Pendik'te Ahmedi Hani Kültür Merkezi Açılışı - Son Dakika
Güncel

Pendik'te Ahmedi Hani Kültür Merkezi Açılışı

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP'nin Adana ve Mersin'deki binalarına yönelik saldırıları kınadığını belirterek, "İlkesel olarak bu tür hadiselere karşıyız. Siyaset kurumuna, siyasi bir partiye saldırı varsa bu bütün siyaset kurumuna yapılmıştır ve demokrasiye yapılmıştır" dedi.

18.05.2015 17:40
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP'nin Adana ve Mersin'deki binalarına yönelik saldırıları kınadığını belirterek, "İlkesel olarak bu tür hadiselere karşıyız. Siyaset kurumuna, siyasi bir partiye saldırı varsa bu bütün siyaset kurumuna yapılmıştır ve demokrasiye yapılmıştır" dedi.

Akdoğan, Pendik Belediyesince yaptırılan Ahmedi Hani Kültür Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, doğup büyüdüğü Pendik'te bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Akdoğan, 1994'te kültür müdürüyken Pendik'te kültürel etkinlikler düzenlediklerini anlatarak, "O zaman mahallelerimizde çok fazla kültür imkanı yoktu. Bir iki semt konağı vardı. Çocuklarımız kış günü giderlerdi sobanın başında kitap okurdu. Biz de onunla mutlu olurduk. Hamdolsun bugün Pendik Belediyemiz bütün mahallelerimize gerçekten çok güzel kültür merkezleri, aile merkezleri, yaşam merkezleri yapıyor" dedi.

Parti olarak kalkınmanın yerelde başladığını söylediklerini aktaran Akdoğan, "Belediyelerimizin bu yatırımları, bu hizmetleri, bu icraatları çok büyük önem taşıyor. Çünkü yeni Türkiye'yi yerelde başlayan kalkınmayla inşa edeceğiz" diye konuştu.

Akdoğan, bunun bir ayağını da belediyelerin oluşturduğunu anlatarak, "Yeni Türkiye'nin inşasında çok önemli noktaya geldik. Türkiye 12 yılda güven ve istikrara kavuştu. Dev projeler, dev yatırımlar yapıyor. Avrupa ülkeleri küçülüyor, Türkiye büyüyor. Onlar yatırımları durdurdu, Türkiye büyük yatırımlar yapıyor" ifadelerini kullandı.

"Birileri eski Türkiye'ye dönmeye çalışıyor"

Türkiye'de her alanda büyük gelişmeler olduğunu kaydeden Akdoğan, dev şehir hastaneleri yaptıklarını, 6 bin kilometre duble yolu bugün 24 bin kilometreye çıkardıklarını, Türkiye'yi 3 kat büyüttüklerini söyledi.

Türkiye'de her alanda çok büyük gelişmeler olduğunu belirten Akdoğan, şöyle devam etti:

"Ama biz yeni Türkiye'yi inşa ederken birileri de eski Türkiye'ye dönmeye çalışıyor. Eski Türkiye'ye geri götürmeye çalışıyor bizi. Nedir o eski Türkiye? Eski Türkiye, koalisyonlar, çok parçalı koalisyonlar iktidarının olduğu, batık bankalar demek.  Eski Türkiye, yüksek enflasyon demek, kriz demek, işsizlik demek, terör demek, şehitlerin gelmesi demek, kavgalı siyaset kurumu demek. Eski Türkiye'de siz nelerin yaşandığını gördünüz 1990'lı yıllarda. Herkes her şeyini kaybetti, ekonomik olarak kaybetti. Cebinde ne varsa kaybetti. İki büyük ekonomik kriz yaşadık. Dünyada kriz falan yoktu. Bunların beceriksizlikleri yüzünden kriz yaşandı."

"Hak ve özgürlükler ayaklar altına alındı"

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 28 Şubat sürecinde herkesin her şeyini kaybettiğini dile getirerek, "Silindir gibi toplumun üzerinden geçtiler. Vakıflar dernekler kapatıldı. İmam Hatip'ler kapatılmakla yüz yüze kaldı. Öğrenci sayısı onda bire düştü. Yeşil sermaye dediler, toplumun her kesiminin üzerine gittiler. Hak ve özgürlükler ayaklar altına alındı" dedi.

Şimdi birilerinin o eski Türkiye'yi arzu ettiğini kaydeden Akdoğan, şöyle devam etti:

"Seçim beyannamelerine bakın. Hani o 'ben üç fazlasını veririm, 5 fazlasını veririm beyannameleri.' Biraz kazıyın altından 28 Şubat zihniyeti çıkıyor. 28 Şubat'ın eğitim sistemi çıkıyor. İmam Hatip'lerin orta bölümünü kapatalım çıkıyor. Din dersini kaldıralım çıkıyor, Diyaneti kapatalım çıkıyor. İstiyorlar ki bütün kazanımlarımızı kaybedelim. Güven ve istikrar bizim en değerli varlığımız, onu kaybedelim. Türkiye tekrar koalisyonlarla karşı karşıya kalsın, yönetilemeyen bir Türkiye olsun, vesayet odaklı. Zaten hep böyle yaptılar. Siyaset kurumu etkisiz olsun istediler. 'Öyle bir zayıflatalım ki zayıf iktidarlar olsun, muktedir olmayan iktidarlar. Bizim dediğimiz olsun, onlar varsın oyalansınlar, gitsinler yol yapsınlar, kanalizasyon yapsınlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi büyük işlerle uğraşmasın, yüksek siyaset yapmasın, anayasayı değiştirmesin. Belediye reisi gibi çalışsın.' Böyle dediler."

"Türkiye ahlaki bir duruş ortaya koyuyor"

Yalçın Akdoğan, herkesin suspus olduğu dönemde, Türkiye'nin ahlaki bir duruş ortaya koyduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bunların seçim beyannameleri Türkiye'yi IMF'nin kulu kölesi yapma beyannamesidir. Türkiye'yi bağımlı hale getirme beyannamesidir. Dediler ki 'Türkiye çok oluyor, aldı başını gidiyor. Kukla devlet değil, uydu devlet değil, süper güçlerin dediğini yapmıyor. Ayakları üzerinde doğrulup koşmaya başlıyor.' Bölgede katil İsrail'e katil diyor. Zalim Suriye'ye zalim diyor, Esed'e darbeciye Mısır'da darbe diyor. Herkes suspus, Türkiye ahlaki bir duruş ortaya koyuyor. Bundan çok rahatsız oldular. Dediler ki 'bunu durdurmamız lazım'. Ne yapacaklar? AK Parti iktidara geldi, dediler ki 'biz bunu üç beş ayda götürürüz. Daha önce Refah Partisi'ne yaptık. Türkiye İran mı oluyor? İrtica geliyor, laiklik gidiyor' dediler, tutmadı. Fiili müdahale yaptılar, kapatma davaları, e-muhtıralar, tutmadı."

O dönemde bazı çevrelerin "Gezi olaylarıyla Kobani olaylarıyla" milleti sokağa dökmeye, toplumsal isyanlar çıkarmaya çalıştığını da aktaran Akdoğan, ama milletin yine iktidarının arkasında durduğunu kaydetti.

"Şimdi tek umutları kaldı HDP"

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, bunlarla başarılı olunamayınca 17 Aralık operasyonunu yaptırdıklarını ancak onun da tutmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Onlar dediler ki 'biz bunları bir araya getirelim. Tek başına bu partiler AK Parti'ye baş edemiyorlar.' Yerel seçimde ittifak yaptırdılar. Okyanusa maya çalmak, yine tutmadı. Dediler ki 'ikisi olmuyor, hepsini bir araya getirelim.' Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı aday çıkardılar, yine tutmadı. Şimdi tek umutları kaldı HDP. Diyorlar ki 'HDP barajı geçerse AK Parti'nin bileğini bükeriz.' Ama yine tutmayacak. Çünkü bu kaybet-kaybet koalisyonudur. Bu şer cephesidir. Bunlar samimi değiller. 'AK Parti kaybetsin de ne olursa olsun' diyorlar. Biz 'Türkiye kazansın da biz kaybetmeye razıyız' diyoruz. Onlar 'AK Parti gitsin Türkiye batsın' bütün dertleri bu."

Bu oyunlara gelinmemesi gerektiğini vurgulayan Akdoğan, "Millet oyunu hep bozdu. İnşallah 7 Haziran'da da bozacak. Bunların yapmadığı oyun kalmadı. Her türlü saldırı, sabotaj, tuzak, tehdit" diye konuştu.

"Şimdi HDP çıkmış beni kullanın diyor maşa olarak"

Akdoğan, milletin AK Parti'nin arkasında durduğu için AK Parti'nin bileğini bükemediklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Şimdi HDP çıkmış beni kullanın diyor maşa olarak. Barajı geçersem AK Parti'yi engellersiniz. Bu maşa ama odundan. Ateşi tuttuğunda kendisi yanmaya başlayacak farkında değil. O darbeci, vesayetçi anlayış, bunun varlığına karşı olanlar, ulusalcılar, çözüm süreci düşmanları, hepsi kol kola girdi. Dediler ki, 'HDP'nin parti olarak girmesi bir projedir. Dediler ki bi girsin zorlayalım, barajı geçmezse olaylar çıkar ortalık karışır. Barajı geçerse AK Parti'yi devirmiş oluruz. Her halükarda çözüm süreci biter. Ortalık karışır.' Yani şu anda HDP'yi, bu projeyi isteyenler, çözüm süreci başarısızlığa ulaşsın diye bu projeyi destekliyorlar, Türkiye yeni anayasa yapamasın diye, yeni Türkiye kurulamasın diye bu projeyi destekliyorlar."

HDP'nin şu anda kendisini kullandırttığını dile getiren Akdoğan, "Milletimiz bunun da farkında. Yani sürece karşı olan, bu zihniyete karşı olan kim varsa bir araya geldi. Şimdi soruyorum, AK Parti'nin başına bir şey gelse çözüm süreci olabilir mi? Kim yapacak, MHP mi yapacak? Ulusalcı CHP mi yapacak. HDP tek başına mı yapacak? Çok açıktır bu. AK Parti varsa çözüm süreci var. AK Parti güçlü bir şekilde çıkarsa yeni Anayasa yapılabilir, güven ve istikrar sürebilir, yeni Türkiye kurulabilir" dedi.

Akdoğan, bu oyunun çok iyi görülebilmesi gerektiğini kaydederek, "Bugün HDP'nin Adana ve Mersin'deki seçim bürolarına saldırı olmuş. Kınıyoruz biz ilkesel olarak bu tür hadiselere karşıyız. Siyaset kurumuna, siyasi bir partiye saldırı varsa bu, bütün siyaset kurumuna yapılmıştır ve demokrasiye yapılmıştır. Bundan dolayı da hep kınadık ve kınıyoruz. Yaralılara da geçmiş olsun diyorum" diye konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Pendik'te Ahmedi Hani Kültür Merkezi Açılışı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement