Spd, Sarrazin?İ Disiplin Kuruluna Sevk Etti

SPD, Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyesi Thilo Sarrazin?in, Müslüman göçmenlere yönelik ırkçılığa varan eleştiriler üzerine disiplin kuruluna sevk etti. Merkez Bankası da olağanüstü toplandı.

Müslüman göçmenlere yönelik ağır suçlamalarda bulunan Sarrazin, Merkez Bankası?nı da zor durumda bıraktı. Olağanüstü toplanan Merkez Bankası Yönetim Kurulu, bankanın imajına zarar vermesi nedeniyle eleştirdiği Sarrazin ile en kısa süre içerisinde görüşme yapılacağını ve bundan sonra atılacak adımların ele alınacağını bildirdi.

Koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti?nin Genel Sekreteri Christian Lindner de Merkez Bankası?nın gerekenin yapılmasını beklediklerini söyledi.

SPD DEVREDE

Sosyal Demokrat Parti (SPD), Thilo Sarrazin?in partiden ihraç edilmesi için girişim başlattı. SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Sarrazin?in partiden ihraç istemi ile disiplin kuruluna sevk edilmesine karar verdiklerini bildirirken, öYönetim kurulumuz Thilo Sarrazin?in son açıklamalarını tartıştıktan sonra Sarrazin?in partiden ihraç istemi ile parti disiplin kuruluna sevk edilmesi için işlemlerin başlatılmasına karar verdiö dedi. Göçmenlerin uyumu konusundaki eksikliklerin tartışılabileceğini belirten Gabriel, ancak göçmenlerin genetik yapısı ile eğitim ve zekâsı arasında bağlantı kurulmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı.

PROTESTO GÖSTERİSİ

Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin, "Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitabını Berlin?de tanıtırken düzenlenen basın toplantısı öncesinde çok sayıda kişi tarafından toplantının yapıldığı bina önünde protesto edildi. "Sarrazin yok edilmeli" ve "Çeneni kapat" yazılı dövizleri taşıyan

göstericiler arasında Yeşiller Partisi Federal Meclis Üyesi Ekin Deligöz, Berlin Eyalet Meclisi Üyesi Özcan Mutlu ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) Berlin Eyalet Meclisi üyesi Ülker Radziwill ile Almanya Türk Toplumu (TGD) Derneği başkanı Kenan Kolat da yer aldı. Sosyal Demokrat Parti, Sol Parti ve Birlik 90/Yeşiller Partisi ile sendikaların desteklediği gösteride konuşan girişimin sözcüsü girişimin sözcüsü Dirk Stegemann, Sarrazin'in sözlerini ırkçı olarak nitelendirirken şöyle dedi:

öSarrazin?in görüşleri kendisi tarafından bulunan bir takım istatistiklerin bir araya toplanıp, yorumlanmasından oluşuyor. Sarrazin kitabında çok sayıdaki olumlu örneği görmezden gelerek, kendi önyargılarını kanıtlamaya çalışıyor."

"Ver.di" sendikası ve Sol Parti temsilcilerinin de katıldığı gösteri sırasında slogan atan bazı protestocuları, polis bina önünden uzaklaştırdı.

KİTABINI TANITTI

Sarrazin, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Almanya'daki Çinli, Rus, Vietnamlı ya da Polonyalı göçmenlerin uyum konusunda sorun olmadığını, bunların ülkeye zenginlik kattığını, asıl sorunun giderek nüfusları artan Müslümanlar?dan kaynaklandığını, bu kesimin eğitim ve istihdam alanında Almanlar?a göre daha az temsil edildiğini öne sürdü. Kitabında yazdığı görüşleri anlatan Almanya'da yaşayan Türkler'in sadece yüzde 2'sinin Almanlarla evlendiğini, bunun da Türkler'in ve tüm Müslümanların kültüründen kaynaklandığını öne süren Sarrazin, "Müslümanların kültürü Batılı ülkelerdeki yaşam tarzına uymuyor" iddiasında bulundu Thilo Sarrazin, Müslüman göçmenlerin ülkedeki demografik gelişme sorununun çözümüne büyük katkı sağlamayacağını, aksine ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getireceğini iddialarına ekledi.

Demografik gelişmelerin sonucunda Almanlar?ın yok olmaya başladığını görmekten üzüldüğünü, göç ve uyum konusunda yaptığını ileri sürdüğü ayrıntılı analizleri ve kitabında aktararak Müslümanların uyum sorununa değindiğini söyleyen Sarrazin ?Neden Müslümanlar dışında diğer yabancılar uyum sağlayabiliyor?" dedi.

Sarrazin, "Vergi ödeyen Müslümanları seviyor musunuz?" sorusu üzerine Berlin eyaletin Maliye eski Bakanı olarak vergi ödeyen herkesi sevdiğini anlatırken Başbakanı Angela Merkel'in de kendisini eleştirdiği hatırlatılınca, "Merkel'in, kitabımı henüz okuma fırsatı bulduğunu sanmıyorum" dedi.

KİTAPTAN BÖLÜMLER

Sarrazin, "Almanya Kendini Yok Ediyor" kitabında, Avrupa ülkelerinde tarihle çelişen politikalar nedeniyle aşırı sağcı hareketlerin giderek güçlendiğini ileri sürerken, "Müezzini duymak istersem Şark ülkelerine giderim" dedi. 461 sayfalık kitaptaki bazı bölümler şöyle:

Müslümanlar istihdam piyasasına girmekte ve eğitime katılımda zorluk çekiyor, paralel toplum oluşturma eğiliminde bulunuyorlar.

Bazı Avrupa ülkelerinde Müslümanlar arasında suça ve terör eylemlerine katılanların sayısının artıyor. Şiddet ve terörizme geçişin İslamiyet dışında hiçbir dinde bu kadar kolay değildir.

İslamiyet, diğer hiçbir dinde olmadığı kadar talepkar bir şekilde Avrupa'da yayılıyor. Müslümanlar suç olaylarıyla dikkat çekiyor. Diğer hiçbir dinde şiddet ve terörizme geçiş bu kadar akıcı değil.

'Özellikle Müslüman erkekler, okullarda Müslüman kızlar kadar başarılı değil. Bunun verdiği sıkıntıyla ve sözde onur adına çok sayıda suç işleniyor. 'Berlin'deki şiddet olaylarının yüzde 20'si, toplam 1000 Türk ve Arap genci tarafından işleniyor. Ancak hükümetin uyum raporlarında bu şiddet olayları ayrı gösterilmiyor.

Almanya'daki Türk göçmenlerin yüzde 90'ı kendi arasında, yaklaşık yüzde 60'ı da Türkiye'den getirdiği insanlarla evleniyor. Türkiye'den gelenlerin çoğu eğitimsiz.

Batılı aydınlar, Müslüman kadınların başörtüsü takmasının ne Almanya'daki ne de Türkiye'deki demokrasiyi çökerteceğini söylüyor. Oysa başörtüsünü, gerici bir ideolojinin önde dalgalanan bayrağıdır. 'Türkiye'de olduğu gibi Almanya'da da başörtüsü takan kadınların sayısı arttı. Okulların küçük yaştaki kızlara başörtüsü ile derslere girmesine izin vermesi, bir devletin kız ve kadınların erkeklerle eşdeğerde olmadığını kabullenmesi anlamına gelir. Devlet böyle bir mesaj vermemeli.

Müslümanlar'ın Almanya'daki yasalara uyması, kadınları baskı altında tutmaması, zorla evlilikleri ortadan kaldırması, gençleri şiddet eylemlerinden uzak tutması ve sosyal yardım sistemine yük olmadan geçimlerini kendileri sağlaması gerekir.

Almanya'daki sosyal yardım sistemleri işlevini büyük ölçüde yitirdi. İşsiz bir alt sınıf oluşmaya başladı.

İşsizleri uzun vadeli sosyal yardıma bağlayan sosyal devlet sistemi fazla cazip hale geldi, böylece insanların iş yapma isteğinin de kalmadı,

Almanya'da ailelere her çocuk için ayda 322 avro veriliyor. Bu yüzden fakir aileler, orta sınıfa göre daha fazla çocuk yapıyor ve defalarca kendilerine Çalışma Ajansı (BA) tarafından önerilen işleri reddediyorlar.

Eğitim önemli ancak Müslüman göçmenlere ilişkin sorunlar eğitim ile çözülemez. Almanya?ya göç için puanlama sistemi uygulanmalı. Böyle bir sistem olsaydı, Müslüman göçmenlerin yüzde 90?ı ülkeye gelemezlerdi.

"İNANDIRICILIĞINI YOK ETTİ"

İsviçre?nin Zürich kentinde yayımlanan "Der Tagesanzeiger", Almanya?da piyasaya çıkan "Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitabı çerçevesinde Müslüman karşıtı açıklamaları ile yeniden tepki toplayan Alman Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin?in açıklamalarını eleştirdi. Gazete, şunları yazdı: "Ne demişti Sarrazin? Kimin topluma dahil olacağına her toplumun kendisinin karar verme hakkı vardır. Yasal oturma izni statüsüne sahip olanları Almanya memnuniyetle kabul eder. Ama bunun birtakım önşartları da var. Ülkenin dilini öğrenmeleri, kendilerine bir iş bulmaları, çocuklarını okula göndermeleri, yasalara uymaları, ülkede geçerli gelenek/göreneklere saygılı olmaları gibi. Sarrazin?in bütün bu söyledikleri, üzerinde düşünülmeye değer şeyler. Ne var ki bunları dile getiren adam, inandırıcılığını kendi eliyle yok etti"