Başbakan Yardımcısı Babacan, Washington'da

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) henüz uygulamaya koymadığı varlık alımlarında azaltmaya gitme kararıyla ilgili, "Gelişmekte olan ülkeler için önemli olan kendilerini bu yeni normale uyumlaştırmak. Türkiye de istisna değil. Bunları çok yakından takip ediyoruz. Biz daha önceki reformlarımızla buna kendimizi şimdiden hazırladık" dedi.

Babacan, Borsa İstanbul tarafından düzenlenen "İstanbul: Bölgesel Merkez, Küresel Aktör" başlıklı forumun açılış konuşmasını yaptı.

Dünyada büyümenin artık daha kaliteli bir büyüme şeklinde olması gerektiğini belirten Babacan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bugünkü durumlarına değinerek, hala gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere göre çok daha büyük büyüme oranlarına sahip olduğunu ifade etti. Babacan, bu nedenle şirketler için gelişmekte olan ülkelerin gerçek fırsatlar sunduğunu vurguladı.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) henüz uygulamaya koymasa da varlık alımlarında azalmaya gideceğini açıkladığını hatırlatan Babacan, ABD ekonomisinin toparlanmaya devam etmesi halinde, Fed'in azalmaya gitmesinin kaçınılmaz olacağını bildirdi. Babacan, herkesin bu duruma hazır olması gerektiğini dile getirerek, çoğu zaman bu süreç dünyanın geri kalanı için zarar verici görünse de aslında bunun normalleşmeyle alakalı olduğunu söyledi.

-"Şimdiden hazırız"

Babacan, "Şöyle ki (Fed, politikalarını değiştirince) dünyada daha yüksek faiz oranları göreceğiz ki şimdiden olmaya başladı, daha düşük varlık değerleri ve büyük ihtimalle daha güçlü bir dolar göreceğiz. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkeler için önemli olan kendilerini bu yeni normale uyumlaştırmak. Türkiye de istisna değil. Bunları çok yakından takip ediyoruz. Biz daha önceki reformlarımızla buna kendimizi şimdiden hazırladık" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin ekonomik alandaki gelişmelerine de değindi. Türkiye'nin sosyal güvenlik, sağlık, bankacılık sistemi gibi birçok alanda yapısal reformlar gerçekleştirdiğini belirten Babacan, "Washington şimdi sağlık reformunu tartışırken, biz çoktan birçok reform yaptık. Halkta yüzde 65'e varan memnuniyet var sağlık konusunda. Birçok Avrupa ülkesi sosyal güvenlikte zorluklar yaşarken, biz çok ciddi reformlar yaptık" ifadesini kullandı.

Bankacılık reformunun başarısı nedeniyle 2008 krizinde Türkiye'nin bankacılık sektörüyle ilgili sorun yaşamadığını dile getiren Babacan, mali dengelere bakıldığında da 2008 krizinden önce yaptıkları büyük mali ayarlamaların, daha düşük bütçe açığı ve daha düşük kamu borcu yarattığını ve krizin kendilerine etkilerinin azaldığını ifade etti. Gelişmiş ülkelerdeki en büyük iki kırılganlığın kamu borcu ve bankacılık sistemi olduğuna dikkati çeken Babacan, halbuki Türkiye'nin bankacılık sisteminin bu kriz döneminde ülkenin güçlülüğünü oluşturduğunu vurguladı.

Babacan, 2010 ve 2011'de yüksek oranlardaki büyümelerin ardından muhafazakar bir yaklaşımla büyümeyi revize ettiklerine dikkati çekerek, 2012'nin kendileri açısından dış talep ile iç talep arasında dengenin kurulduğu iyi bir yıl olduğunu bildirdi. Babacan, "Fed'in kararı geldiğinde de biz, bu yeni durumla göreceli daha düşük cari açığıyla karşılaşmaktan mutlu olduk" dedi.

Yeni orta vadeli programı, dünyanın "yeni normali"yle birlikte açıkladıklarını belirten Babacan, gelecekteki 3 yıl boyunca sıkı mali politikalarına, istihdam piyasasını esnekleştirmeye, iş ortamını geliştirmeye, tasarruf oranlarını artıracak şekilde yapısal reformların devamına ve enerji alanındaki stratejilere önem vereceklerini belirtti.

-"Protestolara rağmen turist sayımız arttı"

Konuşmasında Gezi Parkı odaklı gelişmelere de değinen Babacan, olaylara rağmen İstanbul'u ziyaret eden turist sayısının geçen yılın aynı dönemine göre daha yüksek olduğunu söyledi. Babacan, Türkiye'nin dünyada en fazla turist çeken 6'ıncı ülke olduğunu dile getirerek, "Bu yılki protestolara, caddelerdeki kalabalıklara ve uluslararası medyanın çok geniş yayınlarına rağmen, hala her gün Türkiye'ye gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre daha yüksek. Olayların zirve yaptığı haziran ayında bile turist sayısı geçen yıla göre yüzde 1 arttı, ağustos ayında ise yüzde 10 artış oldu" değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul'un ticaret, kültür, finans, tarih açısından merkez konumunda muhteşem bir kent olduğunu ifade eden Babacan, İstanbul'un tarih boyunca metropolitan bir kent olduğunu ve dünyanın en eski alışveriş merkezine sahip olduğunu söyledi.

Konuşmasında İstanbul Finans Merkezi'nden de bahseden Babacan, kurdukları Borsa İstanbul'un önemine değindi ve işlevlerini anlattı. Babacan, "2023 yılına yönelik vizyonumuz İstanbul'u dünyanın en büyük 10 uluslararası finansal merkezlerinden biri olarak görmek" dedi. - Washington DC