Türk-Alman Ekonomi Günü"

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye- Almanya ilişkilerinin temellerinin sağlam olduğuna işaret ederek, "Alman halkıyla herhangi bir problemimiz yoktur. Ticaretimiz, ilişkilerimiz de son derece düzgün bir şekilde devam etmektedir." dedi.

ASO ile Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği iş birliği ile düzenlenen "Türk-Alman Ekonomi Günü" toplantısı, ASO 1. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünde gerçekleştirildi.

Özdebir, toplantıda yaptığı konuşmada, Türk- Alman ekonomik ilişkilerinin uzun bir geçmişe sahip olduğuna işaret ederek, her iki ülkenin de birbirlerinde yatırımları bulunduğunu söyledi.

Özdebir, Türkiye'de Cumhuriyet tarihinden daha eski Alman firmalarının olduğunu vurgulayarak, "100 yılı aşkın faaliyette bulunan bu firmalar artık bizim birer firmamız olmuştur. Bu ilişkilerimizi daha da geliştirmemiz gerekir. Bu iş birliğinin karşılıklı olarak geliştirilmesi her iki ülkenin de menfaatine olacaktır." ifadelerini kullandı.

Dünyada, küresel krizin etkilerinin sürdüğünü anlatan Özdebir, bunun etkilerinden birinin de ülkelerin korumacı tavırlarla kendi ekonomisini korumaya çalışması olduğunu belirtti.

Özdebir, siyasetçilerin zaman zaman konjonktürel olarak popülist davranışlarda bulunabildiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Siyasetçiler gelip geçicidir, asıl olan halklardır. Bizim Alman halkıyla herhangi bir problemimiz yoktur. Ticaretimiz, ilişkilerimiz de son derece düzgün bir şekilde devam etmektedir. Biz ASO olarak bu iş birliğine çok önem veriyoruz ve görüyoruz ki Alman firmaları da bizimle beraber bu iş birliklerine önem veriyorlar. Bugünkü toplantıda firmalar iş birliği yapmak için konuşacaklar, tanışacaklar. Amacımız her iki ülke arasındaki köklü ilişkileri daha da geliştirmektir."

"Alman şirketleri yarınları düşünerek umut dolu olmalı"

Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann da toplantıya gösterilen ilginin sevindirici olduğunu söyleyerek, Ankara'nın ekonomisi ve gelişmiş altyapısı ile dikkat çeken bir şehir olduğunu vurguladı.

Erdmann, Ankara'nın tıp, savunma sanayii, lojistik, bilgi işlem teknolojileri gibi alanlarda ön plana çıktığını bildirerek, kendilerinin sanayicilerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla yakın iş birliği halinde olduklarını ifade etti.

Türk ve Alman şirketleri arasındaki yatırım ve iş birliklerini artırmak istediklerini kaydeden Erdmann, "Amacımız Almanya'yı sizlere yatırım sahası olarak tanıtabilmek. Almanya'da 16 eyalet var ve bunlar ciddi yatırım imkanları sunuyor." dedi.

Erdmann, Türkiye'de yaklaşık 6 bin 700 Alman şirketinin faaliyet gösterdiğini belirterek, bu firmaların hem yerli hem de uluslararası tüketiciler için imkanlar oluşturduğunu dile getirdi.

İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin son yıllarda önemli artışlar gösterdiğine dikkati çeken Erdmann, Almanya'nın yatırım ve dış ticaret partnerliği açısından Türkiye'de ilk sıralarda yer aldığını vurguladı.

Erdmann, iki ülke arasındaki ilişkilerin temellerinin sağlam olduğuna işaret ederek, "Siyaset her zaman iklim ve hava değişikliklerden etkilenir. Bazen yağmur yağar, bazen güneş doğar. Yakında tekrar güneş doğacak, Alman şirketleri yarınları düşünerek umut dolu olmalıdır. Yatırım sahası olarak Türkiye hak ettiği değeri almalı ve takdir edilmelidir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin demografik yapısının büyük bir avantaj olduğunun altını çizen Erdmann, ülkenin altyapı özellikleri açısından da birçok Avrupa ülkesi ile rekabet edebilir konumda olduğunu dile getirdi.

Erdmann, Almanya'da yaşayan 3 milyonun üzerinde Türk olduğunu anımsatarak, Almanya'da 96 bin Türk şirketin bulunduğunu bildirdi. Bu şirketlerin 500 bin insana istihdam sağladığını aktaran Erdmann, bu firmaların önemli bir ticari hacme sahip olduğuna işaret etti.

Alman şirketlere yeni teşvik sistemi çağrısı

Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Vekili Hüsnü Dilemre ise Türkiye- Almanya ilişkilerindeki en önemli aktörlerin yatırımcı ve iş adamaları olduğunu söyledi.

Almanya'daki 3 milyonu aşkın Türk vatandaşı ile Türkiye'deki 15 bini aşkın Alman vatandaşlarının iki ülke arasındaki siyasi ve ticari ilişkiler noktasında köprü vazifesi gördüğünü kaydeden Dilemre, her yıl Almanya'dan Türkiye'ye gelen 5 milyonu aşkın turistin de bu köprüyü güçlendirdiğini ifade etti.

Dilemre, dünyada siyasi ve ekonomik değişikliklerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini bildirerek, Türkiye'nin de muhtemel senaryoları göz önünde bulundurduğunu vurguladı.

Türkiye'nin iş yapma noktasında önemli bir üs olma özelliğini sürdürdüğünü kaydeden Dilemre, Alman yatırımcılara yeni teşvik sistemi hakkında bilgi vererek, onlara bu sistemden yaralanma çağrısı yaptı.

Dilemre ayrıca Türk ve Alman müteahhitlik sektörlerinin ortaklıklar kurabileceğine değinerek, şirketlerin 3'üncü ülkelerde de yatırımlar yapabileceğinin altını çizdi.