ABD'den AB'ye Teminat

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, ABD'nin Avrupa Birliği'yle (AB) olan iş birliğini sürdürmek konusunda kararlı olduğunu, her iki tarafın da aynı amacı paylaştığını belirtti.

AB karşıtı açıklamalarıyla dikkat çeken ABD Başkanı Donald Trump'ın yardımcısı Pence, göreve gelmesinin ardından Brüksel'e ilk ziyaretini gerçekleştiriyor. Sabah saatlerinde AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşen Pence, ardından AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile bir araya geldi.

"Şaşırtan görüşler dile getirildi"

Yaklaşık 45 dakika süren görüşme sonunda Tusk ve Pence, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Görüşme için Pence'e teşekkür eden Tusk, "Gerçekten hepimizin buna ihtiyacı vardı." dedi.

Hem ABD hem de AB'de son aylarda çok şey yaşandığını, bazen iki taraf arasındaki ilişkiler ve ortak güvenliğe dair şaşırtan görüşlerin dile getirildiğini kaydeden Tusk, bu sürede AB'ye "her şeyin değişmeden aynen devam ediyormuş gibi davranmak düştüğünü" söyledi.

"Umut vadeden sözler duydum"

Görüşmede, yeni ABD yönetiminin yaklaşımına ilişkin umut vadeden sözler duyduğunu belirten Tusk, Pence'e uluslararası düzen, güvenlik ve yeni ABD yönetimin AB'ye yönelik tutuma ilişkin üç soru sorduğunu ifade etti.

Öncelikle kaba kuvvet ve egoizmin her şeye karar vermediği uluslararası hukukun kuralları temelindeki düzenin sürdürülmesinin Batı'nın çıkarına olduğuna yönelik inancını dile getirdiğini kaydeden Tusk, "Bu düzen ancak Batı toplumunun tamamının karşılıklı destekleyici ve kararlı politikasıyla sürdürülebilir." diye konuştu.

"NATO eskimiş değil"

İkinci olarak, her iki taraf arasındaki güvenliğin NATO ve mümkün olan en yakın transatlantik iş birliğine dayandığını söyleyen Tusk, bu iş birliğinin şeklini modernize etmek için birlikte çalışmaları gerektiğini söyledi. ABD Başkanı Donald Trump'ın NATO için "eskimiş" dediğine atıfta bulunan Tusk, "Onun kurulmasındaki değerler gibi NATO'nun da eskimiş olmadığı konusunda mutabık olmalıyız." değerlendirmesini yaptı.

"Tartışmasız destek verdiği varsayıyoruz"

Üçüncü husus olarak ABD'nin birleşik bir Avrupa'ya desteğine ilişkin beklentisini dile getiren Tusk, "Geçmişte olduğu gibi ABD'nin birleşik bir Avrupa fikrine "candan ve tartışmaz", tekrar etmek isterim, "tartışmasız" destek verdiği varsayıyoruz. Avrupa birleşmemiş olsaydı, dünya kesinlikle daha kötü bir yer olurdu." dedi.

Bu üç konuda da Pence'ten "evet" yanıtını aldığın kaydeden Tusk, böylesine olumlu bir açıklamadan sonra hem Avrupalıların hem de Amerikalıların söylediklerini hayata geçirmesi gerektiğini vurguladı.

"Trump adına"

ABD Başkan Yardımcısı Pence de Tusk'la çok yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek "Bugün Başkan Trump adına ABD'nin AB'yle ortaklık ve iş birliğine devam etmesi yönündeki güçlü kararlılığını ifade etmek benim için bir ayrıcalık." diye konuştu.

"Aynı amacı paylaşıyoruz"

ABD ile AB'nin amaçlarındaki benzerliğe dikkat çeken Pence, "Farklılıklarımız ne olursa olsun, iki kıtamız da aynı mirası, aynı değerleri ve her şeyden önemlisi özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğü yoluyla barışı ve refahı destekleme yolundaki aynı amacı paylaşıyor. Biz bu hedeflere bağlı kalmayı sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

AB'nin bir ticaret ortaklığından bugünkü haline geldiği süreci özetleyen Pence, AB ve ABD'nin dünya ekonomisindeki yerine dikkat çekerek ekonomik taahhütlere bağlı oluklarını söyledi.

Terörizm tehdidi karşısında AB'ye olan desteklerini sürdüreceklerini belirten Pence, Avrupalıların teröre verdiği kurbanların acılarının ABD'deki her evde aynı hissedildiğini kaydederek Avrupalıları terör tehdidiyle mücadelede iş birliği yapmaya çağırdı.

Tusk'un ardından AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junkcer ile bir araya gelen Pence, TSİ 17.30'da NATO'ya da bir ziyaret gerçekleştirecek.

Öte yandan Pence'in AB'ye ziyareti sırasında küçük bir grup, AB Konseyi yakınında Trump'ın vize kararına karşı gösteri düzenledi.

Trump AB hakkındaki sözleri

20 Ocak'ta göreve gelen Trump, seçim kampanyası sırasında sık sık NATO'nun Avrupalı müttefiklerinin savunma harcamalarını artırması gerektiğini belirtmiş ve ABD ile AB arasında serbest ticaret anlaşması yapılmasına karşı olduğunu dile getirmişti.

Aralarında Tusk'un da olduğu AB kurumlarının yöneticileri Trump'ın seçim zaferinin ardından kutlama mesajı göndererek göreve başlamamasına rağmen Trump'ı AB Liderler Zirvesine davet etmişti. Ancak Trump aralık ayındaki zirveye gelmediği gibi, AB kurumlarının yöneticilerinden ziyade Avrupa içindeki aşırı sağcı liderlerle görüşmüştü.

AB'den ayrılma kararı alan İngiltere ile serbest ticaret anlaşması yapmak istediğinin de sinyalini veren Trump, İngiltere'nin birlikten ayrılma kararıyla son derece zekice davrandığını, ülkenin çıkış yolunda mükemmel şekilde ilerlediğini savunmuştu. Trump, AB'yi ise " Almanya'nın bir aracı" olarak nitelemişti.