Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık Açıklaması

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, " Türkiye'nin bu son vesayet mekanizmasından da kısa süre içinde kurtulacağını, Allah'ın izniyle düşünüyoruz, buna inanıyoruz" dedi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda (BTSO) iş adamı ve sanayiciler ile bir araya gelen Işık, burada yaptığı konuşmada, artık Türkiye'nin yeni bir Türkiye olduğuna dikkati çekti.

Işık, cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılını dünyanın en güçlü 10 ekonomisinden biri olarak kutlamaya hazırlanan bir ülkeden bahsettiklerini ifade ederek, "Artık 2 trilyon dolar gayri safi milli hasılayı, 500 milyar dolar ihracatı, 25 bin dolarlık milli geliri hedefleyen bir Türkiye var. Bunu yapmak için de gayri safi milli hasılasının yüzde 3'ünü Ar-Ge çalışmalarına harcamayı hedefleyen bir Türkiye var ve artık geçmişle ilgili en önemli farklardan bir tanesi de bu konuda irade sahibi bir kamu otoritesi var" diye konuştu.

Türkiye'nin bugün geldiği noktayı çok önemsediklerini anlatan Işık, "Türkiye 36 milyar dolardan 152 milyar dolar ihracata geldi. Bu çok önemli bir gelişme. Türkiye 230 milyar dolardan 800 milyar dolar milli gelire geldi, bu da çok önemli bir gelişme. 3 bin 300 dolardan 10 bin 500 dolarlara geldik bu da çok önemli, ama bunlar bizim için yeterli değil. İşte 2023'te mutlaka bu koyduğumuz hedefleri yakalamak durumundayız" diye konuştu.

"Orta gelir tuzağı"

Bakan Işık, burada asıl konuşulması gereken konunun bu nokta olduğunu, bu rakamların Türkiye için tam bir "orta gelir tuzağı"nı işaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"10 bin 500 dolarlık milli gelir, orta gelir tuzağıdır. Türkiye bunu, 3 bin 300 dolardan buraya getirdi, önemli bir ilerleme sağladık ama şimdi buradan bir sıçrama yapmak durumundayız. Sanayi sektöründen hizmet sektörüne kayma var. Doğru. Sanayide karlılıklar düşüyor, biz bunu takip ediyoruz ama neden düşüyor? Türkiye üretimdeki düzeyini yükseltemediği için düşüyor. Düşük teknoloji vardı, yükselttik, bir kademe yükselttik, düşük-orta düzey teknolojiye geçtik. Şimdi bu düşük teknoloji ve düşük orta teknolojide rekabet çok fazla. Her geçen gün bu alandaki rekabet artıyor, karlılık azalıyor. O zaman yapmamız gereken şey orta yüksek ve yüksek teknolojiye geçmek."

Bunu rakamların da desteklediğine dikkati çeken Işık, "Türkiye'nin ihraç ettiği malın ortalama kilogram fiyatı, 1,58 dolar. Avrupa'da bu 4-5 dolar, Almanya'da 7 dolara geldi ama bugün bir fabrikamızda özellikle iftihar ettim, ürettiği malzemenin kilogram fiyatı 10 doların üzerinde. Bu gelmemiz gereken yeri çok net gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Üretene gaz veren bir mekanizmayız"

Işık, bu süreçte üniversite-sanayi işbirliğinin önemine de değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Üniversite ve sanayi işbirliği yapmak zorunda. Bilginin ete kemiğe bürünmesi ancak o bilginin üretildiği merkezlerin sürece dahil olmasıyla mümkün olacağını biliyoruz. Kamu olarak biz de diyoruz ki; 'üniversite-sanayi gelin, siz işbirliği yapın biz de sizin işbirliğinizi destekleyelim.' Yani biz katalizör görevi yapalım. Şimdi yavaş yavaş bu anlayış Türkiye'de oturmaya başladı. Artık mekanizmayı öyle kurguluyoruz ki sanayici bir proje geliştirdiği zaman, bu projeyi biz devlet olarak destekliyoruz ama bu projenin içinde üniversite olursa daha fazla destekliyoruz. Hele hele 10 milyon doların üzerindeki projelerde, 'üniversite olmazsa olmaz' diyoruz."

Türkiye'nin mevcut potansiyelini harekete geçirmesi halinde, kimsenin önünde duramayacağını, 11 yıllık performansın aslında bunu çok da güzel gösterdiğini anlatan Işık, "Biz artık devlet olarak, üretenin önünde fren değil, aksine üretene gaz veren bir mekanizmayız. Artık mevzuat hazretlerine takılmak yok" dedi.

"Yerli üretim yüzde 15 pahalı dahi olsa kamu kurumları onu alacak"

Işık, bakanlığıyla ilgili, şu anda mecliste önümüzdeki hafta görüşülecek 4 tane önemli madde olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

"Offset uygulamasının önünü iyice açıyoruz. Bir noktadaki yerli üretimle yabancı üretim arasındaki fiyat farkı yüzde 15'e kadar, yerli üretim lehine olursa o ürünü almayı mecbur hale getiriyoruz. Yani yerli üretim yüzde 15 pahalı dahi olsa kamu kurumları onu almak zorunda olacak. 'Ben bir yeni ürün geliştirdim, ama benim iş bitirme belgem yok, kamu ihalelerine giremiyorum' diyen, özellikle girişimci kardeşlerimize bakanlık olarak iş bitirme belgesini biz veriyoruz. Bunun ne kadar önemli bir sıkıntı olduğunu biliyorsunuz. Bir başkası da herhangi bir Ar-Ge faaliyeti sonucunda elde edilen bir ürün veya bir mülkiyet devredilirse o üretime dönüştürülürse veya herhangi bir üretimin parçası haline gelirse o geldiği parça kadar üretilen kurumlar vergisinin yarısından devlet olarak vazgeçiyoruz."

KOBİ'lerin ülkenin kalkınmasında motor gücü olduğunu, onun için küçük işletmelere daha çok, orta işletmelere orta düzeyde, büyük işletmelere ise küçük ölçekte olmak üzere, işletmenin büyüklüğüyle ters orantılı bir destek mekanizması kurguladıklarını anlatan Işık, "Şu anda Türkiye'de Ar-Ge'ye, inovasyona, ürün geliştirmeye, patente, tasarıma sonuna kadar destek veren bir anlayış var" dedi.

"Yaşanan dalgalanmalar geçici"

Işık, son dönemde yaşanan olayların, iş adamı ve sanayicilerin moralini asla bozmaması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yaşanan dalgalanmaların, geçici olduğunu özellikle ifade ediyorum. Türkiye'nin bu son vesayet mekanizmasından da kısa süre içinde kurtulacağını, Allah'ın izniyle düşünüyoruz, buna inanıyoruz. Bu dalgalanmanın kalıcı olmadığını, planlamalarınızı yaparken, bir moral bozukluğu ve ümitsizlik içinde bulunmamanızı özellikle ifade etmek istiyorum. Türkiye, pek çok badireyi atlattı. Bunu da göreceksiniz, kısa zamanda atlatacak ve Türkiye emin adımlarla yoluna devam edecek." - Bursa