Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Cevap Vermeyeceğim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Liderler Star'da programında Star Tv Haber Sunucusu Nazlı Çelik Bilgili'nin sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu, 'Yüzyılın projesi'ni 21 Mayıs'ta İstanbul'da açıklayacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, kendisini toplu açılış törenlerinde eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan için, "Çatlasa da cevap vermeyeceğim" şeklinde konuştu.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından dikkat çeken başlıklar:

"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A CEVAP VERMEYECEĞİM"

"(Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kayseri'de yaptığı açıklamalar üzerine) Çatlasa da cevap vermeyeceğim. Nedeni de şu: Ben ona bir soru sordum, sizin için namus ve şeref nedir? Çünkü kendisi parlamentoya geldiğinde, 500 milletvekilinin önünde ben tarafsız olacağım diyerek namusu ve şerefinin üzerine yemin etti. Şimdi ben 70 milyonun önünde Sayın Erdoğan'a sormak istiyorum: Sizin için namus nedir? Sizin için şeref nedir? Namus ve şeref üzerine yemin ettiniz. Bundan hangi gerekçeyle vazgeçiyorsunuz.

"O MAKAMI YIPRATMAYIN"

Siz Cumhurbaşkanısınız, ayıp ediyorsunuz! Yazıktır Cumhurbaşkanlığı makamına. O makamı bu kadar yıpratmayın. Kendisi özel olarak merak ediyorsa gelsin, siz yönetin ben mi dolandırıcıyım o mu dolandırıcı? Ben ona sorayım, o da bana sorsun. Halkın önünde hesaplaşalım. Yüreği varsa! Yüreği varsa, benim karşıma çıkar.

"EŞ BAŞKAN GİBİ HAREKET EDİYOR"

Her partiye eşit mesafedeymiş öyle mi? Milletin aklıyla alay etmek herhalde bundan daha farklı bir cümleyle olmaz. Açık açık iktidar partisini destekliyor. Bunu orta düzey bir zekaya sahip olan herkes biliyor zaten. Ben kendisine adam gibi bir soru soruyorum: Namus ve şeref kavramı nedir? Çıksın bu millete anlatsın. Biz bu ülkede çok cumhurbaşkanı gördük. Abdullah Gül'ü de gördük, Süleyman Demirel'i de gördük Turgut Özal'ı da gördük.

İlk defa bir Cumhurbaşkanı, eş başkan gibi meydanlara çıkıyor, açılan yerleri beşinci kez açıyor, siyasi mesajını veriyor. İktidarı destekliyor. Neden yapıyor anlamak mümkün değil? Doğrudan doğruya da bizimle uğraşıyor. Ne yaparsa yapsın, özel bir tartışma içerisine girmeyeceğim. Halk bunun kararını verecek.

"İKTİDAR PARTİSİNİ DESTEKLİYOR"

Milletimizde karar verir kim dolandırıcı kim değil. Açık açık iktidar partisini destekliyor. Bizi aldatmaının bir anlamı yok. Tarafsızlık nedir, çıkıp anlatsın.Onunla özel bir tartışma içine girmeyceğim.

Eğer benimle özel bir hesaplaşma istiyorsa, ben ona açık meydan sunuyorum. Gel beraber oturalım. Onun Cumhurbaşkanlığı makamına da saygı göstereceğim, oturup adam gibi tartışalım. Konuşalım adam gibi, millette kararını versin.

"%35'LE İKTİDAR OLACAĞIZ"

Sayın Davutoğlu, AKP'nin 2002'de yüzde 34 ile iktidar olduğunu bilmiyor mu acaba? Yani bu kadar yakın kendi tarihini bilmeyen bir başbakana ne söyleyeyim? Yüzde 34 ile iktidar oldular. Ben de diyorum yüzde 35 ile iktidar oluruz. Bir hedef koyuyoruz ve almak için mücadele ediyoruz. Davutoğlu, kimin oyu düşerse istifa eder mi? Ben söyledim zaten, CHP'nin oyu düşerse biz diyeceğiz ki bu işi beceremedik, yapamadık! Ama o AK Parti'nin oyu düştüğünde istifa edecek mi? Ölçü budur. Dünyadaki ölçü de buludur siyasette.

BARAJ TARTIŞMALARI

CHP bir yardım kuruluşu değil ki, partili gidip HDP'ye barajı geçsin diye oy versin. Ben %1 oy alan bir partinin bile parlemantoya gelmesini savunan biriyim.

Yüzde 10 seçim barajı dünyanın hiç bir ülkesinde yok. Şimdi bunlar, hem diktaya karşıyız diyorlar, darbeye karşıyız diyorlar ama darbe kanunlarını kuru koşulsuz kabul ediyorlar. Ne demek bu? Aslında darbeden yanalar, darbe hukukundan yanalar. Ben açık bir çağrıda bulundum: Siz gerçekten demokrasiyi savunuyorsanız, gelin bu 12 Eylül darbe hukukunu değiştirelim. Geldiler mi? Gelmediler, niye gelmediler? Çünkü darbe hukukundan yanalar.

O nedenle söylüyorum: En az yüzde 1 olan siyasi partinin genel başkanı, milletvekili seçilmeli ve parlemantoda partisinin görüşlerini dile getirmeli. Demokrasi budur.

Ben bütün siyasi partilerin, barajı aşmasını ve parlemantora temsil edilmelerini isterim.

Geçemesse, koşullar ne olur bilmiyorum ama dünyanın sonu olmaz. Tercihi yapan HDP'nin kendisi. Dolayısıyla sonuçlara katlanacak olan da HDP'nin kendisidir.

ÇÖZÜM SÜRECİ

CHP olarak biz bu konuda iddialıyız. Çözüm Süreci konusunda, iradesini en iyi ortaya koyan CHP'dir. Biz bu sorunu çözeriz. Öncelikle bu konuda dört önemli kuralı ortaya koyduk. Öncelikle bu konuda açık ve samimi olacaksınız. Biz samimi ve dürüstüz. Sorunun çözümüyle ilgili kanun tekliflerini veren, yöntemini öneren biziz. Bu konuda iktidar partisi de dahil kimse açık bir tavır ortaya koymadı. İkinci olarak, gizli ve kişisel bir ajandanız olmayacak. Kapalı kapılar ardında birbirlerinin nabzını tutuyorlar. Üçüncü olarak millete hesabını vermeyeceğiniz işlere imza atmayacaksınız. Son olarak da halka bilgi vereceksiniz.

Şu anda emekli sayısı 11 milyonu aştı. Davutoğlu'nun bundan haberi yok. Meclis'te 1000 TL'nin altında emekliler için 100 TL yardım yapılacağını açıklamıştı ve bundan %60'ı yayınlanacak demişti. Kendi söylediğini yalanlıyor. Davutoğlu'nun dünyadan haberi yok.

Vaadlerimiz milli gelirin %3'ünü bile bulmuyor.

"İMAM HATİP OKULLARI KAPATILMAYACAK"

İmam hatip okulları kapatılmayacak. Yıllarca propoganda yaptılar CHP dine karşıdır diye. Niye karşı olalım. Tarihe baksınlar CHP her zaman dinin yanında olmuştur.

Yatılı meslek liseleri kuracağız.

"YÜZYILIN PROJESİ OLACAK"

Yüzyılın projesini açıklayacağız. 21 Mayıs'ta İstanbul'da açıklayacağız.Şimdi içeriği hakkında bir şey söylemek istemiyorum.

Ekonomiyi Sayın Derviş'e emanet edeceğiz. Sayın Derviş "Yeni bir ekonomik program gerekiyor" dedi.

Bizim tek hedefimiz var. Eğer bu ülke hukukun üstünlüğünü tanıyacaksa, yeni bir ekonomik programla Türkiye atılım yapacaksa, önümüze engel koymasınlar. Bizi tek başına iktidar yapsınlar.

Biz 4 yılda Türkiye'de yoksulluk olmayacak diyoruz.