DHA YURT BÜLTENİ - 6 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 6

DHA YURT BÜLTENİ - 6

8 kişiye can ve ışık olan Hasan'ın annesi: Başka canlar yanmasın Mersin'de okul önünde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden ve organları 8 kişiye umut olan lise öğrencisi Hasan Kurt'un (14) annesi Fadime Kurt (40), 'ölüm yolu' olarak adlandırılan kavşakta önlem alınması için...

01.12.2019 11:22

8 kişiye can ve ışık olan Hasan'ın annesi: Başka canlar yanmasın

Mersin'de okul önünde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden ve organları 8 kişiye umut olan lise öğrencisi Hasan Kurt'un (14) annesi Fadime Kurt (40), 'ölüm yolu' olarak adlandırılan kavşakta önlem alınması için çağrıda bulundu.AKİB Zafer Çağlayan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde okuyan 9'ncu sınıf öğrencisi Hasan Kurt (14), 22 Eylül'de okul çıkışı bisikletle evine giderken M.U. (40) yönetimindeki otomobilin çarpması nedeniyle ağır yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Hasan Kurt'un kazadan 8 gün sonra beyin ölümü gerçekleşti. Sürücü M.U., tutuklandı.Oğullarının ölümüyle büyük acı yaşayan aile, organlarını bağışlayarak büyük bir duyarlılık örneği sergiledi. Kurt'un organları, bağış bekleyen 8 kişiye umut oldu. 3 çocuk annesi Fadime Kurt (40) 'ölüm yolu' olarak adlandırılan kavşakta önlem alınması için yetkililere çağrı yaparken, Benim canım yandı, başka insanların canı yanmasın" diye seslendi.Olayı oğlu hastaneye kaldırıldığında öğrendiğini anlatan anne Kurt, "Oğlum 8 gün yoğun bakımda kaldı. Beyin ameliyatı oldu, ciğerlerinin patladığını öğrendim. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra organlarını bağışladık. Organları alanlardan hiçbir şekilde maddi bir beklentim yok. Gözlerini de bağışladım. O gözleri görmem bana teselli olacak. Oğluma çarpan araba süratli geliyormuş. Bu yıl 4 kişiye daha araba çarpmış bu yolda. Burada 5 okul var. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne, emniyete çağrı yapıyorum. Burada önlem alsınlar. Çocuklarımızı Allah'a emanet gönderiyoruz" dedi.'KAVŞAKTA ARAÇLARI YAVAŞLATACAK BİR ÖNLEM YOK'Kazanın olduğu bölgeye yakın bir yerde oturan ve daha önce aynı noktada oğluna araba çarpan Diyap Karatekin (44) ise, "Burası oto sanayi bölgesi. Arabasının frenini yaptıran, motorunu deneyen, yeni araba alan buraya geliyor. 1 yıl önce benim oğluma da bu kavşakta araba çarptı. Bu kavşakta araçları yavaşlatacak hiçbir önlem yok. İleride bir tane üst geçit var. Ama okuldan çıkan öğrenciler bisikletleri ile eve gitmek için bu yolu kullanıyor. 5 okul için bir üst geçit yeterli değil. Buraya ışık yapılıp kontrol altına alınmasını istiyoruz. Burada 14 yaşında bir evlat kaybedildi. Başka canlar kaybolmasın" diye konuştu.

Görüntü Dökümü-------------Kazanın olduğu yoldan görüntü-Anne Fadime Kurt oğlunun fotoğraflarını tutarken-Anne Fadime Kurt ile röp-Mahalle sakini Diyap Karatekin ile röp

Haber-Kamera:  Soner AYDIN/MERSİN,

===========================

Yediemine çekilen araçlar çürümeye terk edildi Düzce'de yediemin otoparkı işleten Zeki Tokgöz, haciz, yanlış park ya da kaza nedeniyle yediemin otoparkına getirilen araçların otoparkta çürümeye bırakıldığını, 12 yıldan bu yana otoparkında araç bulunduğunu belirterek, bu duruma çözüm bulunması gerektiğini söyledi.Borcu nedeniyle aracı haciz olan, yanlış park ya da kaza sonrası hasar gören araçlar yediemin otoparklarına çekilerek çürümeye bırakılıyor. Düzce Küçük Sanayi Sitesi içerisinde bulunan yediemin otoparkında da 12 yıldan bu yana duran otomobil ve motosikletler bulunuyor. Çürümeye terk edilen otomobil ve motosikletlerin içinde ot bitmiş durumda. Yediemin otoparkında 3 bine yakın motosiklet ile 2 bine yakın araç bulunuyor.Milli servetin heba olduğunu söyleyen yediemin otoparkı işletmecisi Zeki Tokgöz, "Burada neredeyse 12 yıldır bekleyen arabalar ve motosikletler var. 10-12 sene bir araba ya da motosiklet burada yattığı zaman değerini kaybediyor. Vatandaşlar gelip almıyor" dedi.Otoparkçılara satış yetkisi verilmesi gerektiğine söyleyen Tokgöz, "Bizim istediğimiz nedir? 40 kişi haciz koymuş. Bu aracı satışa çıkarmak için 40 kişiye ayrı ayrı tebligat gidecek bu sebeple satılması zorlaşıyor. Adalet Bakanlığı bir kanun çıkarsa otoparklarda duran, yatan araçları 2 yıl sonra otoparkçılar araçları satışa çıkarabilirse herkes kurtulur. İnsanların bundan karı olur. Zaten arabalar da çürümez. Arabalar eskidiği zaman özel eksperler geliyor, onlar belirliyorlar. Ülkemize de faydalı olur" diye konuştu.

Görüntü Dökümü--------------Yediemin otoparkından görüntü-Üzerinde ot biten araçların görüntüsü- Motosiklet ve otomobillerin görüntüsü-Yediemin otopark sahibi ile röp ve detaylar

HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

=============================

Ünlü çiğ köfte firmasına ortalık davası

İzmir'de yaşayan Mehmet Zeki Gülmez (39), ilk şubesini 2007 yılında açılan ve şu anda 4 bin şubesi bulunan ünlü çiğ köfte markasının sahibine, söz üzerinde kurdukları adi ortaklığın koşullarını yerine getirmediği iddiasıyla dava açtı. Marka ve marka altındaki tüm faaliyetlerin yüzde 25'inde hak sahibi olduğunu ileri süren Gülmez, "İşçi olarak çalışmaya başladığım bir iş yerine ortak oldum ve bu markada benim de emeğim var. Hakkımı istiyorum" dedi.Mehmet Zeki Gülmez, 2005 yılında İstanbul'da 3 çiğ köfteci dükkanı bulunan S.A.'nın yanında işçi olarak çalışmaya başladı. Gülmez'in çalıştığı Ümraniye'deki çiğ köfteci başta olmak üzere, şubelerin kazancı artmaya başlayınca S.A., Gülmez'i yeni şubeler açması için görevlendirdi. Gülmez, kurduğu ekiple birlikte yeni dükkanlar açarak şube sayısını 7'ye çıkardı. 2007 yılına ise S.A., iddiaya göre Gülmez ve bir çalışanına söz üzerinden adi ortaklık teklif etti. S.A.'nın sahip olduğu mevcut şubeleri kapsamayan adi ortaklık anlaşmasında, yeni bir marka oluşturulması karar verildi. Söz üzerinden yapılan ve kağıt üzerinde herhangi bir belgesi bulunmayan adi ortaklıkta, marka ve marka altındaki tüm faaliyetlerin yüzde 50 hissesi S.A.'ya, geri kalan yüzde 50 ise Gülmez ve diğer arkadaşına pay edildi. Bunun üzerine İzmir'e gelen Gülmez, bugün yaklaşık 4 bin bayisi olan çiğ köfte markasının ilk şubesini Yeşilyurt Ordu Caddesi'nde açtı. Bir yılda Gülmez ve ekibi, İzmir'de şube sayısını 11'e çıkarırken, ilk 3 senede de marka adına 470 bayilik verildi. 2010 yılında ise Gülmez'in iddiasına göre, S.A. işlerin büyümesi üzerine kendisini şubelerden uzaklaştırmak istedi. Yaptıkları adi ortaklığa göre markanın yüzde 25'inin kendisine ait olduğunu savunan Gülmez, ortaklık, tasfiye ve kar payı konusunda S.A. ile anlaşamadı. Bunun üzerine Gülmez, marka ve marka altındaki tüm faaliyetlerin yüzde 25'inin kendisine ait olduğu iddiasıyla İstanbul Gaziosmanpaşa 3'üncü Asliye Mahkemesi'nde S.A. hakkında dava açtı.İLK ŞUBE İZMİR'DE AÇILDIGünümüzde yaklaşık 4 bin şubesi bulunan çiğ köfte firmasının büyümesi ve markalaşmasında büyük emeğinin olduğunu belirten Gülmez, "2005 yılında S.A.'nın çiğ köfteci dükkanında işçi olarak işe başladım. Yanına girdiğimde üç şubesi vardı ve işleri iyi gitmiyordu. Ben ve arkadaşlarım fazla mesai yaparak, çeşitli aktivelerle kısa sürede işleri büyüttük. İşler büyüyünce S.A., 3 şube daha açtı. Açılan şubelerle hep ben ilgilendim. Satışlarımız çok iyi gidince S.A., 2007 yılında bana ve bir arkadaşımıza yeni yaratılacak bir marka için sözlü olarak adi ortaklık teklif etti. Arkadaşımla bana yüzde 25'er hisse verilirken, yüzde 50 hisse S.A.'ya aitti. Yeni bir marka oluşturduk ve İzmir'in Yeşilyurt semtinde ilk şubemizi açtık. Bir sene gibi kısa bir sürede de İzmir'de 11 şubeye ulaştık. 11 şubeden sonra bayilik vermeye başladık. 2-3 sene içinde de 470 bayilik verdik" dedi.'DEVRE DIŞI BIRAKILDIM'Açılan şubelerden sonra işlerin büyümesi ve markalaşma süreciyle birlikte S.A.'nın, kendisini uzaklaştırmaya başladığını iddia eden Gülmez, şöyle devam etti: "2010 yılında S.A., bizi dükkanlardan uzaklaştırmaya başladı. Yetkilerimizi elimizden almaya çalıştı. Bizleri devre dışı bırakmak istedi ve dükkanlara sokmadı. Kendisiyle konuştuğumuzda hakkımızı vereceğimizi söyledi. Ancak adi ortaklıktan doğan haklarımızı vermedi. Ben de hakkımı aramak için mahkemeye başvurdum. Tüm delil ve kanıtları mahkemeye sundum. Sadece emeğimin karşılığını istiyorum. Bu marka zincirinin en büyük emektarı benim. Bu markayı kendi kurmuş gibi anlatılması, benim çok zoruma gidiyor. Sonuna kadar hakkımı arayacağım. Adi ortaklıkla sahip olduğum yüzde 25 hakkımı almak için mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim."Gülmez, S.A.'nın, firmanın yüzde 25 ortağı olduğunu söylediği diğer arkadaşı ile 5 şube karşılığında anlaştığını öne sürdü.ADİ ORTAKLIK NEDİR?En basit şirket modeli olarak gösterilen adi ortaklıkta şirketlerin tüzel kişilikleri bulunmazken, kendilerine ait mal varlıkları üzerinde ortakların elbirliği mülkiyeti vardır. Adi ortaklıkta, yazılı olarak düzenlenmesinin yanı sıra taraflar, sözlü olarak anlaşarak da şirket kurabilir. Bu yapıdaki şirketlerde ortak, diğer ortakların isteği dışında paylarını devredemezken, başka bir şahıs da şirkete ortak olamaz. Adi şirketlerde; para, sınai haklar, şahsi emek, ticari itibar, taşınır ve taşınmaz mallar da sermaye olarak kullanılabilir.

Görüntü Dökümü------------Mehmet Zeki Gülmez röportaj görüntüsüMehmet Zeki Gülmez genel ve detay görüntüBelgelerden görüntü

Haber: Tolga TAHÇI -Kamera: Kadir ÖZEN/İZMİR,

===========================

Antalyalılar şansı kovalıyor Milli Piyango'nun Yılbaşı Özel Çekilişi'nde son 3 yılda 2 büyük, bir de 7 milyon TL'lik ikramiyenin isabet ettiği Antalya'da, biletlere yoğun ilgi var. Milli Piyango İdaresi'nin en çok ilgi gören çekilişi 31 Aralık 2019'da yapılacak Yılbaşı Özel Çekilişi için büyük ikramiye 80 milyon TL olarak belirlendi. Bayilerde, tezgahlarda yerini alan biletlerin fiyatları da belli oldu. Geçen yıl 70 TL'ye satılan tam bilet, bu yıl 80 TL'ye, 35 TL'ye satılan yarım bilet bu yıl 40 TL'ye, 17,5 TL'ye satılan çeyrek bilet ise 20 TL'ye satılıyor.Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi kapsamında ödenecek toplam ikramiye tutarı ise 436 milyon 540 bin lira. Türkiye'de son 3 yılda 2 büyük, bir de 7 milyon TL'lik ikramiyenin isabet ettiği Antalya'da bilet satışlarına gösterilen ilgi, bayileri sevindirdi. Antalya Şans Oyunları ve Milli Piyango Bayileri Esnaf Odası Başkanı Sercan Çobanoğlu, 2016 yılında 60 milyon TL, 2017 yılında 61 milyon TL, 2018 yılı yılbaşında ise ikinci büyük ikramiye olan 7 milyon TL'yi Antalyalı Milli Piyango bayilerinin kazandırdığını söyledi.Büyük ikramiyelerin Antalya'dan talihlisini bulmasının vatandaşları umutlandırdığını kaydeden Çobanoğlu, "Heyecan bu yıl da devam ediyor. İlk günler olmasına rağmen güzel geri dönüşler aldık. İkramiyenin büyük olması insanları cezbediyor. Kalmayacağını düşünerek hemen almak istiyorlar. İnsanlar bekliyormuş özel çekilişi. Güvenilir bayilerden bilet almalarını tavsiye ediyorum. Bayinin ruhsatını, kimliğini kontrol etsin vatandaşımız. Bizim seyyar ya da sabit fark etmez odamıza kayıtlı tüm bayilerimizin arkasındayız" dedi.Seri, çapraz ya da karışık satın almanın şansı artırdığına ilişkin bir tespitleri olmadığını, sonuçta topların küreye atılarak oradan tek tek düşürülüp şanslı biletin seçildiğini belirten Başkan Çobanoğlu, "Özel numara isteyenler için önceden hazırlık yapıyoruz. Sabit müşterilerimiz var. Belirledikleri rakamdan istekte bulunuyorlar. Kızının doğum tarihini isteyen bile var" diye konuştu. Almanya'dan yakınlarını ziyaret etmek maksadıyla Antalya'ya gelen Songül Gül, 400 TL'lik bilet satın aldı. Gül, ev ve araba almak istediğini, ayrıca yardıma muhtaç insanlara yardım edeceğini söyledi. 5 bilet alan Ogün Ok ise evinin olduğunu, kayda değer bir ikramiye çıkması halinde kendisine araba alacağını söyledi.

Görüntü Dökümü--------------Bayinin önünden detay görüntüler-Bilet alan vatandaşlardan görüntü-Bilet alan ikitane vatandaş ile röp-Milli Piyango Bayileri Esnaf odası Başkanı Sercan Çobanoğlu ile röp-Detaylar

Haber: Alparslan ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

=============================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 6 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement