İstanbul'daki STK'ler, Urumçi'deki yangın nedeniyle Çin'e tepki gösterdi
İstanbul'da bir araya gelen sivil toplum kuruluşu temsilcileri düzenledikleri ortak basın toplantısında, Urumçi'de 24 Kasım'da karantinadaki bir apartmanda çıkan yangında 10 kişinin ölmesi nedeniyle Çin yönetimine tepki gösterdi.
İstanbul'da bir araya gelen sivil toplum kuruluşu temsilcileri düzenledikleri ortak basın toplantısında, Urumçi'de 24 Kasım'da karantinadaki bir apartmanda çıkan yangında 10 kişinin ölmesi nedeniyle Çin yönetimine tepki gösterdi.
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, vakfın Fatih'teki genel merkezindeki basın toplantısında, Çin'in, Doğu Türkistan'da uyguladığı politikaları eleştirdi.
Yıldırım, Urumçi'deki yangın felaketi karşısında İslam dünyasının da sessiz kaldığını, gereken tepkiyi vermediğini ifade etti.
İslam ülkelerinin, Doğu Türkistan'daki hak ihlallerini bitirmediği sürece Çin ile ticari ilişkilerini askıya almaları çağrısında bulunan Yıldırım, "Bu, İslam dünyasının ve Müslümanların onuru ve izzetidir. Bütün İslam devletlerine sesleniyorum. Bu ümmetin onuru ve izzetiyle oynamayın. İlişkileri kesin. Aksi takdirde daha böyle çok vakalarla karşılaşacağız." dedi.
İstanbul'daki Çin Konsolosluğu önünde yapılan protesto sırasında göstericiler ile polis arasında çıkan tartışmaya da değinen Yıldırım, "O ferdi bir olaydır, fevri bir olaydır. Zannediyorum bunu yapan kişi de daha sonra üzüntü duymuştur. O nedenle o kişinin yapmış olduğu bu yanlış tavır asla bir camiayı bağlamaz. Emniyet mensuplarının Türkiye'nin bütün birimlerinin, Doğu Türkistan denince yüreğinin nasıl yandığını hepimiz biliyoruz." diye konuştu.
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) Başkanı Avukat Abdullah Resul Demir ise sivil toplum kuruluşları adına hazırlanan ortak basın bildirisini okudu.
Çin'in tam kapanma politikası nedeniyle Doğu Türkistan'da 21 katlı binada çıkan yangında binadan çıkamayan "44 kişinin" hayatını kaybettiğini ifade eden Demir, ölenler arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.
Doğu Türkistan'ın bir etnik gruba karşı girişilmiş en yaygın ve sistematik baskı rejimlerinden birine sahne olunduğunu, 2016 yılından bu yana 1 ila 3 milyon Uygur'un toplama kamplarıyla hürriyetlerinden yoksun bırakıldığını öne süren Demir, Çin lideri Şi Cinping'in "Sıfır Kovid" politikası adı altında birçok insanı evlere kilitleyerek ölüme terk ettiğini savundu.
"Urumçi'deki yangında annem ve 4 kardeşim hayatını kaybetti"
Türkiye'de bilgisayar mühendisliği okuyan 22 yaşındaki Muhammed Memeteli de "Urumçi'deki yangında annem ve 4 kardeşim hayatını kaybetti. Yangın çıktığında 3-4 saat itfaiye neredeydi, yangını çok hızlı söndürebilecek konumdayken neden hemen söndürmediler? İtfaiye de hastane de apartmanımıza çok yakındı. Dünya ve İslam dünyasının bu olaya sessiz kalmamasını istiyorum." ifadelerini kullandı.
Urumçi'de 6 yıldır ulaşamadığı babası ve ağabeyinin serbest bırakılmasını isteyen Memeteli, onların sesini duymak istediğini sözlerine ekledi.
Muhammed Memeteli'nin ablası Şerafet Memeteli ise olayı anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
"Ben bu yangında ailemi kaybettim. Henüz vefat eden en küçük kardeşimin yüzünü bile görmedim" diyen Memeteli, "Orada benim değil sizin de aileniz olabilirdi, bu zulme sessiz kalmamanızı istiyorum. Tüm dünyaya, Müslümanlara, insan haklarına sesleniyorum; Doğu Türkistan'da zulüm var. Kimse buna sessiz kalmasın." şeklinde konuştu.
Uluslararası Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinin de yer aldığı basın toplantısında İHH Mütevelli Heyeti Üyesi Uğur Yıldırım ile Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan da birer konuşma yaptı.
Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de karantina altında olduğu iddia edilen apartmanda çıkan yangında 10 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde Kovid-19 tedbirlerine yönelik protestolar düzenlenmişti.