Gül Gazileri Ziyaret Etti
Cumhurbaşkanı Gül, "Şehitlerinin ve Gazilerinin Değerini Bilmeyen Milletlerin Değeri de Olmaz" Dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'ni ziyaret ederek, gazilerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Gül'e Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Ankara Valisi Kemal Önal da eşlik etti. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Gül, gazilerin, Türk milletinin sürekli kalacağının, devletin ve milletin asla bölünmeyeceğinin en büyük garantisi olduğunu belirterek, "Şehitlerinin ve gazilerinin değerini bilmeyen milletlerin değeri de olmaz" dedi.
Ziyarette, Rehabilitasyon Merkezinin Şeref Defteri'ni imzalayan Gül'e, merkezin komutanı Tuğgeneral Mehmet Faruk Alpaydın tarafından merkezin maketi üzerinde sunum yapıldı. Daha sonra merkezin kafeteryasında toplanan bazı gazilere hitap eden Gül, sözlerine başlarken 'Hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi sunuyorum. Hepinizin gözlerinden öpüyorum' dedi, şunları söyledi:
"TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezini ziyaret etmekten büyük bir mutluluk duydum. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bu ülkenin en seçkin insanlarıdır. Çünkü bu işin şakası yok. Siz canını ortaya koyan insanlarsınız. Şehitler vatan, millet ve mukaddes değerler için en kıymetli varlıklarını feda ediyor. Dün Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü kutlandı. O zamanki büyüklerimiz nasıl canlarını bu toprakların geleceği için feda ettilerse, sizler de bugün onların bize emanet ettiği bu toprakları, vatanı, milletin birliğini, bütünlüğünü korumak için canlarını feda edenlersiniz. Buradan şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Gaziler de şehit olmayı göze almış değerli gençlerdir, canın feda edilmeye hazır olduğu anları yaşamış değerli insanlardır."
'ŞEHİTLERİN VE GAZİLERİN DEĞERİ HEP BİLİNECEKTİR'
Türk milletinin, bunun değerini ve kıymetini daima bileceğini, şehit ve gazilere sahip çıktığını ifade eden Gül, sözlerinin devamında, "Milletimiz, şehit ailelerini ve gazilerimizi daima baş üstünde tutmuştur. Bugün de böyledir. Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi, halkımızın önderliğinde gerçekleştirilen büyük, dünyaya örnek olacak bir tesistir. Bu tesisin yapılmasına öncü olanları, yardımcı olanları, sizlere hizmet edenleri tebrik ediyorum. Şunu kesinlikle unutmayın ki sizin değeriniz ve kıymetiniz daima hatırlanacaktır, bilinecektir. Sizler için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmayacaktır. Böyle de olmaktadır ve bundan sonra da böyle olacaktır. Şehitlerinin ve gazilerinin değerini bilmeyen milletlerin değeri de olmaz. Her vesileyle halkımıza çağrıda bulunurum; 'Hangi şehirde, hangi kazada, hangi köyde, hangi mahallede şehit ailesi varsa, onlar sizlere emanettir ve onlar o bölgenin en şerefli insanlarıdır'. Onlar gibi siz gazilerimiz için de aynı şey geçerlidir. Sizin hakkınızı ödemek mümkün değildir. Milletimiz, devletimiz, komutanlarınız sizin hayata tutunmanız ve hayatınızda bu şekliyle de mutlu olmanızı sağlamak için her türlü fedakarlığı yapmaktadırlar. Hayata muhakkak tutunun. Bu şekilde biraz noksanı olan en şerefli insanlarsınız. Herhangi bir arzunuz, eksiğiniz olursa hiç çekinmeden bize, komutanlarınıza söyleyin. Sizleri hiçbir zaman unutmayacağımızı, ne gerekiyorsa sonuna kadar yapılacağını burada bir kez daha ifade ediyorum. Sizler, bu milletin sürekli kalacağının, bu devletin, milletin asla bölünmeyeceğinin en büyük garantilerisiniz."
GAZİLERDEN GÜL'E İSTEKLERİNİ İÇEREN MEKTUP
Konuşmasının ardından Orgeneral Başbuğ ile birlikte gazilerin yanına giderek fotoğraf çektiren Gül, sohbet edip sorunlarını dinledi. Kuzey Irak'ta 1997 yılında gazi olan Ender Dağcı, Cumhurbaşkanı Gül'e geçmiş yıllarda Çankaya Köşkü'nde verdiği iftar yemeğinde sorunlarını anlattığını, ancak bu sorunların devam ettiğini söyledi. Dağcı, "Sayın Cumhurbaşkanım, siz ilk Cumhurbaşkanı olduğunuzda biz size yemeğe gelmiştik. Orada danışmanlarınıza gerekli şeyleri söylemiştik. Söylediğimiz şeyler aynı kaldı. Dedik ki, biz gaziyiz, tekerlekli sandalye kullanıyoruz, 1600 motor araba hakkı var bize. 1600 motordan yüksek araba alamıyoruz, bu niye dedik? Bu 2000-2500'e çıksın dedik. Çünkü tekerlekli sandalye kullanıyoruz. Bunu söyledik, maaaşlarımızı söyledik. Madalya maaşını söyledik. Bazı konuları söyledik ama danışmanlar bize tekrar geri dönmediler. Siz diyorsunuz ki yine bizim danışmanlarımız dinlesin" dedi. Bunun üzerine araya giren Gül, şunları söyledi:
"Şimdi emekli bir kurmay albay, sizlerin arasından gelen ve sizlerle beraber oralarda çarpışan bir değerli arkadaşımız danışman oldu. O da bunu daha iyi anlayacaktır. Onun için söyledim. Ama ben yine de dinlemeye hazırım sizin söyleyeceklerinizi, bunları aldım. Burada bunlar yazılı". Cumhurbaşkanı Gül, o dönemden sonra danışmanlığına getirilen emekli Kurmay Albay Cemil Antalyalı'nın, gazilerin sorunlarını daha iyi anlayabileceğini de ifade etti.
İŞTE GAZİLERİN TALEPLERİ
Daha sonra Gaziler, Cumhurbaşkanı Gül'e isteklerini içeren bir mektup verdi. Mektupta, gazilere verilen hakların özürlü statüsünden çıkarılarak, ayrı bir statü verilmesi, Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki malullük tespiti yetkisinin Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan alınarak Milli Savunma Bakanlığı'na verilmesi, gazilik maaşlarının iyileştirilmesi, üniversitelerde şehit ve gazi çocuklarına ek kontenjan açılması, şehit çocuklarına tanınan askerlikten muaf olma hakkının gazi çocuklarına da tanınması, Devlet Övünç Madalyası sahibi şehit aileleri ve gazilere madalya maaşı ve yeşil pasaport hakkı verilmesi istendi. Gaziler Cumhurbaşkanı'na elden verdikleri mektupta demokratik açılım konusuna da değinerek, 'Ülkede barışın ve huzurun sağlanması, silahların susması hepimizin temennisi olmakla beraber, açılım düzenlemesine gidilirken toplumun hassasiyetleri göz önünde bulundurularak, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayacak, gazilerimizin onurunu ve şerefini kırmayacak, başta şehit aileleri ve gazilerimiz olmak üzere milletimizin vicdanını acıtmayacak politikaların üretilmesini' istediler.
GAZİLERDEN GÜL'E HEDİYE
Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra gaziler ve yakınları tarafından yapılan tablolar ile el emeği ürünlerin yer aldığı sergiyi gezdi. Merkezi gezerken Cumhurbaşkanı Gül'e iki gazi tarafından maket gemi hediye edildi. 1994 yılında Bingö'ünl Genç İlçesi kırsalında çıkan çatışmada bir askerini ölümden korumak için kendisini siper ederken şehit düşen dönemin Elazığ Jandarma Komando Tabur Komutanı Jandarma Komando Binbaşı Mahmut Şahin'in oğlu 32 yaşındaki Ozan Şahin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a müzik CD'si hediye etti. Söz ve müziğini kendisine ait olan 'Yasak Sevda' adlı CD'yi Gül ve Başbuğ'a hediye eden Ozan Şahin, Cumhurbaşkanı ile Genelkurmay Başkanıyla kısa süre sohbet etti.
Şahin, 'Kayserili' olduğunu söyleyince, Gül, "Bak benim hemşehrimmiş. Ne güzel CD yapmış. Bir isteğin olursa her zaman beklerim" diye konuştu. Ozan Şahin, kendisinin ve kardeşinin dünyanın hiçbir yerinde tedavisi olmadığı söylenen 'Sipinal müskilar atrofi' hastalığı nedeniyle bu merkezde rehabilite edildiğini söyledi. Bu arada bir gazi ise Cumhurbaşkanı Gül'ün sergi salonundan çıkarken kendisiyle fotoğraf çektirip, "Başbakanımız gelmedi mi? Kendisiyle fotoğraf çektirecektim. Babam, başbakanı çok seviyor. Sadece fotoğraf çektirmek istiyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Gül ise "Bir dahaki sefere Başbakan ile ziyarete geliriz. Siz de fotoğraf çektirirsiniz" dedi.