Hakkari'deki Stk'lardan 'Operasyonları Durdurun' Çağrısı

Hakkari'deki STK'lardan 'operasyonları durdurun' çağrısı

Hakkari'de bir araya gelen 42 sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcisi, PKK kamplarına yönelik yapılan bombardıman başta olmak üzere, bölgede son dönemde gelişen operasyon ve olayların son bulması için ortak basın açıklaması yaptı.

Hakkari'de biraraya gelen 42 STK temsilcisi, basın açıklamaso yaptı. Hakkari Belyediyesi önünde yapılan basın açıklamasına, STK temsilcileri ile Hakkari Belediye Eş Başkanı DBP'li Nurullah Çiftçi, DBP ve HDP'li il yöneticileri katıldı. STK'lar adına basın açıklamasını okuyan İHD Hakkari Şube Başkanı İsmail Akbulut, son dönemde sınır ötesi ve yurt içinde gerçekleştiriren askeri ve siyasi operasyonları eleştirererek, şunları söyledi:

"Tüm Türkiye'yi ve Kürdistanı yangın yerine çevirmek isteyenlere, halklarımızın acısına acı katmak isteyenlere 'Artık yeter' diyoruz. 20 Temmuz günü Kobanı halkının gerçekleştirdiği devrime omuz vermek için Suruç'ta toplanan sosyalist gençlere yönelik katliamla barış ve kardeşlik maskesi düşen AKP ve Cumhurbaşkanın ülkemizi ateşten bir topa çevirmesine izin vermeyeceğiz. 7 Haziran seçimlerinden istediği sonucu alamayan, halkların barış ve devrim umudu karşısında yenilen AKP, seçimle alamadığını savaşla almak istiyor. Şu an ortada meşru bir hükümet yokken, geçici bir hükümet ile AKP ve Cumhurbaşkanının çıkarları için tüm halklarımızın geleceği tehlikeye atılmakta, savaş ve ölüm siyaseti ülkemize tek gerçek olarak dayatılmaktadır. Ülkemiz bir uçuruma sürüklenmektedir."

'Demokratik Çözüm ve Barış Süreci'nin AK Parti ve Cumhurbaşkanı tarafından yok sayıldığını ve bu sürecin mimarı Abdullah Öcalan'a tecrit uygulandığını da savunan Akbulut, şöyle devam etti:

"Son günlerde 'İŞİD terör örgütüne operasyon yapıyoruz' bahanesiyle, tüm Türkiye'deakıl almaz biçimde polis şiddeti uygulanmakta, 12 Eylül darbesini aratmayacak gözaltı, tutuklama ve infaz uygulamalarıyla halklarımız baskı altına alınmaktadır. Sendika Genel Merkezleri basılmakta, demokratik bir hak olan yürüyüş ve basın açıklamalarına yasaklar getirilip, vahşice müdahale edilmektedir. İstanbul'da bir vatandaşımızın cenaze törenine Valilik tarafından müsaade edilmediği için 3 gündür cenaze kaldırılamamaktadır. Başta Cizre, Nusaybin olmak üzere gençler sokak ortasında katledilmekte, failleri ile ilgili hiçbir işlem yapılmamaktadır.Tüm sokak başlarına yerleştirilen, geceleri sokak ve mahallerde insanlarımızı taciz edip rahatsız eden yüzleri maskeli, polis olup olmadığı bile belli olmayan silahlı, panzerli guruplar bizlere doksanlı yılları hatırlatmaktadır. Tüm kamuoyuna çağrımızdır; Abdullah Öcalan'ın bin bir emek ve umutla başlatıp ülkemiz halklarına emanet ettiği Demokratik Çözüm ve Barış Süreci'ne sahip çıkılmalı ve tecrit kabul edilmemelidir."