Yozgatdetay Bahçeli ´İki Gerekçe Bu İktidarı Da Anayasa Değişikliğini´De Reddetmeye Yeterdir´

Son Güncelleme:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli:

MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ:


'İKİ GEREKÇE BU İKTİDARI DA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ'DE REDDETMEYE YETERDİR'


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Yozgat'ta düzenlediği iftar programında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı konuşmayı eleştirdi. Yimpaş AVM salonunda düzenlenen iftar yemeğine yaklaşık 2 bin kişi katıldı.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bu gün Diyarbakır'da, farklı bir üslupla konuştuğunu, Sakarya'da veya Konya'da konuştuğu gibi konuşmadığını söyledi. Bahçeli, 'Erzurum'daki bir miting sonrasında Diyarbakır'a 3 Eylül 2009 tarihinde gidiyorsun sayın Başbakan orada Konya'da konuştuğun gibi, Sakarya'da konuştuğun gibi bir konuşma yapın diyoruz. Ne olsun konuşmanız, kalk o meydanda deki ben milli devlet ve üniter yapıdan yanayım, milli devlet ve üniter yapıyı bozacak hiçbir davranışa müsaade etmem de, diyoruz biz. Mahcup olalım diyoruz. veya anadil konusunda, Türkiye'nin ikinci resmi dil talebi yönüyle sürekli olarak tetikleyenlere karşı hayır. Türkiye'nin resmi dili Anayasa'da yazıldığı gibi Türkçedir diyor musun, bunu diyorsan biz senin her zaman yanınızda olalım. Bu gün muhterem, gidiyor Diyarbakır'a Diyarbakır'da konuşma yapıyor' dedi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gittiği her ilde yaptığı konuşmalarda 12 Eylül'le hesaplaşma istismarı yaptığını ifade eden MHP Genel Başkanı Bahçeli, 'Peki konuşma ney konuşma yine istismar. Aynen diğer 12 Eylülle hesaplaşıyoruz aldatmacası altında Aydın'a gidiyorsun Adnan Menderes, Eskişehir'e gidiyorsun Hasan Polatkan, Samsun'a gidiyorsun Duru Mahmutoğlu, Sivas'a gidiyorsun Muhsin Yazıcıoğlu, şimdi de Diyarbakır'a varmışsın Ahmet Kaya, Musa Ander'i istismar ediyorsun ve bunun yanında da bir takım yine konuşmalar aralarda şiirler şarkılar. Şimdi diyorum ki Sayın Başbakan ne konuştu, bunu araştırdığımız zaman Sayın Başbakan'ın konuştuğu hiçbir şey yok. Konuştuğu metin zaten yazılı hazırlanmış bir metin içerisinde bazı isimler var bazı olaylar var Diyarbakır surlarına kadar anlatmış. Buraya gelmeden evvel acaba bu kadar demokrat Diyarbakır'ın 3 eylül konuşmasına anlam yükleyen yandaş televizyon ve besleme köşe yazarları çok büyük beklentilerle Diyarbakır'da daha evvel Kürt sorunu vardır diye sahiplendiği bir konunun arkasından sayın Başbakan neyi söyleyecek merakıyla toplumu oluşturuyor. Fakat MHP'nin ısrarla vurguladığı maddeler Diyarbakın'a gidinceye kadar kafasının şeklini bozuyor. Orada milli devlet kurulamaz derse toplumdan gelecek tepkinin ne olacağını, kestiriyor. Anadilin şöyle olması istenmiyor dediği taktirde o zaman konuşmalarımızda, işbirliklerimizde görüşmelerde bize verdiğiniz söze ne oluyor diye doğacak bir tepkiden de korkuyor. Peki ille de konuşacak ne yapıyor, zannediyorum bir Kültür ve Sanat ansiklopedisinden DiyarbakırÆın sayfasını bulmuş orayı okuyor, Diyarbakır şöyle güzeldir, şöyle şairleri vardır mescitleri şurasıdır, yolu burasıdır. Diyarbakır suru şudur diye bunları anlatıyor. Orda şiirler de okuyor. Yarı dinlenme tatil köyüne benzer bir cezaevinde 4 ay kalmış bizim bütün cezaevinde kalan arkadaşlarımızla özdeşleşen bir anlayışla kendisini kahraman ilan ediyor. Peki ne konuşuyor Sayın başbakan orada konuştuğu zaman, konuşmasının özeti kanaatimce şudur. Birazz evvel televizyondan dinlediğim şekliyle, 'Biraz kül, biraz duman O benim işte/ Kerem misali yanan o benim işte/ İnanma gözlerine ben ben değilim/ ben sevdiğim zaman o benim işte. O yere gitmiş biraz Musa Anter, biraz Ahmet Kaya, biraz demokrasi biraz MHP'ye hakaret biraz saldırı öfke işte Recep Tayyip Erdoğan. Hal böyle olunca, fazla yorulmaya ve fazla araştırmaya gerek yok. İki tane niyet dahi bizim için önemlidir. Oda Türkiye'nin önüne kurulan tuzaklardır. Bu tuzakların hukuku zeminle, demokratik özgürlük kavramları altında aldatma ve kandırma ile Türkiye'de önce demokratik özerklik sonra federal yapı, sonra dört parçalı Birleşik Kürdistan Bağımsız devletinin oluşumuna katkı sağlayan tarihi hatalara, PKK'nın İmralı'da 15 AğustosÆta hala açıklanmayan yol haritasının şüphelerini taşıyan bir çalışmaya bir Türk Milliyetçisi olarak kabulü mümkün değildir. Milliyetçi Hareket Partisi düşünüyor ve diyor ki, fazla gerekçeye gerek yok, iki gerekçe bu iktidarı da bu anayasa değişikliğini reddetmeye yeterdir. Öyleyse milliyetçi hareket hayır diyorö diyerek konuşmasını tamamladı.


Konuşmanın ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, alkışlar arasında salondan ayrıldı.

Kaynak: DHA