Konya - Bülent Arınç, " Vakıf Eserleri Amacına Uygun Kullanılmadı

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Konya'nın Ilgın İlçesi'nde Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilen Lala Mustafa Paşa Külliyesi'nin açılışını yaptı. Vakıf eserlerinin daha önceki dönemlerde amacına uygun kullanılmadığını söyleyen Arınç, "Üzülerek söylüyorum, camiler de dahil olmak üzere adeta özel mülk gibi satıldı, elden ele dolaştı. Camilerin ve camilere benzer pek çok vakıf kuruluşunun malesef meyhanalere çevrildiğini, başka amaçlarla kullanıldığını biliyoruz. O vakfın şartına riayet etmezseniz, vebali çok büyük" dedi.

Bülent Arınç, Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 3 milyon 616 bin TL'ye restore edilen Lala Mustafa Paşa Külliyesi'nin açılışını yapmak ve '1'inci Ulusal Ilgın Sempozyumu'na katılmak üzere Ilgın'a geldi. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait helikopterle Ilgın Stadı'na gelen Bülent Arınç'ı, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, AK Parti Konya milletvekilleri ve diğer protokol üyeleri karşıladı.

Konvoy eşliğinde ilçe merkezindeki törenin yapılacağı Lala Mustafa Paşa Külliyesi'nin önüne gelen Arınç, burada alkışlarla karşılandı. Halkı selamlayan Arınç, kendisine çiçek takdim eden folklor ekibinde bulunan kızlarlada sohbet etti.

Halk oyunları gösterilerinin ardından kürsüye çıkan Bülent Arınç, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2003 yılından itibaren 3 bin 500 vakıf eserinin restore edildiğini belirtti. Arınç, Konya'da ise 200'den fazla vakıf eserinin restore edildiğini söyledi.

Vakıf eserlerinin daha önceki dönemlerde amacına uygun olarak kullanılmadığını ifade eden Bülent Arınç, şunları söyledi:

"Maalesef Türkiye'de öyle yıllar oldu ki vakıf eserleri ve yine üzülerek söylüyorum, içlerinde camiler de dahil olmak üzere adeta özel mülk gibi satıldı. Elden ele dolaştı. Camilerin ve camilere benzer pek çok vakıf kuruluşunun, maalesef meyhanalere çevrildiğini, başka amaçlarla kullanıldığını biliyoruz. Her vakfın, vakfiyesi var ve bu niçin vakfedildi, bu açık açık yazmaktadır. O vakfın şartına riayet etmezseniz, vebali çok büyük. Vakıf eserleri niçin vakfedilmişse ona uygun kullanılmalıdır. Biz buna dikkat ediyoruz. Geçmişte harap hale getirilen vakıf eserlerini, ayağa kaldırırıyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü, 7- 8 sene içinde en başarılı kurumlardan birisidir. Bu kaynaklarla da 3 binden fazla eseri bu hale getirmiştir."

SİYASETE ILGIN'DA BAŞLADIM

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, siyate Ilgın'da başladığını belirterek, şunları anlattı:

"IIgın'ın, Türkiye içindeki değeri ayrıdır. Ama benim gözümde de başka bir değeri var. Ben siyasi hayata 40 sene önce başladım. Ankara Hukuk Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisiydim. Sayın Necmettin Erbakan hocam da Konya'dan bağımsız adaylığını koydu. Biz Ankara'dan 120 üniversite öğrencisi Konya'nın tüm köy ve kasabalarını dolaşarak hocamız için oy istemek için geldik. Biz 5 üniversite talebesiydik. Ilgın görev yeri olarak gösterildi. 15 gün kaldım. Şimdi o 5 arkadaşımdan 3 tanesi Yargıtay üyesi, bir tanesi de rahmetli oldu. Biz Ilgın merkezinde garaja benzer bir yerde, 150 liraya tutulmuş bir minibüs ile sabah çıkıp akşam köylerden dönüyorduk. Ateşli nutuklar atıyorduk. Bazı yerde solcular karşımıza çıkıyordu. Bazı yerlerde oyumuz sizinle diyenler de çıkıyordu. Ilgın'dan çok güzel dostluklarımız oldu. Ben stajımı ve ilk siyasi deneyimi mi Ilgın'da yaptım. Bereketli oldu ki sonrası zor. Ama güzel geldi. Konya'da Ilgın denildiği zaman eski hatıra ve dostlarımı hatırlıyorum. Siz de beni fahri hemşehriniz olarak kabul ederseniz, bundan büyük bahtiyarlık duyarım."

Ilgın Belediye Başkanı AK Parti'li Halil İbrahim Oral da Bülent Arınç'a, fahri hemşehri beratı ve Ilgın'ın temsili anahtarını verdi. Daha sonra Külliye'de düzenlenen sempozyuma katılan Arınç, burada da vakıf eserlerinin önemine değindi. Ardından, 'Osmanlı Belgelerinde Ilgın' adlı resim sergisini açtı.

'İDAMDA GERİYE DÖNÜŞ YOK'

Bülent Arınç, açılış ve sempozyumun ardından Ilgın Şeker Fabrikası Tesisleri'nde öğle yemeği yedi. Yemekten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın idam edilmesi yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Bu çok gereksiz bir polemik. Türkiye'de idam cezası kalkalı yıllar oldu. Bu idam cezası MHP- ANAP- DSP'nin üçlü koalisyonu zamamında kalktı. Kendi elleriyle kaldırdıkları idamı, Türkiye'ye tekrar getirmek mümkün değil. Doğru da değil. Dolayısıyla bu idam cezasını, konuşmamak lazım. Gereksiz bir polemik. Çünkü bunu ortaya koyanlar, mahcubiyet duyarlar sonra. Abdullah Öcalan, terör örgütünü başı, 1999 yılının başında ocak- şubat aylarında Türkiye'ye teslim edildi. Türkiye onu bizzat kendisi yakalamadı. Kenya'da paketlediler ve Türkiye'ye teslim ettiler. Sayın Başbakan'ın da söylediği gibi 'idam edilmemek' şartıyla aldılar. Arkasından seçimler oldu ve o seçimlerde Apo'nun yakalanmış olması sebebiyle, görevde bulunan Başbakan Ecevit, onun partisi ve milliyetçi akımları temsil eden MHP, bu olayın rüzgarı ile yüksek oylar aldılar ve birlikte hükümet kurdular. Ama o üçlü koalisyon, çok zor yürüdü. 3.5 sene sonra seçime gitti. DSP yüzde 22'den yüzde 1.5'a düştü. MHP yüzde 18.5'dan 8.5'a düştü. ANAP, yüzde 15.5'den yüzde 5'e düştü ve silindiler. Dolayısıyla, tekrar 'Asarsanız biz varız' falan, seçim meydanlarında halat, urgan atmak bunlar hoş şeyler değil. Artık o günler geçti. Türkiye, Avrupa Birliği normlarına uygun bir biçimde düzenlemeler yaptı. Geriye dönüş yok. Olması da mümkün değil. Bu gereksiz bir tartışma ve faydasız bir polemik."