Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil!

Sokaklarda oyun için koşturması, okul sıralarında olması gerekirken; günde 10 saat, haftada 6-7 gün zor şartlarda çalışan dahası tehlike altında olan çocuklar, çocuk işçiler...

TUİK verilerine göre istihdam edilen çocuk işçi sayısı 893 bin. Üstelik bu istatistiki olarak belirlenebilmiş olan kısmı ve bu sayı gittikçe artıyor. 1 milyona yakın çocuk işçinin neredeyse yarısı mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan çocuklar. Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun 182 no'lu Sözleşmesini imzalamış ve bu anlaşma dahilinde çocuk işçiliğinin en kötü 3 biçimini belirleyip, 18 yaşın altındaki çocukların kesinlikle bu işlerde çalışmamasını sağlamak üzerine taahhüt vermiş bir ülke. Mevsimlik çocuk işçiliği ise; Türkiye'de, sokaklarda çalışan çocuklar ve mobilya sektöründe çalışan çocuklar ile birlikte çocuk işçiliğinin en kötü 3 biçiminden biri olarak kabul edilmiş durumda olmasına rağmen mevcut yasalar uygulanmıyor.

Yaş 12'den 10'a düştü

Hayata Destek çocuk işçiliği ile 2012 yılında ilgilenmeye başladı. "Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil" kampanyası, çocukların oyun, eğitim ve yaşam haklarına dikkat çekebilmek için hayata geçirildi. Ordu'da Düzce'de mevsimlik tarım işçilerinin bir arada konakladığı kamp alanlarında çocuklara yönelik formel olmayan eğitim tekniklerine dayanan, eğlence ve oyun etkinlikleri düzenlendi. 2012 yılında kamp alanlarında 12 yaşından küçük çocuklara ulaşılabilirken, 2013 yılında 10 yaşından küçük çocuklara ulaşılabildi. Çünkü 10 yaşından büyük olanlar tarla ve bahçelere gönderilmişti. Üstelik küçük yaştaki bu çocukların çalışma koşulları hiç de kolay değil. Günde 10 saat, haftada 6-7 gün güneşin altında çalışıyorlar. Çadırlarda kalıyorlar. Düzenli ve yeterli beslenmiyorlar. Sık sık ulaşımda yaşanan problemlerle, trafik kazalarıyla gündeme gelen mevsimlik tarım işçiliği gibi bir sektörde çalıştırılan çocukların yaşam haklarına da bir kasıt söz konusu.

Bu çocukların eğitim hakkı nerede?

Hayata Destek Proje Yöneticisi Cansın Leylim Ilgaz, TRT Radyo 1'de katıldığı bir programda "Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil" kampanyası farkındalık yarattıktan sonra öğretmenlerden kendilerine gelen mesajlardan bahsediyor. Bazı köylerde çalışan öğretmenlerin; öğrencilerin sene başında 2, sene sonunda 3 ay okula gelmediğini haber verdiklerini belirtiyor. 5 ay okula gidemeyen bu öğrenciler zaten sonrasında da eğitim hayatlarına devam edemiyorlar.

Bu çocukların eğitim hakkı, sağlık hakkı, oyun hakkı, aslında bu çocukların tüm hakları altına sığınılan bahanelerle ellerinden alınıyor. Halbuki onlar sadece çocuk ve "Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil"...