Ceo Club Toplantısı

Ağaoğlu Şirketler Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Önder Halisdemir, "Müşteri ne kadar dijital ise biz de o kadar dijitaliz. Sanal gerçeklik ile müşterinin evin içinde dolaşacağı, tecrübeleri deneyimleyeceği olanaklar oluşturduk" dedi.

Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde "Dijital Şirketler" başlıklı CEO Club toplantısı gerçekleştirildi.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy'un moderatörlüğünde yapılan toplantıda konuşan Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO'su Halisdemir, inşaat sektörüne dönüştürücü etkide bulunduklarını belirterek, yaptıkları çalışmaların sektördeki oyuncular tarafından takip edildiğini kaydetti.

Halisdemir, üretim tarafında çok dijital olduklarını ifade ederek, şunları söyledi: "İnsan güvenliğinin söz konusu olduğu bir sektörde bütün ölçümler, rüzgarın akışı, hassasiyet testleri, simülasyonları dijital bir ortamda yapılıyor ama uygulamanın işçilerle yapılıyor olması sektörün dijitalliğine gölge düşürmemeli. İşin yönetim, sevk ve idare kısmında ise giderek dijitalleşiyoruz. Müşteri ne kadar dijital ise biz de o kadar dijitaliz.

Sektörün dediği önemli unsur olarak biz önce projeyi müşterinin karşısına koyuyoruz, bunu da eskiden maketler ile yapıyorduk. Sanal gerçeklik ile müşterinin evin içinde dolaşacağı, tecrübeleri deneyimleyeceği olanakları oluşturduk. Diğer taraftan biz tesislerin yönetimi konusunda güçlü bir firmayız. Sitelerimizde oturanların site hizmetleriyle etkileşime geçebilmeleri için birtakım olanaklar gerçekleştirdik."

Şu anda ev ile etkileşimi artırma üzerine çalıştıklarını anlatan Halisdemir, "Ev ile etkileşim kısmında inşaat safhasında Vodafone ile fiberleri döşüyoruz. Hayatımızı yöneten telefon ile evi de etkileşimli hale getirirsek, yalnızca enerji verimi, ışıkları açıp kapamadan ziyade mesela evi romantik moda, maç izleyeceğimiz ortama geçirebileceğimiz bir etkileşimden bahsediyorum" dedi.

Halisdemir, bu kapsamda Ar-Ge ortamı tesis ettiklerini aktararak, bu konuda inovasyonların önünün açılması gerektiğini, bunları biraz daha kurumsallaştırarak devam edeceklerini dile getirdi.

Bankalar ve GSM şirketlerinin tüketicileri dijitalleştirdiğini dile getiren Halisdemir, onların kaldığı yerden adaptasyon deneyimini kendi işlerine taşıdıklarını söyledi. Halisdemir, sıcak satış anında satış aurasını oluşturmanın çok önemli olduğunu vurguladı.

Halisdemir'in "İnsanın hayatında verdiği en pahalı karar ev alma kararıdır, tabii eş alma kararı diyenlerde vardır" şeklinde espri yapması üzerine salonda gülüşmeler oldu. İlk evi olanların heyecan ile yatıp kalktığına, birden fazla evi olanlarda o heyecanın daha az olduğuna dikkati çeken Halisdemir, sözlerine şöyle devam etti:

"Tam da deneyimlediğim şeyi aldım' demeleri bizim gibi firmalar için önemli. İnşaat sektörü genç bir sektör. Banka kredi faizlerinin düşüşüyle beraber eskiden emekli kapitaliyle alınan ev artık banka kredisine konu olunca önce al sonra öde dönemi başlıyor. Sektördeki şirketler daha fazla üretim odaklı çalışıyor. Ben giderek 2016 yılında bazı deneyimleri yaşatacağımızı düşünüyorum ama 2017'den itibaren daha fazla etkileşimli hale geleceğiz."

Katılımcılardan birinin, kişisel ihtiyaçlara hitap eden konutların olup olamayacağına yönelik soru üzerine Halisdemir, üretim yapacakları bölgenin talebini almak için anket firmalarından istifade ettiklerini belirterek, "İskandinav ülkelerinde gördüğümüz hareketli ünitelerle farklı kişisel alanlar yaratılıyor. Türkiye'deki üretim talebini önceden anlama, mesela geniş ailenin olduğu yerlerde 3+1, 4+1, 5+1 gibi stoklar üretiyorsunuz. Ofis yoğunluklu bölge ise 1+1, 2+1 gibi üretim yapıyorsunuz. Bizim açımızdan da baştan ne kadar iyi bilinirse bizim işimizi kolaylaştıracak bir konu. Tüketici alım kararını verdiğinde sınırlı etkileşim var. Biraz malzeme endüstrisindeki gelişim ile bunların bize yansımasını takip edeceğiz" şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin konut sektörünün gidişatına yönelik sorusu üzerine Halisdemir, Türkiye'de konut almanın, ihtiyaç ve yatırım açısından önemine işaret ederek, gayrimenkuldeki yukarı gidiş hızının bazen azalsa da yukarı yönü gösterdiğini söyledi.

Halisdemir, banka kredi faizlerini sabit tutulması için imkan sağladıklarını ifade ederek, "Türkiye'de kullanılan kredi vadesinin en efektifi 7 yıldır, vade uzadıkça taksit düşmüyor. Sorarsanız Önder kaç yıl alır? 7 yıl derim" dedi.

"Tüketiciler ne lastik kullandığından emin değil"

Brisa Genel Müdürü Ahmet Yiğit Gürçay ise lastiğin yüksek bir teknoloji ürünü olduğunu belirterek, "Arkasında ciddi birikim var. 50 bin avro-100 bin avroluk araç alabilirsiniz, her türlü güvenlik önlemi var, bütün bunların aslında yere dokunuşu 4 lastik ama tüketicilerden 100 kişinin yarısı ne lastik kullandığından emin değil. Hal böyle olunca olayı lastiğin dışına çıkarıp tüketicimize değer yaratabilmek gerekiyor" dedi.

Ticari ve bireysel müşterilerinin bulunduğunu ifade eden Gürçay, bir hizmet paketi sunduklarını, bütün filolar bazında kendi ekipleriyle lastik envanteri tespit ettiklerini, bakım durumunu ölçtüklerini kaydetti.

Gürçay, bunun yanında bakım hizmeti, yakıt tasarrufuna katkı olacak dijital çözümler verdiklerini, olayı lastiğin dışına çıkararak tamamen bir hizmet haline getirdiklerini söyledi.

Dijitaleşme konusunda ciddi yatırımlarının bulunduğunu anlatan Gürçay, dijitalleşmeyi son derece önemli gördüklerini vurguladı.