Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin İftar Programı - Son Dakika
Politika

Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin İftar Programı

Türkiye Yeşilay Cemiyeti\'nin İftar Programı

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan: (2) "Cumhurbaşkanlığı yetkilerini, anayasanın yüklediği o çerçevede, gereği gibi kullanacak, başbakanla, hükümetle uyumlu bir şekilde Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak, 2053, 2071 vizyonunun altyapısını oluşturmak için çalışacağım, ter dökeceğim" "Çankaya Köşkü'ne sıkışıp kalan, Türkiye ile, millet ile, dünya ile irtibatı zayıf bir cumhurbaşkanı profilinin ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamayacağını düşünüyorum.

11.07.2014 23:33

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçilmesi halinde cumhurbaşkanlığı yetkilerini, anayasanın yüklediği çerçevede, gereği gibi kullanacağını, başbakanla ve hükümetle uyumlu bir şekilde Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak, 2053, 2071 vizyonunun altyapısını oluşturmak için çalışacağını söyledi.

Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin Sepetçiler Kasrı'nda düzenlediği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, 10 Ağustos'ta Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının "cumhur" tarafından seçileceğini belirtti.

Partisi ve milletin teveccühü ile cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanlığına farklı bir pencereden bakıyorum. Çankaya Köşkü'ne sıkışıp kalan Türkiye ile, millet ile, dünya ile irtibatı zayıf bir cumhurbaşkanı profilinin ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamayacağını düşünüyorum. Milletimizin teveccühüyle, desteğiyle yeni Türkiye'nin inşası yolunda aktif, mesele üreten değil, meseleleri çözen bir cumhurbaşkanı olma gayreti içinde olacağım. Cumhurbaşkanlığı yetkilerini, Anayasa'nın yüklediği o çerçevede, gereği gibi kullanacak, başbakanla, hükümetle uyumlu bir şekilde Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak, 2053, 2071 vizyonunun altyapısını oluşturmak için çalışacağım, ter dökeceğim."

Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde sigara, alkol ve uyuşturucu başta olmak üzere her türlü bağımlılıkla mücadele konusunda da tüm imkanlarını, tüm yetkilerini kullanarak Yeşilay'ın yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Demokrasi, hak ve özgürlükler, insanlığın menfaatine, yararına olan konular da sonuna kadar desteklenmesi gereken erdemlerdir ama konu zararlı alışkanlıklar, bağımlılık olduğu zaman bu hak ve özgürlük kavramıyla mazur görülemeyecek, meşrulaştırılamayacak hele hele asla teşvik edilemeyecek bir mahiyet arz eder. Bazıları çıkıyor karşımıza, 'Efendim' diyor, 'Bu özgürlüktür' diyor. Bırakın o zaman kendisini köprüden atıyor atsın, özgürlük... Kendi hakkını kullanıyor müsaade ediyor musunuz? Hemen koşuyorsunuz, yakasından yapışıyorsunuz 'aman kurtaralım' diyorsunuz. Emniyet hepsi koşuyoruz aman... Çünkü bizim için bir canı kurtarmak dünyayı, tüm insanlığı kurtarmak gibidir. Zararına her yönüyle inandığımız, bildiğimiz bu uyuşturucuyu, sigarayı, şunu bunu vesaireyi biz nasıl olur da bunlara müsaade ederiz? İşte son zamanlarda bakın, insanlığın düşmanı olanlar basit çıkarları için bu bonzaiyi sürmeye başladı."

"Nargile, derinden derinden götürüyor"

Nargile kullanımına da değinen Erdoğan, "Hele hele ehli keyif var. Bu ehli keyif de tutturmuş bir nargiledir gidiyor. Neymiş, nargilenin zararı yokmuş? Ne zararı yok ya. Zararı olmaz olur mu? Derinden derinden götürüyor. Hiç şakası yok. Sigaradan filan daha berbat, daha zararlı. Bunlarda hassas olmamız lazım. Bunların hepsi bağımlılık veriyor. Kardeşlerim bağımlılık asla hak ve özgürlük konusu değildir, olamaz. Biliyorum, medya mensupları yarın gene buradan çakarlar ama ben vatandaşımı seviyorum. Milletimi seviyorum. Sağlıklı bir toplum için mücadele etmeye de devam edeceğim" diye konuştu.

İnsanın kendi kendine zarar verme özgürlüğünün olamayacağını kaydeden Erdoğan, "Bu hem tıbbi olarak, hem sosyal olarak mücadele edilmesi, müdahale edilmesi gereken arızi bir durumdur. Yeşilayımızın bu konuda düzenlediği kampanyaları fevkalade isabetli görüyor, destekliyorum. Her türlü bağımlılıktan arınmış bir Türkiye hedefimize, hayalimize ulaşmak dileğiyle bir kez daha sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyor, şimdiden Kadir Gecenizi, Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum, daha nice bayramları bayram gibi kutlamayı Allah bize nasip etsin diyorum" ifadelerini kullandı.

Filistin

Filistin'de ramazanın şu anda Türkiye'de yaşandığı gibi yaşanamadığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte İsrail her zamanki gibi terör estiriyor. Estirdiği bu terörle, şu ana kadar 100'ü aşkın Filistinli kardeşimizi şehit etmiş durumdalar. İşte 400 ton bomba yağdırdılar. Nerede insanlık? İşte ben 2 gündür, uluslararası camiayla görüşmelerimi yapıyorum ama herkes biçare. Biz şu anda Kızılayımızla, aynı şekilde AFAD'la, aynı şekilde TİKA'yla oraya insani yardımları ulaştırmanın gayretleri içindeyiz. Gıdaydı, ilaçtı vesaire... Fakat 2012'de yaptıkları gibi her tarafı yerle yeksan ediyorlar. 'Efendim ateşkes...' Tamam da 2012'de de ateşkes ilan edilmişti. 2012'deki ateşkeste İsrail verdiği sözleri yerine getirmedi. Şimdi yine başladı. 'Hamas roket atıyor' diyor, yalan. Roket atıyorsa kaç tane İsrailli öldü bir de bunu açıklayın. Ortada böyle bir şey yok ama İsrail, vuruyor bir de şimdi kara harekatına hazırlanıyor. Ey İsrail, Türkiye ile bir normalleşme yakalamak istiyorsan bir defa bu kara harekatını durdurman gerekir bir. İki, bu bombardımanı durdurman gerekir. Aksi takdirde Türkiye ile İsrail arasında normalleşme süreci diye bir şey çalışmaz, çalıştırılamaz."

Mavi Marmara nedeniyle İsrail'in dilediği özre değinen Erdoğan, "Daha önce özür, tamam kabul ettik. Tazminat eyvallah ama üçüncü bir şartımız neydi? 'Filistin'e ablukayı kaldıracaksın' demiştik. Onda da son noktaya gelindi, şimdi işte bu bombalama başladı. Eğer, bu iş durursa, 2012 ateşkesine dönerlerse temenni ederim ki buradaki bu sıkıntıyı bir nebze olsun aşmış oluruz" dedi.

Irak'taki rehineler

Başbakan Erdoğan, Irak'taki rehineler konusuna da konuşmasında yer verdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Rehine kardeşlerimizin bir an önce kurtarılması için, elimizden geleni sabırla takip ediyoruz ama sabrımız artık son raddeye doğru geliyor. Bir Müslüman, bir Müslüman kardeşine böyle bir zulmü yapamaz. Sana herhangi bir saldırısı olmayan, orada büyükelçilikte, başkonsoloslukta görevli olan bu tür insanlara karşı böyle bir şey yapılamaz. Dolayısıyla bu insanlar şu anda çok zor şartlar altında Irak'ta yaşamaya başladılar. Bu zor şartları biz şu anda hissediyoruz. Onun için de buradan IŞİD örgütüne de ayrıca sesleniyoruz. Artık bizim bu vatandaşlarımızı, bu başkonsolosluk görevlilerimizi ki bunların içinde bayanlar var, çocuklar var... Bırakmalarını özellikle istiyoruz. Bunun gereğini yapmaları gerekir. Bunu özellikle hatırlatıyorum. Gündüz de hatırlattım, burada da hatırlatıyorum."

Erdoğan, konuşmasını, " Mısır'daki olanları biliyorsunuz. Bu ay, dua ayıdır. Her zaman dua ama ramazan başka. Suriye'de olanları biliyorsunuz. Temennim odur ki ramazan ayı, inşallah bayramla bir barışa ulaşacağımız ay olsun diyorum. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun diyorum" diyerek tamamladı.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Karaman

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman da son günlerde ölüm haberleriyle kamuoyunda daha yoğun yer alan, tüm mücadelelere rağmen arzı giderek artan illegal uyarıcı maddelerin, bağımlılık alanında karşılaşılan en can yakıcı sorun halini aldığını söyledi.

Yüreği yanan bir anne veya babanın Yeşilay'ı arayıp yardım istemediği bir gün geçmediğini dile getiren Karaman, bağımlılıkla mücadelenin tek bir kurum veya mercinin işi olmadığını, bu konunun kamu, özel sektör gibi birçok paydaşın ortak çabasını ve uzun süreli mücadeleyi gerektirdiğini ifade etti.

Karaman, uyuşturucu ile güvenlik güçlerinin uzun yıllardır sürdürdüğü başarılı mücadeleye dikkati çekerek, hükümetin bu zararlı, bağımlılık yapan maddeler için 4 farklı bakanlığa ortak çalışma görevi vermesinin son derece önemli olduğunu söyledi.

Bu çabalara sivil toplumun eklenmesinin daha hızlı sonuç alınmasını beraberinde getireceğini bildiren Karaman, bağımlılıkla mücadelede sağlık kurumlarındaki yatak kapasitesinin azlığına işaret ederek, bu kapasitenin şehir hastaneleri sayesinde artırılacağına değindi.

Karaman, şehir hastanelerinde alkol ve madde bağımlılarına yönelik yer alacak yatak sayısı için ilgililere teşekkür ederek, Esenyurt'ta madde bağımlıları ve rehabilitasyonuna tahsis edilen, dünya standartlarında bir "bağımsızlık köyü" oluşturmak için düğmeye bastıklarını anlattı.

Prof. Dr. Karaman, 40 dönümlük alanda yapımı için düğmeye basılan bu merkezin inşası ve işletilmesi konusunda Başbakan Erdoğan'dan yardım istedi.

İftardan notlar

Başbakan Erdoğan, iftar programının gerçekleştirildiği Sepetçiler Kasrı'na, "KEGM 4" isimli tekneyle geldi.

Süleymaniye Camisi Müezzini Mehmet Duman'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa, Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kızı Esra Albayrak, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda davetli katıldı.

Karaman, programın sonunda Yeşilay tarafından milli eğitim müdürlükleri işbirliğiyle tüm Türkiye'de düzenlenen "Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek" başlıklı resim yarışmasında birinciliği kazanan eseri Başbakan Erdoğan'a takdim etti.

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin İftar Programı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement