Başbakan Erdoğan, Tümsiad'ın İftarına Katıldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Türkiye, sermayenin, manşetlerin, yabancı parlamentoların, yabancı gazetelerde yayınlanan bildirilerin değil; milletin idare ettiği, millet iradesinin tecelli ettiği, sandık sonuçlarının egemen olduğu demokratik bir hukuk devletidir" dedi.

Başbakan Erdoğan, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, hükümetten şikayeti olanların bunları demokratik yolla dile getirip, sonra sandıkta hesap sormasını istedi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Eski günleri özleyenler hiç umutlanmasınlar. Geçti o günler… Hükümetten şikayeti olan, bunu demokratik yollarla dile getirsin, sonra sandıkta hesabını sorsun. Bak 7 ay sonra seçim var. Sandıkta her şey ortaya çıkacak. Demokratik yolların, hukukun, özellikle de sandığın dışındaki her yol, gayri meşrudur. Tekrar ediyorum; Türkiye, sermayenin, manşetlerin, yabancı parlamentoların, yabancı gazetelerde yayınlanan bildirilerin değil; milletin idare ettiği, millet iradesinin tecelli ettiği, sandık sonuçlarının egemen olduğu demokratik bir hukuk devletidir. Biz demokrasiye saygılıyız, sandık sonuçlarına saygılıyız. Milletin takdiri karşısında boynumuz kıldan incedir. Ancak bunu, aynı şekilde başkalarından görmek en büyük, en doğal, en meşru hakkımızdır. Şunu burada tekrar ediyorum; Bu ülkenin sahibi, şu ya da bu değildir; bu ülkenin sahibi, 76 milyonun tamamıdır. Bu ülke, 76 milyonun, bir, beraber, kardeşlik ve dayanışma içinde geleceğe ilerleyeceği bir ülke olacaktır. Herkes, birbirinin hakkına ve hukukuna riayet etmek durumundadır. Her an polisine hakaret eden, her an güvenlik güçlerine hakaret eden bir anlayış, bu ülkede demokrasinin, hukukun temsilcisi olamaz."

Devlet üniversitelerinde, kamu kurumlarında ve statlarda devletin güvenlik güçlerini yeniden devreye sokmayı istediklerini ancak CHP'nin buna karşı çıktığını aktaran Erdoğan, "Anamuhalefetin genel başkanı çıldırıyor. 'Bu ülke, polis devleti mi olcak?' diyor. Daha önce zaten yine oralarda polisimiz vardı. Şimdi ne var? Özel güvenlik var. Biz diyoruz ki buralar ticarethane olmaktan çıkacak, biz buraya tekrar özel güvenliği alacağız, polisimizi oraya sokacağız. Niye? Beklenen netice elde edilemedi, edilemediğine göre biz devletin güvenlik güçlerini sokmak suretiyle oralardaki bu olumsuzluklara son vermek durumundayız" diye konuştu.

Herkesin, birbirinin yaşam tarzına saygı duymak, saygı göstermek zorunda olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bizim, bu kültürü, bu demokratik tavrı, her meselede, her alanda göstermemiz gerekiyor. Kürt kardeşimin meselesi mi var, bunu demokrasi içinde, hukuk içinde, diyalog içinde çözmek zorundayız ve çözdük, çözüyoruz. Alevi kardeşimin, Sünni kardeşimin sorunu mu var, bunu sokakta değil, bunu şiddetle değil, bunu polise taş atarak, molotof atarak değil, barikatlar kurarak, cam çerçeve indirip esnafa zarar vererek değil, konuşarak, uzlaşarak, anlaşarak çözeceğiz ve çözüyoruz" diye konuştu.

Son 10.5 yılda her alanda büyük başarılar elde ettiklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Demokratikleşmede çok büyük mesafe kat ettik. Onlarca yıl çözülemeyen sorunları çözdük. Dış politikada Türkiye'yi çok farklı bir boyuta taşıdık. Hiç kimsenin morallerimizi bozmasına izin vermeyeceğiz. Özellikle ekonomide moral bozmak, karamsarlık pompalamak için çırpınanlara asla pirim vermeyeceğiz. Kardeşlerim unutmayın; inanıyorsanız muhakkak üstünsünüz. Biz inanıyoruz. Biz davamızın, yolumuzun, mücadelemizin haklı olduğuna inanıyoruz ve vazgeçmeden, geri adım atmadan Türkiye'yi büyütme mücadelemizi sürdüreceğiz. Hakkı ve haklıyı egemen kılmanın mücadelesini sürdüreceğiz. Şunu unutmayın sevgili kardeşlerim; kimin ne dediği değil, milletin ne dediği önemli."

Dün Şırnak'ta, Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nın açılışını 10 bini aşkın katılımcıyla coşkulu bir törenle gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Orada, Şırnak'ta o farklı hava, çok farklı bir atmosfer, çok farklı bir heyecanla bu toplu açılışı gerçekleştirdik. Çözüm sürecinin umutları, heyecanları sevinçleri artırdığına, Türkiye'nin 81 vilayetini kucakladığına bir kez daha şahit olduk. Bu ülkede inanın çok şeyler oluyor ama bakın Esendere Gümrük Kapısı'nda müteahhitin iş makineleri yakılıyor. Yüksekova'da havalimanı yapıyoruz, orada engellemeler var. Şimdi bu engellemelerin arkasında olanlar bu ülkede barışı konuşabilirler mi, bu ülkede birliği, beraberliği konuşabilirler mi? Bu ülkede kardeşlikten bahsedebilirler mi? Sevgili kardeşlerim; Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazhasıyla, Romanıyla, Boşnağıyla velhasıl... Biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Bizim kardeşlikten başka çıkış yolumuz yoktur. Biz kardeş olacağız, bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Çıkış yolumuz budur. Biz birbirimizi Allah için seveceğiz. Para pul için değil, makam için değil, Allah için seveceğiz. Bunu başarırsak, o zaman göreceksiniz ki şu anda bire 3 katladık değil mi 10 yılda; aynı şekilde çok daha fazlasını katlayarak yolumuza devam edeceğiz."

Katılımcıların Kadir Gecesi'ni tebrik eden Erdoğan, sözlerini, "Rabbim bizleri nasıl Ramazan-ı Şerif'e kavuşturduysa, temennim odur ki, Rabbim bizleri inşallah Ramazan Bayramı'na da kavuştursun. Suriye'deki, Mısır'daki şu olumsuz gidişleri, oradaki mazlumların lehine inşallah sonuçlandırdığını görmeyi bizlere nasip etsin. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum ve sizleri tekrar kalbi duygularla selamlıyorum. Geceniz hayırlı olsun, geleceğimiz aydınlık olsun diyorum" şeklinde tamamladı.

- İstanbul