Irak'taki Çatışmalar

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sawsan Chebli, Irak'ta siyasi çözümü desteklediklerini belirterek "Irak'ta bir an önce tüm dinlerin ve etnik grupların temsil edildiği mümkün olduğunca kapsayıcı bir hükümetin kurulmasına ihtiyaç var" dedi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Chebli ve Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Federal Basın Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, Irak, Mısır ve Ukrayna'daki son gelişmelerle ilgili soruları yanıtladılar.

Chebli, "Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin ülkede birlik hükümeti kurumasına karşı çıktığı" yönündeki haberlerle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, Almanya hükümetinin Irak'ta tüm kesimleri kapsayan bir hükümetin kurulmasını arzu ettiğini kaydetti.

Başbakan Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in çağrılarını hatırlatan Chebli, "Irak'ta bir an önce tüm dinlerin ve etnik grupların temsil edildiği, mümkün olduğunca kapsayıcı bir hükümetin kurulmasına ihtiyaç var" dedi.

Chebli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Irak'ta barışçıl bir gelecek ancak tüm grupların katıldıkları ve siyasi süreçten dışlanmadıklarını hissedebilecekleri bir birlik hükümetinin kurulmasıyla sağlanabilir. Bu Dışişleri Bakanı Steinmeier tarafından geçen hafta çeşitli kereler dile getirildi ve Sayın Maliki'nin açıklamalarından bağımsız olarak bu görüşlerimiz bugün için de geçerli."

Irak'taki son gelişmelerin ardından çözümü yeni askeri operasyonlarda değil, siyasi süreçte gördüklerini belirten Chebli, Irak'ta güvenlik ve istikrarın sağlanması için Suudi Arabistan ve İran'ın da aralarında olduğu bölgesel aktörler ve komşuların diyaloğuna ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Mısır'da gazetecilere veriler cezalara tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Chebli, Mısır'da aralarında El-Cezire yayın grubunda görevli muhabirlerin de bulunduğu gazetecilere verilen hapis cezalarıyla ilgili soru üzerine, Almanya hükümetinin bu cezaları açık bir şekilde kınadığını vurguladı.

Almanya hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Christoph Straesser'in salı günü yaptığı açıklamada, bu yargılamalarda hukuk devleti ilkelerinin dikkate alınmadığına işaret ettiğini hatırlatan Chebli, ülkede medya, sivil toplum ve muhalefete baskı uygulandığını belirterek "Bu tür adımlar, ülkenin uzun dönemli istikrarına rehberlik edemez. Bunları kaygıyla izliyoruz" dedi.

Almanya'nın bu konulardaki görüşlerinin salı günü Dışişleri Bakanlığı'na davet edilen Mısır Büyükelçisine iletildiğini anımsatan Chebli, Mısır'dan yine kendisi tarafından taahhüt edilen insan hakları standartlarına uymasını beklediklerini kaydetti. Chebli, "Sayın Dışişleri Bakanı Steinmeier'in de söylediği gibi Mısır çok önemli bir ülke olmaya devam ediyor. Mısır'ın istikrarına önem veriyoruz ve Mısır'daki yönetimin tüm aktörleri kapsamasını, hiçbir grubun iç siyasetteki süreçlerden dışlanmaması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.

Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, hükümetin Mısır'daki yeni yönetimi "bir demokrasi mi yoksa bir diktatörlük olarak mı gördüğü" şeklindeki soruya, "Bu bir tanım meselesi değil. Burada yeni seçilmiş bir cumhurbaşkanı var. Mısır çok istikrarsız ve türbülanslı dönemleri geride bıraktı. Biz Mısır'ın yeniden istikrar kazanmasına yardımcı olmak istiyoruz" yanıtını verdi.

Seibert, Almanya hükümetinin insan hakları, düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü konularında Mısır yönetiminden beklentilerini hemen her fırsatta ve tüm temaslarda gündeme getirdiğini vurguladı.

Ukrayna'daki gelişmeler

Sözcü Seibert, basın toplantısında sorular üzerine Ukrayna'daki son gelişmelere de değinirken, "Rusya'dan yalnızca sözler değil somut adımlara ihtiyacımız var ve bunları bekliyoruz. Gerçekten de istikrarın sağlanmasına dönük adımlara ihtiyacımız var" dedi.

Gelişmelerle ilgili olarak Almanya Başbakanı Merkel'in salı günü Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ile telefonda görüştüğünü belirten Seibert, şunları kaydetti:

"Olumlu adımlar var. Ancak bunlar Ukrayna'ya ait bir askeri helikopterin düşürülmesiyle gölgelendi. Devlet Başkanı Poroşenko, Başbakan Merkel ile görüşmesinde bu trajik gelişmelere rağmen ihtilafa siyasi çözüm bulunması için çalışmaya devam etmek istediğini vurguladı."

Almanya'nın Rusya'dan, ayrılıkçılar üzerinde etkisini kullanmasını, onların ateşkese uymalarını sağlamasını beklediğine dikkati çeken Seibert, şöyle devam etti:

"Ateşkese rağmen Ukrayna askerlerine saldırılar ve ölümler devam ederse o zaman bu barış girişimi tehlikeye düşecektir. Rusya-Ukrayna sınırı etkili bir şekilde kontrol edilmeli, ağır silahların, savaşçıların yasa dışı yollardan Ukrayna'ya geçirilmesi engellenmeli. Bunun için Rusya ve Ukrayna birlikte çalışmalı."

Rusya ile üst düzeyde çok yoğun temasları sürdürdüklerini belirten Seibert, Almanya'nın beklentilerinin çok net bir şekilde Rus tarafınca bilindiğini vurguladı. - Berlin