TBMM'nin Açılışının 96. Yıl Dönümü - Son Dakika
Politika

TBMM'nin Açılışının 96. Yıl Dönümü

HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, "(Dokunulmazlık) Önerilen teklifin, toplumsal yaşamımızı etkileme biçimlerini bugünlerde Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin, Yüksekova, Şırnak, Silvan, İdil'deki çocukların yaşamlarında görmek mümkündür" dedi.

23.04.2016 16:03
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, "(Dokunulmazlık) Önerilen teklifin, toplumsal yaşamımızı etkileme biçimlerini bugünlerde Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin, Yüksekova, Şırnak, Silvan, İdil'deki çocukların yaşamlarında görmek mümkündür" dedi.

Demirel, Meclis'in açılışının 96. yıl dönümü dolayısıyla TBMM Genel Kurulunda düzenlenen özel oturumda yaptığı konuşmada, halkın ve bütün çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı. 23 Nisan 1920'de çoğulcu bir anlayışla kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin de 96. yıl dönümünü geride bıraktıklarını anlatan Demirel, "Her şeyden evvel bugün çocuklara armağan edilen böyle bir günü sevinçle ve umutla karşılayamamanın burukluğu içerisindeyiz." diye konuştu.

Demirel şöyle devam etti:

"Bu Meclis, 96 yıl önce bu topraklarda yaşayan halklara, eşit yurttaşlık temelinde ortak bir yaşamı kurma umudunun mecrası olarak kurulmuştu. Farklılıkları zenginlik olarak gören ve temsilde adalet prensibini esas alan kurucu meclisin ruhu, çoğulcu ve ademi merkeziyetçi yönetim anlayışını esas alan 1921 Anayasası'na yansıtmıştır. Kısa bir zaman sonra 1924 yılında hazırlanan yeni anayasa ile çoğulcu ve eşitlikçi anlayışın yerini, otoriter, tekçi ve merkeziyetçi bir yaklaşım aldı."

Siyasi tarihe bakıldığı zaman demokrasiye yönelik darbe süreçlerinin görüldüğünü kaydeden Demirel, 1921 Anayasası'nın bugün tabi olunan "1980 darbe anayasasına" göre çok daha ileri konumda olduğunu savundu. Demirel, "1924 yılında başlayan darbe süreci, özerkliğe dayalı bir arada yaşama iradesini hiçe sayarak tekçi bir gündemi ülkeye dayatmıştır" iddiasında bulundu.

Çağlar Demirel, 1982 Anayasası yürürlükte olduğu sürece, siyaset kurumunun halk ile arasındaki bağların kopmuş vaziyette kalacağını ve hükümete hangi siyasi irade gelirse gelsin bu vaziyette bir değişim olmayacağını savundu. Demirel, kendilerinin Çözüm Süreci boyunca parti olarak demokratik bir siyasetin yerleşmesi için çaba içerisinde olduklarını ve bunun "Dolmabahçe Mutabakatı ile ete kemiğe büründüğünü" ileri sürdü.

"Dolmabahçe'deki görüşmelerin vesayetçiliği tarihe gömecek bir şans yarattığını ileri süren Demirel, şöyle konuştu:

"Türkiye'de kimlikler arasındaki kalıcı barışı tesis etmek ve darbecilere değil halka dayanan siyaseti sağlayacak olan Dolmabahçe mutabakatı, her türlü tekçi, inkarcı ve asimilasyonu merkezine alan anlayışı mahkum etme potansiyeline sahip bir demokratik anlayışın dışa vurumudur. Fakat bu demokratik anlayışı ve kalıcı barışa yönelik çağrıya karşı darbeci anlayıştan miras kalan bir yok sayma, tekçilik, inkarcılık çizgisi siyasi irade tarafından esas alınmıştır. Dolmabahçe Mutabakatının inkarı ile birlikte ülkemiz büyük bir savaş atmosferinin içine sokulmuştur."

Dokunulmazlık tartışmaları

Dokunulmazlık tartışmasına değinen Demirel, bunun kesinlikle hukuki konu olmadığını savundu. Demirel, dokunulmazlık konusuyla elde edilmek istenenin, otoriter rejimi inşa etmek olduğunu ileri sürdü. Dokunulmazlıklar konusu özelinde başlayan tartışmanın hem günümüzü hem de geleceği ilgilendirdiğini belirten Demirel, "Önerilen teklifin, toplumsal yaşamımızı etkileme biçimlerini bugünlerde Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin, Yüksekova, Şırnak, Silvan, İdil'deki çocukların yaşamlarında görmek mümkündür. Bugüne kadar 102'si çocuk, 99'u kadın olmak üzere toplamda 868 kişi yaşamını yitirmiştir. Sur'da, Silopi'de, Yüksekova'da çocuklar dışarı çıkıp bayramı kutlamak bir yana evinin bahçesine çıkıp oyun oynayamamaktadır" değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika TBMM'nin Açılışının 96. Yıl Dönümü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement