"Öcalan'ın Manifestosunda Anayasal, Yasal Değişiklikler Hepsi Var"

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın hazırladığı ve "demokrasi manifestosu" olarak niteledikleri müzakere taslağında özerkliğin de olduğunu söyledi.

Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Önder, anayasal kavramlar ve temel hakların kamu düzeni ve kamu güvenliği gibi başı, sonu belli olmayan kavramlarla tarif edilemeyeceğini ifade etti.

Bu kavramların demokratik ve insan haklarını temel alan yorumunu benimsediklerini dile getiren Önder, "Bu anlamda statükoyu, sistemi putlaştıran, bunu temel alan, bunun mümini bir anlayışın içinde değiliz, olmayacağız. Artık o kadar üzerimize geliyorlar ki çay içmeye giderken 'şiddetsiz çay içmeye gidiyoruz' demek zorunda kalacağız. Demokratik hakkımızı her zeminde kullanacağız" diye konuştu.

Kandil'e giden heyetin döndüğünü belirten Önder, " Hükümet, Öcalan'ın demokrasi manifestosu niteliğindeki demokratik müzakere taslağının gereğini yerine getirirse, KCK da buna güç vereceğini, uyacağını beyan ediyor" dedi.

Terör örgütü elebaşı Öcalan'ın demokratik müzakere taslağını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade eden Önder, "O zaman görülecek ki bu gerçek manasıyla demokrasi manifestosudur. Bu tür faydasız, ortamı geren, dikkatleri başka yöne yoğunlaştıran söylemler trafiğini bırakıp, bu ülkenin bütün siyasal yapılarını, düşüncelerini, kesimlerini, kurumlarını da tartışmaya ortaklaştırarak, asgari mutabakat oluşturmak zorundayız. O asgari mutabakat bu ülkenin demokratikleşmesinin ilk ve önemli adımı olacaktır" diye konuştu.

Önder, müzakere taslağında kadın cinayetlerinden ekolojik katliamlara kadar temel haklar meselesini bozucu her şeyin olduğunu belirterek, "Anayasal, yasal değişiklikler hepsi var. Herkes için özerklik de var. Demokratikleşme başlığı altında bunu sizinle paylaşacağız" dedi.

Genel af konusundaki görüşlerini de dile getiren Önder, hiç kimsede adalet duygusu olmadığını savundu. Önder, "Birinci gün 'adalet yerini buldu' diyenler, ikinci gün 'bu bize komploymuş, bütün bu yargılamaları yeniden başlatacağız' diyorlar. Onun için devletin; mağdur ettiği insanlarla ve bu mahkumiyetler üzerinden ülkeyi yönetme arzularının ortaya koyduğu travmalarla helalleşmenin en etkin yolu genel aftır" diye konuştu.

Önder, silah bırakma tarihi olup olmayacağı sorusuna, "Silah üzerinden herhangi bir şeyi dile getirme konumunda değilim, doğru da bulmam" cevabını verdi.

Terör örgütü elebaşı Öcalan'ın bunun için 5 aylık takvim öngördüğünü anlatan Önder, şöyle devam etti:

"5 aylık sürede hükümet irade ve kararlılık gösterirse, bunu gündemden kaldırırız. Menfi şeyleri silah üzerinden, çatışma üzerinden konuşmak yerine, elimizi uzatsak tutacağımız mesafeye gelmiş olan barış ve kardeşliğimiz üzerinden konuşmayı daha doğru bulurum. Son süre, ilk süre diye bir şey yok. Müzakereler böyle bir üslupla yürümüyor. Bunun makul tartışılma ve tartışmaların tüketilme süresi var. Yasal düzenlemelerin hayata geçme süresi var. Bütün bunlar 5 aylık süreye de sığmayabilir. Bize sorarsanız 3 aya da sığar. Pratik güçlükler, bürokratik formaliteler bunu uzatabilir. Aslolan karşılıklı güven ortamının oluşması ve niyet, irade ve yönelim olarak demokratikleşme eğiliminin ve iradesinin ortaya çıkıp görünür olması. Bu olduktan sonra 3 ay olmamış 92 gün olmuş, 5 ay olmamış 155 gün olmuş, çok önemli değil."

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, iç güvenlik paketini eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yönelik, "akacak kanun sorumlusu olur" sözlerinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Önder, Demirtaş'a yönelik bilinçli linç kampanyası yürütüldüğünü öne sürdü. - TBMM