GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Uluslararası Yatırımcılar Derneği Genel Kurul Toplantısından genel görüntü
YASED Başkanı Ahmet Erdem'in konuşması YASED 35. Olağan Genel Kurul Toplantısı
-YASED Başkanı Erdem:
"Mevcut politik istikrarın da katkısıyla ihtiyaç duyulan reformlar gerçekleştirildiğinde, yatırımcılardaki temkinli duruşun sona ereceğine ve yatırım akışının hızlanacağına inanıyoruz"
"Küresel kriz sonrasında dünyada yüzde 2'lerde büyüme kaydedilirken iki seçimin yaşandığı bir yılda dahi büyümenin öngörülenden iyi bir düzeyde gerçekleşmesi 2016 için beklentilerimizi olumluya çevirmektedir"
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, mevcut politik istikrarın da katkısıyla ihtiyaç duyulan reformlar gerçekleştirildiğinde, yatırımcılardaki temkinli duruşun sona ereceğine ve yatırım akışının hızlanacağına inandıklarını söyledi.
Erdem, YASED 35. Olağan Genel Kurul Toplantısının açılışında, konuşmasına Ankara'da gerçekleşen ve çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açan saldırıyı kınayarak başladı.
Bu hain ve insanlık dışı saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı dileyen Erdem, "İçinde bulunduğumuz dönemde teröre karşı birlik, beraberlik ve sağduyu içinde ortak hareket etmek her zamankinden daha da büyük önem taşımaktadır" dedi.
Küresel uluslararası doğrudan yatırım akışının 2015'te yüzde 35 artarak, 1,7 trilyon dolara ulaştığını hatırlatan Erdem, daha önce bu rakama ancak 2017 yılında ulaşılabileceğinin öngörüldüğünü anımsattı
Erdem, gelişmekte olan ülkelere yönelik yatırımların ise bir önceki seneye göre yüzde 5 artış göstererek 741 milyar dolara ulaştığına işaret etti ve "Küresel uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin yüzde 55'i yine ilk 10 ülkeye yöneldi" şeklinde konuştu.
Seçim sonrasında kurulan yeni hükümetin yatırım ortamının iyileştirilmesine ve bu sayede ekonomik kalkınmanın hızlandırılmasına odaklanan stratejik yaklaşımının kendilerine gelecek adına ümit verdiğine dikkati çeken Erdem, sözlerine şöyle devam etti:
"YASED olarak, ülkemizi gelecekteki ekonomik hedeflerine taşıyacak en önemli yapı taşlarından birinin yatırım ortamının sürekli iyileştirilmesi, sürdürülebilir ve öngörülebilir bir yatırım ikliminin sağlanması olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla uluslararası doğrudan yatırımları artıracak politikalara ağırlık verilmesi her zamankinden daha da önemlidir. Ülkemiz, her yıl küresel sermaye akışlarından yüzde 1 civarında pay almakta ancak bunun çok daha üzerinde bir potansiyel taşımaktadır. Ülkemize gelen toplam uluslararası doğrudan yatırım tutarı 1975-2004 döneminde sadece 19,6 milyar dolar seviyesinde iken, 2006-2015 yılları arasında 151 milyar dolara yükselmiştir. 2014 yılında 12,5 milyar dolar olan uluslararası doğrudan yatırım girişi, 2015 yılında yüzde 32 artışla 16,6 milyar dolara yükselmiştir. Bu artış çok önemli olmakla birlikte, bir kez daha tekrar etmek isterim ki; ülkemizin dünyada en fazla doğrudan yatırım çeken ilk 10 ülke içinde olması için, nominal değerlerden çok, küresel hareketten aldığımız yüzde 1'lik payın yüzde 3'lere çıkarılması büyük önem taşımaktadır."
"2016 yılı ülkemiz için çok önemli"
Ahmet Erdem, yatırım ortamının iyileştirilmesinin sürekli bir süreç olduğunu belirterek, "Çünkü rekabet devam ediyor. Son dönemde gördüğümüz Türkiye, hükümetimiz de buna odaklanmış durumda" dedi.
YASED olarak sürdürülebilir kalkınmaya yönelik çalışmalara hız verilmesinin ve gerekli tüm ekonomik, hukuki ve yapısal reformlara odaklanılmasının büyük önem taşıdığına inandıklarını aktaran Erdem, 2016 yılına baktıklarında, bu yılı en iyi şekilde değerlendirmenin Türkiye ekonomisi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Erdem, Türkiye'nin daha fazla uluslararası doğrudan yatırım çekmek için hem ekonomik hem de yapısal reformlara ihtiyacı olduğuna işaret ederek, "Türkiye'yi bölgesel merkez olarak konumlandırılmak için gerekli olan teşvik ve düzenlemeler, kalifiye iş gücünün artırılması, Avrupa Birliği uyum sürecinin devamı, serbest ticaret ve rekabet ortamının tesisi gibi konularda hiç vakit kaybetmeden yeni adımlar atılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Mevcut politik istikrarın da katkısıyla ihtiyaç duyulan reformlar gerçekleştirildiğinde, yatırımcılardaki temkinli duruşun sona ereceğine ve yatırım akışının hızlanacağına inandıklarının altını çizen Erdem, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dolayısıyla, evet 2016 yılı ülkemiz için çok önemli. Tüm bu siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması ve gelirler politikası başta olmak üzere birçok reformun hayata geçmesiyle beklenen sürdürülebilir kalkınmanın sağlanacağını ve ihtiyacımız olan büyümenin destekleneceğini düşünüyoruz. Küresel kriz sonrasında dünyada yüzde 2'lerde büyüme kaydedilirken, iki seçimin yaşandığı bir yılda dahi büyümenin öngörülenden iyi bir düzeyde gerçekleşmesi 2016 için beklentilerimizi olumluya çevirmektedir. Ülkemiz ve bölgemizde yaşanan bir takım gelişmeler, bölgedeki krizler, mülteci sorunu ve maalesef bitmeyen terör saldırıları bunları etkileyen faktörler... Çatışmaların ve bu tür sorunların bir an önce çözülmesi yönündeki bütün adımların da ekonomi açısından faydalı olacağına inanıyorum.
Beklentimiz ülke olarak makro ekonomik istikrarın güçlendirildiği, cari açığın ve enflasyonun aşamalı olarak düşürüldüğü bir ortamda yapısal reformlar yoluyla büyümemiz ve rekabet gücümüzün artmasıdır. Türkiye'nin küresel sermaye hareketlerinden aldığı payın sürdürülebilir şekilde artırılması için tüm paydaşların koordinasyon içinde çalışması büyük önem taşıyor. Yatırım artışında gereken büyük ivmenin sağlanması için ülke olarak izleyeceğimiz stratejik yol haritasını gösteren bir 'Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejik Planı' hazırlanmasını kuvvetle önermekteyiz."
"Üretim Reform Paketi sürecini yakından takip etmekteyiz"
Erdem, "Ülkemizin yönetim, üretim, Ar-Ge, hizmet ve lojistik alanlarında bir bölgesel merkez olması; tüm yatırımlar ekseninde hukuk güvenliğinin iyileştirilmesine ve yasal/yönetsel düzenlemelere, adil bir yargı ve yürütme sistemine sahip bir yatırım ortamının tesisine yönelik olarak mevzuat ve regülasyon hazırlık çalışmaları, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik olarak rekabet gücümüzün yükseltilmesi ve verimliliğinin artırılması ve Gümrük Birliği modernizasyonu ile TTIP süreciyle ilgili kamu ve özel sektör arasında bir istişare platformu yaratılmasını/ulusal stratejinin belirlenmesini önemli görmekteyiz" dedi.
Bu kapsamda yatırım ortamının cazip hale getirilmesi için rekabetçi bir vergi ve teşvik sisteminin önemli bir faktör olduğunu düşündüklerinin altını çizen Erdem, vergi sisteminin basit, adil, şeffaf ve anlaşılır olması kayıt dışılığın azaltılmasını sağlayacağı için, yerli-yabancı tüm yatırımcıların beklentisinin bu yönde olduğunu dile getirdi.
Erdem, yeni bir Gelir Vergisi Kanununun çıkarılması ile Vergi Usul Kanununun uluslararası standartlara ve modern vergi ilkelerine uygun bir yapıya kavuşturulacak olmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.
Ar-Ge Reform Paketini ve Patent Kanunu çalışmalarını da önemsediklerini vurgulayan Erdem, sözlerini şöyle tamamladı:
"Geçtiğimiz dönemde hazırladığımız ve ilgili taraflarla paylaştığımız iki Ar-Ge raporumuzun çıktılarının reform çalışmalarına büyük ölçüde yansıtılmış olduğunu memnuniyetle görmekteyiz. Bu kapsamda yatırımcıları doğrudan etkileyecek olan Üretim Reform Paketi sürecini de yakından takip etmekteyiz."
Son Dakika › Ekonomi › Yased 35. Olağan Genel Kurul Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?