak isteyen çok kesim var. Bu yara kapatılırsa, provokasyona uygun zemin ve fırsatlar yaratılmazsa, bir daha bu tür şeyler yaşanmaz. Bu yara açık kaldıkça, HDP olur olmaz, bu yarayı kaşıyanlar hep çıkar.

"AKLIMIZA GELMEDİ"

Sokak meşru bir alandır. Meşruiyetin sınırı da kimsenin canına malına zarar gelmemesidir. Sokak gösterisi, evrensel-ulusal düzeyde haktır. Bu hakkımızı her zaman kullanırız. (6-8 Ekim'de) Yaşananlar konusunda kim nerede denetim ve sorumluluk konusunda söz sahibi ise kendi denetimini yapmak zorunda. Gücünüz varsa, onu disipline edemiyorsanız, o güç sizin değildir. Herkes eminim bu konuda muhasebe yapacaktır. Provokasyon riskini ortadan kaldırmak gerekir. Bazı eksiklikler yaşandı. Biz çağrı yaptığımızda, HüdaPar binalarına saldırılacağına, Hüdaparlılarla gerilim yaşanacağına dair en küçük bir öngörümüz yoktu. Ne yönlendirmemiz, ne teşvikimiz vardı. Doğrusu çağrıyı yaparken böyle bir şey aklımıza da gelmedi. Mevzu Hüdapar mevzusu değil, Kobani'nin düşmemesi için gündem yaratmaktı. Görünen o ki, bu tür durumlarda meseleyi başka bir tarafa çekmek isteyen kontrollü ya da kontrolsüz güçler devreye girebiliyor. Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Yaşamını kaybeden, malını kaybeden herkesin canı, malı, huzuru iktidarda olmasak bile aynı zamanda bizim sorumluluğumuzdadır. Yitip giden her can bizim canımızdır. Onun HDP'li, Hüdapar'lı, AKP'li olup olmadığına bakmayız. İnsanların yaşam hakkı, mal, can güvenlikleri kutsaldır.

"GERİLİM SİYASETTE KALMALI"

Türbülans tam anlamıyla geçti sayılmaz. Diyalog vardı ama tıkır tıkır işleyen bir müzakere yoktu. Bu gelişmelerle diyalog da koptu. Diyaloğun başlaması ve hızlı bir şekilde müzakereye geçmek lazım. Geleceğe bakmak daha mantıklıdır. Gerilim yaşanacaksa da siyasi alanda kalsın. Karşılıklı silahlı çatışmaya, ölümlere dönsün istemiyoruz. Siyasi gerilimden çekinmiyoruz. Siyaset arenasında tansiyon yükselebilir, gerilim artabilir, bu olağandır. Yeter ki ölümler olmasın. Çatışmalı günlere dönülmesin diye üzerimize düşeni yapacağız.

"O OLAY BENİ DERİNDEN YARALADI"

Yaşananlar hepimizi tedirgin etti. Bir tek insanın bile ölmesi, kimliğinden bağımsız hepimiz için kayıptır. Yüksekova'da vurulan askerler, Bingöl'de vurulan polisler, Kağızman'da infaz edilen PKK'lılar, Diyarbakır'da eşinin yanında infaz edilen astsubay, bütün bunlar çok vahim olaylar. Ölüm var ölüm var. (Diyarbakır'daki saldırı) Yapanlar her kimse son derece çirkin bir şekilde, ahlaksızca bir yöntem seçmişler. Savaş asla olmasın. Ama savaşın bile bir hukuku, ahlakı vardır. Onu bile ayaklar altına alan çevreler kimlerse bunlar ortaya çıkarılmalı. Kirli güçlerin yöntemleriydi bunlar. Diyarbakır'daki astsubayın, eşinin yanında katledilmesi beni de, bizi de hakikaten derinden yaraladı. Ölümlere alışmamamız, tepki göstermemiz lazım."

(Kaynak: Hürriyet)

Demirtaş: Astsubayın Öldürülmesi Beni Derinden Yaraladı
Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Politika Demirtaş: Astsubayın Öldürülmesi Beni Derinden Yaraladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (26)

  • jiyan: askere üzülüyoruz. 3 eylülde kaşta 15 faşist mahir çetin adlı kürdü anadilinde konuşuyor diye linç etmiş. . . . buna da üzüldüğümüz gün sorunlarımızın bittiği gündür. . . 23 36 Yanıtla
  • canan: Yok ya. Bizde inandık. De get işine. 28 29 Yanıtla
  • dedi: canın cehenneme 42 13 Yanıtla
  • Ahmet ALTUN: Mazallah ya ülkücü gençliğe sokağa inme çağrısı yapılırsa ne olur Demirtaş, sizlerin kaçacak bir yeriniz de yok!. . . . 29 23 Yanıtla
  • ama oyle: Elazig senden nefret ediyor, timsah kilikli sey. 30 17 Yanıtla
  • aliveli: Süreç yeniden başlatıldı ya, yeniden insan taklidi dönemi. . . Bakalım ne kadar sürdür(ebil)ecek ? 41 4 Yanıtla
  • 3cocuk: Timsaha gerek yok akp hdp kardeşliğiniz hergün teyit ediliyor 13 30 Yanıtla
  • MUSTAFA GÜR: YALANINI YİYİM SENİN 35 6 Yanıtla
  • samsun_davud: nerede ne söylenmesi gerkiyorsa onu formalite icabı söyleyen insanlardan nefret ederim. 29 10 Yanıtla
  • reis: Ula sılho benim oğlum yaralı senin yüzünden diyen babanın nekadar haklı olduğu şimdi daha net görülüyor 24 13 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız

Advertisement